Filthy translate English
4,641 parallel translation
İstiyorum, zengin olmak.
I want to be rich. Filthy rich.
Pis fahişe!
You filthy whore!
50 yaşında!
He is filthy!
Bu pis şehirin en temiz yeri burası.
It's the cleanest place in the whole filthy city.
Hayvanlarla dolu iğrenç bir hücrede 15 yıl geçirdim.
It's 15 years spent in a filthy prison cell surrounded by animals!
Kapa o kirli çeneni.
Shut your filthy mouth.
- Seni pis sü- -
- You filthy sl...
Ne bozuk ağzı var be!
Such a filthy mouth.
Biz sadece bu paradan payımızı alacağız.
We just want our share of this filthy money.
Hayır ancak pis, iğrenç bir yer olacak ve yemekler de korkunç olacak ayrıca yüz metre çapında konuşacak kimse de olmayacak.
No, but it will be filthy and dirty, and the food will be awful and there will be no-one to talk to for a hundred square miles.
Üstüme kustu pis velet.
He puked on me... That filthy little runt with the eye patch under his glasses.
- İğrenç.
Filthy.
Oraya kötü tuğlaları ayrı tuğlalar haline getirmeye geliyor.
Coming to keke this place apart brick by filthy brick!
O sapık kayıtları kimin sildiği önemli değil.
( Whispers ) Who deleted those... filthy recordings doesn't matter.
Saçlarındaki bitleri buradan görebiliyorum.
I can see the crawlers in their hair from here. Filthy little things!
Minik pis şeyler.
Filthy little things.
Çek o pis ellerini üzerimden!
Get your filthy hands off me!
Dünya iğrenç bir yer...
This world is filthy
* İpek çamaşırlarımdan çek ellerini *
( coughing ) ♪ Keep your filthy paws
Kim Cheol Min denen pisliği.
Kim Cheol-min... that filthy piece of trash
Sizin içiniz fesat.
You guys have filthy minds.
Onu bohem hissettirmesi için kirli bir hippi.
A filthy hippie to make her feel bohemian.
Davamı anlaşarak çözmeye ve hâlâ para babası olmama yetecek kadar büyük. - O purolar seni öldürür adamım.
Big enough to settle my lawsuit and still be filthy stinking rich.
Londra çok pis bir yer, üstelik iyi anlamda da değil.
London is filthy, and not in the way you like it.
Daha kaç kere siz iğrenç kediler için kendi alanımı işaretlemem gerekecek?
How many times do I have to mark my territory for you filthy cats?
Pis bir ayyaştan öte biri olmadığını sen de biliyorsun!
You know you're nothing but a filthy drunk!
Buldum.
I knew I'd find something filthy like this.
Daha sert yap ahlaksız seni!
Take me, you filthy bastard. Yeah, oh. Destroy me and this laundry.
Böyle pis bir yerde ne işin var senin?
What are you doing in a filthy place like this?
Zeuthen ailesi para babası tipler olabilir ama başlarına gelen şey yine de üzücü.
The Zeuthen family may be filthy rich, but I still feel sorry for them.
İsteyen olmadı, kendi pisliğimde yaşamak hoşuma gidiyor.
I didn't ask for that- - I like living in my filthy messes.
Ona baksana.
And look at her. She's filthy.
Müthiş!
Filthy!
Çok kaba konuşuyorsun.
Such filthy words.
Çok Pis Bay İğrenç'in köşelerde ve kuytularda bazı ipuçları sakladığı ortaya çıktı.
It turns out Filthy McNasty had some clues stuck in those nooks and crannies.
Marco Polo'nun 24 yıllık Çin ve Uzak Doğu yolculuğundan sonra Venedik'e döndüğünde yağlı kürkler ve kirli ipekler ile yırtmaçlı elbiseler giydiği renkli yakutlar ve zümrütler takındığı söylenir.
It's said that when Marco Polo returned to Venice after 24 years travelling in China and the Far East, dressed in greasy furs and filthy silks, he simply slit open the seams of his clothes, and a cascade of rubies and emeralds poured out.
İçerisi çok pis.
It's filthy in there.
Bana ne istediğimi söyle!
In this filthy situation, to do whatever I want.
Altınımı alacağım ve çok zengin olacağım.
I will claim my gold and get filthy rich.
Çinin ne kadar pis olduğunu biliyorsun.
You know how filthy China is?
- Çek pis ellerini üstümden!
- Take your filthy hands off me!
Sen pis olmaya saplantılısın!
You're obsessive about being filthy!
Kirli sokaklardaki adamları çekip çıkarıp Harbor Street'e mi taşıyacaksın?
Scooping up bodies from the filthy streets to carry them to the Harbor Street palace?
İnsan ağzı oldukça pistir.
The human mouth is quite filthy.
Bu Meşekalkan o adi, düzenbaz Cüce.
It's Oakenshield... that filthy Dwarvish usurper.
O pislik Cüceler ve sefil sandalcı göl halkı bir araya gelip bana oyun oynamaya kalktınız.
This is some... sordid scheme hatched between these filthy Dwarves... and those miserable tub-trading Lakemen.
- Çek o pis ellerini üstünden!
Get your filthy hands off of her!
Son olaylar bir göstergeyse şayet, Karun kadar zenginsin.
Filthy rich, if recent events are any indication.
Çek şu kirli ellerini üstümden!
Get your filthy hands off me!
Bu ev çok pis.
Where's a feather duster? This place is filthy.
Ama birini bulmuş...
It's filthy.