English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ F ] / Falso

Falso translate English

80 parallel translation
Teşekkürler! Dinle bak! Her an falso yapabilir!
Watch out, he can make a mistake again!
Her an falso yapabilir!
He's going to mess up again any second!
- Bu konuda hiç bir falso istemiyorum.
- Because I don't want any slipups on this.
Saatlerce sorguya çektik. En ufak falso vermedi, çok fazla korkmuş.
We grilled him for hours, but he just wouldn't crack, he was too scared.
Bir falso yapmasınlar!
Make sure they don't lose the tune!
- Creed'den bir falso.
- A slip by Creed.
Hayır, topa falso vererek vurmaları gerekirdi.
No, it's a day for the art of spin bowling.
Çizgiyi aşarsan, bir falso yaparsan, kapıya koyarım.
You step out of line, make one false move, you're out of here.
İkincisi... Şu Fred Perry kadar iyi falso verebiliyor olmalı.
Secondly... her aim must be as good as that of Fred Perry himself.
Tek bir falso bile yok.
Not one bad stroke.
Ama temiz olacak... hiçbir falso istemiyorum.
But clean... without any slipups.
Kahretsin, falso aldı!
Damn, slice!
Falso istemiyoruz.
We don't want any slip-ups.
bu izin verilebilir bir falso.
It's a permission slip.
Falso verdim mi, Hayır, hemen pazarlığa giriştim.
But did I sweat? No, I leapt into action.
Onlara küçük bir falso verelim.
Let's throw them a Little League kind of curve.
Biraz daha falso vereceğim.
I'll give it a tweak.
- Top falso aldi.
He curls it.
Sorun daha baştan falso.
Your very question is faulty.
Öyle kırık olduğu için... topu attığım zaman hafif bir falso alıyor. [Araba yaklaşmaktadır]
Because it's broken that way, when I throw the football, it gives it a nice little zip. [Vehicle Approaching]
Her neyse, buradan tutarak taşa falso veriyorsun ve -
Anyways, you put a spin on it by holding it here...
- Harika falso.
- Great deflection.
"Sol kenardan 3 veya beş santimlik bir falso vermesi gerekiyor"
Should start this ball one or two inches outside the left edge.
Falso yapmayacağım.
I don't give a fuck.
Falso yapmayacağım.
I don't give a fuck!
Size bir falso yapmam.
I don't give a fuck about you.
Bizim iblis arkadaş eski bir fikir yeni bir falso için bir yol bulmuş olmalı.
Our demon friends must have found a way to put a new spin on an old idea.
Ama Huntzberger'lara daha iyi bir yer bulmazsak büyük bir falso olur ve bu muhteşem etkinlikten tek hatırlanan o olur. - Vay canına.
But if we don't find better seating for the Huntzbergers, it'll be a major faux pas, and it may be the only thing people remember from this otherwise wonderful event.
- Bir falso.
A false note.
Görünen o ki, topa falso vermedi.
It appears he's trying not to put any spin on the ball.
Tabi ki beyzbol onun zamanında icat edilmemişti ve bir topun havada falso alabilmesi onu heyecanlandırmıştı.
I mean, clearly, baseball wasn't invented in his day, but he was fascinated with the way a ball can curve through air.
Hava topun yüzeyine yapışır, atıcı topu döndürdüğünde, basınç bir tarafta yükselir ve diğer tarafta düşer. Bu dengesizlik sayesinde, top falso alır.
See, air sticks to the surface of the ball, so, when the pitcher puts spin on it, pressure builds up on one side and decreases on the other, and that imbalance, and the ball curves.
Bak sahnede eğer falso yaparsanız...
Look, if you blunder on stage...
Ben bu zıkkımı içmezsem o zaman falso yaparım..
I'll blunder if I don't drink this poison.
Bu büyük ölçüde sahteydi, bir pazarlama ve falso ilüzyonuydu.
It was largely fake, an illusion of marketing and spin.
- Falso verme.
- Work with me.
Biraz falso vermelisiniz, efendim.
That would be a slice, sir.
Falso da ne?
Slice of what?
Hiç falso vermeden halletmek istiyorlar.
They've opted for total discretion.
Grover büyük zenci adama karşı o tek falso vuruşu yaptı ama ondan başka, gem vurdu.
Grover had that one slip against the big colored guy but other than that, he's thrown a gem.
Şifu, kitapta okudum topa yukarıdan aşağıya doğru vuruş yaparsan büyük olasılıkla falso verebilir-- -
Sifu, I read in my book about the topspin you have to put on the ball in order for it to have a higher probability...
Dostum, falso vermek konusunda endişelenmeden önce topa vurmayı öğrensen.
Dog, before you start fretting about topspin, you have to actually hit the ball first.
Herşeyi falso Pam.
He's totally wrong, Pam.
- Falso aldır.
- Curve the bullet.
Kurşuna falso aldır.
Just curve the bullet.
Biraz daha falso aldırman lazım.
Need a little more hook before breaking into the pocket
Falso aldı.
Hooked it.
Bir de, şutu çekerken topa verilen falso.
And the effect given to the ball when it's kicked.
Falso.
Slip.
Bir hafıza kartında. 45 dakika iddiaları yok, falso yok, hükümet müdahalesi yok.
No 45 minute claims, no spin.
- Numara yaptığını anlamış mıydın? - Kızda bir falso olduğunu düşünmezdim. Önceden çakmıştım.
I am sure that she's been deceived - and Solal was with her he's up, but he got counterfeit banknotes that will get him arrested

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]