Films translate English

Jane Campion, yoğun bir şekilde insan psikolojisini filme alışıyla Avustralya sinemasının Ingmar Bergman'ı ise Baz Luhrmann da gösterişli Vincent Minelli'sidir.

If Jane Campion was the Ingmar Bergman of Australasian cinema, making films about intense human psychology, this man, Baz Luhrmann was its flamboyant Vincent Minnelli.

Campion'ın filmleri 1920'lerde çekilmiş gibidir. Ama Luhrmann, post-modern 1990'la bize kafayı buldurur.

Campion's films could have been made in the 1920s but Luhrmann's bring us carousing back into the postmodern'90s.

Kendisi gibi filmleri de, meteor yağmuru gibi Shakespeare'den Bollywood'a kadar bir sürü referansla doludur.

Like the man himself, his films are a meteor shower of references to everything from Shakespeare to Bollywood.

Luhrmann, duygular ve sanat hakkındaki bu kapsamlı fikirlerini katılımcı sinema olarak adlandırır ve 90'ların önemli filmlerinden biri olan Shakespeare'in Romeo ve Juliet'inin hiperaktif versiyonunda kullanır.

Luhrmann used these all-encompassing ideas about emotion and art, what he called participatory cinema, to make one of the key films of the'90s, his hyperactive version of Shakespeare's "Romeo and Juliet."

Leone'nin geniş perde kompozisyonu ve pan flüt müziği.

A Leone widescreen composition and the pan pipe music from his films.

Ve Kio Kagagava'nın filmlerini. Muhtemelen iyi filmlerden biriydi.

And in the films of Kyôko Kagawa who was in perhaps the greatest movie ever made.

Bir yolculuk, yeniliğin destansı hikayesi, 20. Yüzyıl boyunca altı kıtada geçen binlerce film.

An epic tale of innovation across twelve decades, six continents and a thousand films.

Hollywood'un en gerçeküstü filmi "Sarışın Venüs" teki şu sahneye bakın.

And then look at this scene from one of Hollywood's most surreal films Blonde Venus. We're in a nightclub.

Bu çekimler daha sabit ve ışıltılı olabilirdi, ama 21. yy. da belgeselin kaba görüntüsü beğenilir. Bu yüzden kurgu filmler, belgesel gemisine biner.

These shots could have been much steadier, glossier, but rough documentary imagery had become exciting and new in the 21st century, so fiction films hitched a ride on it.

Douglas Gordon ve Philippe Parreno'un "Zidane" si de bir belgeseldir ve döneminin en yenilikçi filmlerinden biridir.

And Douglas Gordon's and Philippe Parreno's, Zidane : A 21st Century Portrait, also a documentary, was one of the most innovative films of its time.

"İklimler" adlı 21. yy. ın en yenilikçi filmlerinden birinde bunu görürüz.

It's in Climates, [Iklimler] one of the most innovative fiction films of the 21st century.

Bergman'ın hüzünlü evlilik filmlerini anımsarız.

We think of Ingmar Bergman's sad films about marriage.

Yeni binyıl Arjantin filmleri de gerçekliğe cesurca meydan okur.

Argentina's films in the new millennium boldly confronted reality too.

David Lynch filmleri aklımıza gelir.

Somehow we think of David Lynch films.

Yeni binyılda Sinemanın Hikayesi, gerçekçi filmler ve düş filmleriyle bezelidir. Ama bu öyküler, sinema kadar eskidir.

So if the story of film in the new millennium has been the story of realist films and dream films, that story is as old as movies itself.

Filmlerinin bütçesini kısmen cepten verir.

He partially funds his films himself, a one man movie studio.

Yönetmen Weeresethakul, bir mandanın ruhunun vücuttan ayrılışını çeker.

Director Weerasethakul films the spirit of a water buffalo leaving its own body.

Çoğu eleştirmen, "Ana ve Oğul" u döneminin en iyi filmi kabul eder.

Many critics felt that Mother and Son was one of the best films of its time.

gördügünüz tüm harika filmleri düşünün.

I mean, think of all the great films you've ever seen.

