Financial translate English
5,051 parallel translation
İtibarımızın zedelenmesi bir yana finansal sağlamlığımız konusunda da bizleri baltalamış oldu.
Aside from the public disaster it presents, it further hampers our efforts at financial solidity.
Ciddi ciddi finansal sorunlarımızı aşmanın tek yolunun zenci bir cerrah almak olduğunu mu söyleyeceksin?
Are you going to stand there and honestly tell me that the way out of our financial troubles is to hire a Negro surgeon?
Öğleden sonra saat 2 : 10'da elinde gazete ile geliyor gazetenin adı The Financial Record binaya girmeden önce gazeteyi ceketinin altına saklıyor.
He comes back at 2 : 10 with a newspaper... The Financial Record, which he puts away inside his jacket before entering the building.
Finans grubunu yönetiyor.
He runs a financial group.
Finans sayfalarını okumuyor musun?
Oh, you don't read the financial pages?
Eğer yasal bir sorunu olursa ona yardım edebilirim ve o da bana minnettar olur böylece finans meselesini unutabiliriz.
I thought that if there was legal trouble, I could help him, he would be grateful, and he would forget the financial stuff.
Görünüşe göre baba, örgütü finanse eden bir diktatör.
Apparently the father is a local warlord With financial ties to the group.
Ailelerinin aniden para sorunları ortadan kalkmış.
Their families are now suddenly free from financial hardship.
Bu adamın finansal hayatına bir girin bakalım.
Get into this guy's financial life.
Maddi sonuçları daha da kötü oldu.
The financial repercussions are even worse.
Büyük para transferlerini inceliyordum.
I've been looking into major financial transactions.
İllegal finansal hareketler senin uzmanlık alanın mı?
Is that what you specialize in? Illegal financial transactions?
Ve o kapıdan çıktığında himayemi kaybedeceksin. Hem finansal hem öteki türlü.
And when you walk out that door, you lose my protection... both financial... and otherwise.
Randevu almadan geldiğimi biliyorum ama sizinle finansal bilançonuz ile ilgili konuşmamız gerek.
So, I know I don't have an appointment, but I wanted to talk to you about your financial statements.
Bir taahhüt ya da parasal destek beklemediğimi söylemek istiyorum.
Anyhoo, I want to make it very clear that I am not expecting commitment or financial support.
Çin'in finansal gücü ve taktiksel donanımıyla Valda'nı aklındaki Depo'yu yaratabilecek tek ülke olduğunu söyleyebilirim.
I would imagine that China is the only country with the financial power and tactical wherewithal to create the kind of Warehouse that Valda has in mind.
Thea annemle bana kızgınsın biliyorum ama bu finansal durumdan kurtulmanın bir yolunu bulmuş olabiliriz. Her şeyimizi kaybetmeyeceğiz.
Thea, I know that you're mad at mom and me, but we may have found a way out of this financial mess where we aren't going to lose everything.
Bayan Miller, ben ülkedeki en büyük finans.. şirkelerinden birisinin müdürüyüm.
Ms. Miller, I'm C.E.O. of one of the largest financial management firms in the country.
Oğlumuz Kyle'ın geçici velayeti 18 yaşında gelip tam olarak finansal reşitlik sahibi olana kadar Aziz George Akademisi amiri Margaret Rayne'e verilecektir.
Temporary guardianship of our minor son, Kyle, will go to Margaret Rayne, Superintendent of St. George's Academy until age 18, when he will be expected to take on the full financial responsibilities of adulthood. "
Kyle üç ay sonra 18 yaşına basana kadar herhangi bir mali destek almayacak mı?
There won't be any financial support at all for Kyle when he turns 18, which is in three months?
Önünüzdeki dosyalara bakarsanız asıl görev tanımımız olan eğitmek, yetiştirmek ve toplumda çevreyi korumayla ilgilenen çocukları motive etmek olan Anchor Beach'ı yeniden hayata geçirmeye yönelik akademik ve finansal planımı göreceksiniz.
If you look in the folders in front of you, you'll find my academic and financial plan to re-focus Anchor Beach on our original mission statement : to educate, cultivate, and motivate well-rounded kids who are engaged in their community with a focus on protecting the environment.
- Yani müdür yardımcısı olarak okulun finansal durumundan bir haberdiniz?
- So as vice-principal, you were unaware of the financial status of the school?
