Federal translate English
10,028 parallel translation
Bunun ardından, seni federal hapishaneye göndermek zorundayız.
After that, we have to deliver you to federal prison.
Onlarca federal yasayı çiğnedin... Adaleti engelleme öncelikle.
You just broke about a dozen different federal laws... obstruction of justice, for starters.
Federal binadan özel belgeleri çaldın.
You stole classified documents from a federal building.
Federal dava olduğu için mi?
Because it's a federal case?
Federaller ve YTÖE tarafından aranıyor.
And is wanted by both federal authorities and the ATCU.
- Evet bir şekilde uçuş sırasında, federal polisi ekmiş ve şimdi kayıp.
Yeah. Somehow he gave the marshal the slip in-flight and now he is in the wind.
Federal polis onu L.A.'ye getiriyordu.
We had a U.S. marshal flying him into L.A.
- Federal polis bilmiyor.
The marshal has no idea.
Federal polisin yiyip içtiklerine bir şey kattılarsa onun bayılıp kalması çok uzun sürmemiştir.
If they slip something into the marshal's food or drinks, it would only be matter of time before he was out cold.
Sen federal ajan değilsin demek.
So you're not a federal agent, huh?
Federal ajan.
Federal agent.
- Biz federal ajanız.
We're federal agents!
Federal- -
Federal...
Yani internet dedikodularını federal mahkemeye taşıyıp insanlık tarihindeki en güçlü holdingin karşısına mı çıkaracaksın?
So, you want to take Internet gossip to federal court and throw it at the strongest conglomerate in the history of civilization?
İki, seni federal kimlikte sahtecilikten FBI'a teslim edebiliriz. - Ki bu bir terör faaliyetidir.
Two... we turn you over to the FBI for counterfeiting federal I.D.s, which is an act of terrorism.
Terörizmle suçlanan Amerikalıların ve müebbet yattıkları federal hapishanelerin listesini görmek ister misin?
Do you want a list of Americans charged with terrorism and the federal penitentiaries where they are spending the rest of their lives?
Yani şimdi bir federal ajanı daha öldürmekten aranıyor.
So now she's wanted for the murder of a second Federal agent.
O federal, Brannigan... öldürülmüş.
That Fed, Brannigan... he was killed.
Gerçekten herhangi bir ajansın şuan yanına yaklaşacağını mı düşünüyorsun?
You really think any federal agency is gonna want to get near you now?
Kusura bakmayın başkomiser ama Federal Yargıç John Fallows Tuscon Polisinin Adalet Bakanlığına açtığı davada aksi yönde hüküm verdi.
Sorry, Captain, but federal judge John Fallows, in Justice Department vs. Tucson P.D., ruled otherwise.
Bu soruşturma FBI tarafından başlatıldığına göre bence bırakalım da davayı federal hükümet açsın.
- That's... no, no. - Since this investigation was started by the FBI, I suggest that we allow the federal government to prosecute this case.
Ben, Milford Federal Hapishanesindeki mahkum 052213...
How could I, prisoner 052213 at the Milford Federal Correctional...
Eli Pope Smithsonian'dan milyonları zimmetine geçirdi. Ve şu an federal bir hapishanede yatıyor.
Eli Pope embezzled millions from the Smithsonian payroll and now serves time in federal prison.
Yabancı ikamet yasası. 54. bölüm, paragraf 5A. Federal Alman Cumhuriyeti'nin güvenliğini tehlikeye atan yabancı uyruklu kişiler hakkındaki yasa.
The foreign residence act- - Section 54, paragraph 5A, relating to foreign nationals who endanger the security of the Federal Republic of Germany.
- Seni bulmam federal hükümetin gücüdür.
How'd you find me? Power of the federal government is how I found you.
- Çocuk kaçırma, Federal bir ajana saldırma,
Call me.
Federal bir ajana suikast girişimi, Ve soygunluk için komplo.
Kidnapping, assault of a federal agent, attempted murder of a federal agent, conspiracy to commit robbery.
Bu % 100 meşru, Federal sigortalı.