Tüm Bond filmleri

Uh, all of the Bond films,

- Tüm Bond filmleri.

- all of the Bond films.

- Tüm Bond filmleri

- all of the Bond films.

- Tüm Bond filmleri

- All of the Bond films.

Bu filmlerin harikalıgının sebebi ise arabalar.

The core of their greatness in each of these films is a car.

Şimdi Top Gear Araçları açılış adaylarıyla tanışalım. Onları filmlerde çok sık görmüyorsunuz,

So let's meet the nominees in the inaugural Top GearVehicles You Don't See in Films Very Often

Biliyorsun, tüm bu filmlerde, her zaman bu harika sahneyi görürsünüz

You know, in all those films, you always see this wonderful scene of

Sen burada çalışmaya başladığından beri film çekiyor ama hala çıkışını yapamadı mı?

Since you started working here, he's been making films and he hasn't made his debut?

Filmlerinin hayranıyım!

I am a great fan of your films!

Oyun ya da filmin olmadığı bir dünyayı mı tercih ederdi?

She would prefer the world with no plays? No films?

Biraz aksiyon filmleri.

Kind of like action films.

Tanınmış bir kaçakçı, bir hilekâr, bir hırsız bir çaylak, bir eskici, bir sapık, bir lokantacı ve çizgi filmler üzerine blogger.

He's a reputed smuggler, a juggler, a robber, a cobbler, a picker, a grinner, a restaurateur, and blogs about animated films.

1895'te gösterilen ilk filmlerden birinin adı'İstasyona Bir Tren Geliyor'idi. Filmde birtrenin istasyona gelmesinden başka birşey yoktu.

"In 1895, one of the very first films ever shown was called A Train Arrives in the Station, which had nothing more than a train coming into the station."

Film yapımcısı Georges Méliès filmlerin, hayalleri yakalama gücüne sahip olduğunu ilk fark edenlerdendi.

"The filmmaker, Georges Méliès was one of the first to realize that films had the power to capture dreams."

Küçük bir çocukken tüm filmlerini izlemiştim.

When I was a boy, I saw all his films.

Kocamın filmlerini böylesine birsevgiyle hatırlamanıza çok sevindim.

I am so pleased you remember my husband's films with such fondness.

- Neredeyse bütün filmlerinde oynadı.

She appeared in almost all his films.

Georges'un filmlerinden biri mi?

One of Georges'films?

Geriye dönen askerler filmlerimden sıkılacak kadar fazla gerçekliğe tanıklık etmişlerdi.

The returning soldiers, having seen so much of reality, were bored by my films.

Sattığım filmlerden arta kalan ufak bir parayla oyuncak standını aldım. Varım yoğum bu kalmıştı.

With the little money I had from selling my films, I bought the toy booth and there I have remained.

Uzun yıllar boyunca filmlerinin kayıp olduğu düşünüldü.

For years, most of his films were thought to be lost.

Şu anda elimizde Georges Méliès'in seksenin üzerinde filmi bulunuyor.

We now have over 80 films by Georges Méliès.

Korku filmi yazdınız mı hiç?

You ever do horror films?

- Ya aksiyon filmleri?

- Or action films?

- Stüdyo 6 yapım şirketinden Kevin Arkins.

– Kevin Arkins, Studio 6 Films.

İlk yaptığın filmleri beğenmiştim.

I enjoyed your films, the early ones.

MGM çekeceği altı yeni film için bütçe belirledi.

MGM just capitalized for six new films.

Dünyanın meşhur kısa filmlerinden birisidir.

It is one of the world famous short films.

Çoğunlukla kitaplardan ve bazı filmlerden.

From... from books, mostly. Sometimes from films.

Tarih kanalını her açtığımda seni görücem

History Channel only shows films about Hitler.

İlk bilim-kurgulardan George Melie'nin "Ay'a Seyahat" ine benzer.

Like this film, George Méliés, The Moon at one Meter, one of the first science fiction films.

Sinemanın Hikayesi'nde az rastlanır şekilde, gerçekle düşü birleştirirler.

The unique films of this man, Roy Andersson, combine reality and dream in a new way that few have ever done in the story of film.