Fevkalade translate English
1,731 parallel translation
Fevkalade.
That's great. Yes!
Benim sakallarım böyle çıkıyor. Böyle yama gibi başlıyor, sonra fevkalade bir şekilde patlıyor.
It starts out patchy, then it gloriously erupts, you'll see.
Bu ev fevkalade.
This house is a real doozie.
Fevkalade!
Doozie!
Bir bilgisayar programcısı, fevkalade yenilikçi ve akıllı.
A computer programmer someone exceptionally innovative and smart.
Fevkalade bir adamdır.
He's a remarkable man.
Fevkalade üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
I'm extremely sorry.
Fevkalade! Anlaşılan çocukluğuna dönen bir tek ben değilim.
Wonderful. I also got to re-live the childhood of others.
Fevkalade de Ron, başka bir eyaletin seçim tüzüğü işe yaramaz.
It's great, Ron, but we can't use another state's election code.
Bu çok.. fevkalade.
It'S... stunning.
Bu çok.. fevkalade.
It's stunning.
Ne kadar zor olursa o kadar güzelleşiyor. Fevkalade ama sıkıldım.
the more difficult job, the more enjoyable it is to work very interesting, but very boring
Biliyor musunuz, Charles, benim tanıdığım en zeki, en nazik, en fevkalade erkek.
You know what? Charles is the smartest, kindest, most remarkable man I have ever known.
Fevkalade bir şey bu.
Oh, that is most wondrous.
Fevkalade bir gece oldu.
It's been a marvellous party, darling.
Fevkalade.
Awesome.
O fevkalade büyüleyici yıldızının yavaşça ışığını kaybedip hayatından kopmasının ve seni gölgeler içinde terk etmesinin ne demek olduğunu?
When that wondrous, Magical star suddenly flickers out And dies in your life
Fevkalade, fevkalade!
Oh, beauty! Beauty! - Yeah!
Fevkalade, kızlar!
Yeah! How fantastico!
Fevkalade.
Marvelous.
Fakat o gerçekten fevkalade bir kadındı.
But she was a remarkable woman.
Kız fevkalade güzel.
The child is delightful.
Cohen fevkalade koca bir delikanlı, öküz gibi yapılıdır.
Cohen is a great big chap, built like a bull.
"bu yıl ki Erin Brockovich fevkalade bir iş başardı."
"this year's Erin Brockovich accomplishes something quite astonishing."
Fevkalade.
Terrific.
O, fevkalade.
He's magnificent.
Bahar güneşi fevkalade, efendim.
Τhe spring sun is stunning, sire.
Doktor Rasgotra fevkalade bir cerrah Becky.
Becky, Dr. Rasgotra is an excellent surgeon.
Fevkalade!
Lovely jubbly!
Bu fevkalade.
This is terrific.
Fevkalade.
Excellent.
Fevkalade çok güzel.
Brilliant. This is so beautiful.
Herkes fevkalade ilgi uyandırıcı.
everybody is extraordinarily compelling.
Oh, fevkalade.
Oh, that's marvellous.
Fevkalade olacak.
You're gonna be amazing.
Fevkalade bir kahvaltı yaptım bugün güzel bir gün...
I've just had a marvelous breakfast and it's a beautiful day and...
- Fevkalade, Hemşire Taggart.
- Excellent work, Nurse Taggart.
Fevkalade.
It's amazing.
Fevkalade.
Excellent!
Çünkü anlayacağın üzere Dexter, çok mühim günler yaşıyoruz. Fevkalade eylemler gerektiren çok mühim günler.
Because you understand, Dexter, that we're living in... we're living in crucial times, crucial times that demand extraordinary measures.
Yetenekli bir doktor ve fevkalade bir öğretmenim.
Well... I'm a skilled practitioner and an excellent teacher.
O fevkalade bir hemşire.
She's an excellent nurse.
Evet, bu fevkalade bir şey.
Yes, it's remarkable.
Buz üzerinde fevkalade işler başardınız çocuklar.
You lads availed yourself splendidly Out there on the ice.
Fevkalade.
Splendidly.
Fevkalade bir tesadüf.
What a remarkable coincidence.
Fevkalade.
Great.
Ayrıca, fevkalade meraklı bir zihne sahipti.
He had a prodigiously curious mind as well.
Bence, olanlar bu ülkenin sanat eğitimi için fevkalade kötü bir durum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what to do.
Fevkalade.
Merveilleux. Kitt, you are marvelous.
Fevkalade!
It's exceptional!