This is 100 % legitimate, federally insured.
Hesaplıyoruz, listeliyoruz, ve lanet olası Federal Rezerve gönderiyoruz
We count it, catalog it, send it to the Federal freakin'Reserve.
Gerçek adı Dale Jakes, ve o bir federal ajan.
His real name is Dale Jakes, and he's a federal agent.
Federallere katılmışsın.
You joined the federal police.
Umarım Federal Büro Meyers'ı izlemede bize yardım ederken donanımlı olur yakaladığımızda hançerin etkisini nasıl durduracağımızı bilmiyoruz.
Whilst your Federal Bureau is well-equipped to aid us in tracking Mr. Meyers, once captured, we have no idea how to undo the effects - of that blade. - Yeah.
Jenny ve Joe'nun, Şerif Corbin'in geçmişine yaptıkları yolculuktan hiçbir haberin olmadığını ve federal soruşturmaya zarar verecek hiçbir şeyin olmayacağını bilmesi gerekir. Danny ile arkadaşız ama profesyonel nezâketin de bir sınırı var. O konu bende.
He must be aware that you had no way of knowing that Miss Jenny and Master Joe's query into Sheriff Corbin's past would intersect with a federal investigation.
Ama arşivi ve kurulmasına yardım ettiğim ülkede vatandaşlık hakkım için verdiğim kavgayı kaybetme düşüncesi, seni kaybetme düşüncesi. O berbat federal tanıtımları ile...
But the idea of losing the archives, of losing my fight for citizenship for a country that I, in part, founded, the idea of losing you to some wretched federal promotion to...
Fakat müvekkiliniz bir devlet kurumuna karşı yalan beyanda bulundu,... yani bunu kanıtladığımızda çok ama çok uzun süre hapis cezası alacaksın.
But he's on record for making a false statement to a federal agency, which means when we do have proof, you're gonna be in prison for a very, very long time.
Üç yıl Harvard Hukuk ardından da bir yıl boyunca Federal Mahkeme'deki ilk siyahi kadın kâtip oldum.
Three years Harvard Law, and one year as the first black woman to clerk in the Third Circuit.
- Ben federal ajan! İşi daha fazla zorlaştırma, adamım.
Don't make this any harder than it has to be, man.
Ve sen bir Federal Ajan'a saldırdın.
Yeah. And you just assaulted a federal agent.
Bunlardan kaç tanesi federal yasanın dışında?
How many of those are outside federal jurisdiction?
Peanut Man'in arkadaşı ve Federal Amerika Devleti sevdalısıyım.
Friend of Peanut Man, and lover of federated American states.
Başkasının postasını karıştırmak federal bir suç, biliyorsun.
You know it's a federal crime to go through someone else's mail?
FEDERAL SORUŞTURMA BÜROSU... cinayet.
_ _
İsviçre Federal Polisi 10 dakika daha yok.
The Swiss Federal Police are ten minutes out.
Büyük olasılıkla... federal hapishanede yıllar karşı karşıya.
Most likely... you're facing many years in federal prison.
Yerleşkeye giren Federal Polisler var.
_
Onu fedaral polise mi teslim edelim?
We turn him back over to the Federal Police?
Muhtemel hedefleri güvenlik altına almak için Fedarl Polis ile çalışıyoruz ; Havaalanları, tren ve otobüs istasyonları büyük kamu binaları, hatta sinagoglar ve kiliseler de dahil.
We're coordinating with the Federal Police to secure likely targets- - airports, train and bus stations, major public buildings, including synagogues and church community centers.
Federal Polis, güvenlik kameralarının yüz tanıma sistemine adamın fotoğrafını tanımlıyor.
The Federal Police are feeding his photo into their CCTV facial recognition system.
Eğer şanslı değilsen 20 yıl federal hapishanede yatarsın.
If not... twice that long in federal prison.
İkiniz onunla konuşun, ben de federal polisle görüşeyim.
Why don't you two take a crack at him, I'll speak with the marshal here.
- Federal ajanlar!
Federal agents!