Farkında değildim translate English
794 parallel translation
Söylediklerimin farkında değildim.
I didn't realize what I was saying.
O kadar altüst olmuştum ki, ne yaptığımın bile farkında değildim.
You see, I was so upset, I hardly knew what I was doing.
Dinleyin, millet gelmeden önce içkiyi fazla kaçırmışım ve ne söylediğimin farkında değildim.
Listen, men I had a drop taken before I came here and I didn't know what I was saying.
Ne yaptığımın farkında değildim, Dan.
I didn't know what I was doing, Dan.
Ne yaptığımın hiç farkında değildim.
I didn't know what I was doing.
Bartley, ne yaptığımın farkında değildim.
Bartley, I didn't know what I was doing.
Sizi rahatsız ettiğimin farkında değildim.
I didn't realize I was disturbing you.
Dışladığımın farkında değildim.
I wasn't aware that I was.
Amacımın farkında değildim!
I didn't realize my purpose!
Çalarken ne olduğunun farkında değildim.
Oh, I didn't even know I was whistling.
Hay Allah! O zamanlar ben de farkında değildim.
Dash it, I didn't know then.
Tehlikenin hiç farkında değildim.
I hadn't any sense of danger at all.
Bunun farkında değildim...
I was not aware that...
- Bunun farkında değildim.
- I wasn't aware of it.
Bunun farkında değildim.
I didn't realize it
Ondan ne kadar nefret ettiğim dışında hiçbir şeyin farkında değildim.
I didn't know anything, except how much I hated him.
O zamana dek bunun farkında değildim.
Until... I don't know what it was... it swept over me like a haze...
Bu durumun farkında değildim.
I've been completely unaware of this situation.
Farkında değildim.
I didn't realize.
Öyleyse bile, o sırada bunun farkında değildim. Çünkü daha öncelikli kaygılar taşımaktaydım.
If so, I was not conscious of it at the time for there were things of more immediate concern.
- Bunun farkında değildim.
Yes, but nobody did.
Seninle ve çocuklarla olan da buydu, çünkü yüreğim yanıyordu. Belki de sizi ne kadar sevdiğimin farkında değildim.
I did with you and the kids, because it hurt too much, ormaybe I didn't understand howmuch I care foryou.
Farkında değildim.
- Sit down.
Böylesine kandırıldığımın farkında değildim.
I didn't know that I had made such a mistake.
farkında değildim.
I wasn't aware of it.
Çalıştığımın farkında değildim.
Oh, but I didn't know I was working.
Bitirecek kadar kalpsiz olmadığımın farkında değildim.
I was unaware i lacked the ruthlessness to carry it through.
Benden hemen kurtulmak isteyeceğin kadar bıktığının farkında değildim.
I... I hadn't realized that you were in such a hurry to see the last of me.
Öyle yaptığımın farkında değildim.
I didn't realize that I was.
Dün geceye kadar farkında değildim ama ben de âşık oldum.
Well, I... You see, I didn't know it till last night, but I am in love.
Farkında değildim.
I wasn't aware of it.
Ben adanın köpeklere yem olacağının bile farkında değildim.
I wasn't even aware the island was going to the dogs.
Bunun hiç farkında değildim doğrusu.
Well, I didn't know a thing about it.
Ne yaptığımın farkında değildim.
But I didn't know what I was doing.
Olduğunun hiç farkında değildim.
I wasn't aware I had any at all.
Bu geceye dek okumayı bu kadar çok özlediğimin farkında değildim.
I didn't realise till tonight how much I missed reading.
Bu kadar çok çöp getirdiğimizin farkında değildim.
I didn't realize we had brought so much junk.
Sana baktığımın farkında değildim.
I wasn't conscious of looking at you.
Ne yaptığımın farkında değildim.
I just didn't know what I was doing.
Sevgilim ne dediğimin tama olarak farkında değildim.
- Darling, I didn't know what I was asking.
Yemin ederim ki bunun farkında değildim!
I swear I didn't know it!
Böyle bir şeyin farkında değildim!
I didn't mean it!
Aramızın bu denli kötü olduğunun farkında değildim.
Well, I guess I just didn't realize how bad things was between us.
Öldüğümün bile farkında değildim.
I didn't even know I was dying.
Ben ne dediğimin farkında değildim.
I didn't realize what I was saying.
Farkında değildim.
I didn't realise.
O an pek farkında değildim ama dün akşam dışarı çıkmayı çok fena istemiş olmalı.
She must've wanted to get out real bad last night.
Patron Senpachi Kurouma'nın mekanında olduğumun..... zerre kadar farkında değildim.
I'm afraid I had no idea... that I was in Boss Senpachi Kurouma's establishment.
Ne yaptığımın farkında bile değildim.
I didn't even know what I was doing.
Farkında bile değildim.
I just wasn't thinking.
Gücümü yitirmeğe başladığımda, yardım için bağardım... ama çok güçsüz olduğumun farkında bile değildim... 2 metre öteden bile duyulmazdım.
When I was worn down, I screamed for help... but I didn't realize I was so weak... I couldn't be heard two meters away.