Bay Reese, görünüşe göre ISA, Karaborsa Çarşısı'na karşılıklı finansal yarar sağlayacak bir ilgi gösterdi, ki bunun açığa çıkmasını göze alamazlar.
Mr. Reese, it seems that the ISA took a mutually beneficial financial interest in the Black Market Bazaar, which they could ill afford to have come out.
Symmetric Security'nin ofisleri 70 katlı bir binanın en üstteki 5 katında bulunuyor.
Symmetric Security's offices occupy the top five floors of a 70-story tower in the financial district.
Burada elimde, üç tane yeminli ifade var, ve hepsi benim mali kayıtlarımın ofislerimi taşırken sudan zarar gördüğünü kanıtlıyor.
I have three signed affidavits here, supporting my claim that the financial records were in fa water damaged due to my recently moving offices...
Yani artık maddi açıdan iyi durumdayız, ben 37 yaşındayım.
See, we-we finally feel like we have some financial security ; I'm 37...
İran'a karşı ilgisi olan ya da finansal destekle olabilecek kişileri bulacaklarmış.
Find people who either were sympathetic to Iran or who could be made sympathetic by fulfilling certain financial needs.
Neden? Şey, Molly's'e az önce finansman şirketinden bir mektup geldi. Mali kayıtlarımızı soruyor.
Well, Molly just got this letter from the Union financing corporation asking for our financial records.
Siber uzay aracılığıyla bir tarama sanatı yarattı modern çağda herkesin sanal olarak geride bıraktığı durum güncellemelerini, finansal kayıtları ve lokasyon görüntülerini buluyor.
He's made an art of combing through cyberspace finding the status updates financial records and location blips that virtually everyone leaves behind in the modern age.
Mali kaynaklar tam olarak eski arkadaşlarınızı işaret ediyor.
The financial trail leads right to your old friends.
Bu yüzden avı seçmeden önce adayların maddi durumlarını kendi gözlerimle görmek istedim.
That's why I wanted to see for myself the financial status of the candidates before choosing the prey.
Ve ben de sana bu ödemeyi yapmak isterim, ama bu bar bir mali kara delik.
And I'd love to give them to you, but this bar is a financial black hole.
Yani bu projedeki finansal ve her türlü kararı John verecek.
So John makes the financial decisions on this project, all of them.
Abby, Parsa'nın örgütünü para sağlayan... -... finansal destekçilerin izini sürdü.
Well, Abby tracked down the financial backers funding Parsa's operation.
Mali sıkıntılar yüzünden diye duydum.
Financial difficulties, I heard.
Kardeşinizle mali anlaşmalarınızın durumu neydi?
What was the state of your financial dealings with your brother?
Tüm dünyada suç, şiddet ve küresel ısınma artıyor, lobicilerin Washington'u satın aldığını biliyoruz, ekonomik krizin nasıl çıktığını da.
We see crime and global warming, the lobbyists who bought Washington, the financial collapse,
Bunları Kansas City Finans'taki Warren Pritchar'a götüreceksin.
All right, now, you're gonna take this to Warren Pritchard at K.C. Financial.
Gerçi şu ana kadar SOCO'nun onlarla parasal ilişkiye girdiğine dair bir kanıt yok.
Although, so far, there is no evidence that SOCO has entered into financial deals with them.
Danny, Gazni'de teröristler için çalışan tüm bilinen finansal paravanları yolladı.
Danny sent over all the known financial fronts for terrorist organizations working out of Ghazni.
Sen buradayken bana öğrencilerin mali dosyalarının yerini gösterebilir misin?
Well, as long as you're here, could you show me where the student financial files are?
Asıl önemli olan Los Angelicos ların Parasal gücüne ölümcül darbeyi verdi.
But more importantly, we have dealt a crippling blow to Los Angelicos'financial capabilities.
Aslında, Finans dünyasında dibe vurmuş birisiyim.
Truth is, I'm a pariah in the financial world.
Bu Radner Science'ın şirketinizin finansal durumu hakkındaki..... kullanışlı bir grafik ve değerlerle birlikte şimdiye kadarki analizi.
It is Radner Science's financial analysis of your company, complete with a handy graph plotting its projected value over time.
Kendini itaatkarlarla çevreletmeye çalışacaktır, parasal baskıyla sıkıştırılan veya dalkavuk taraftarları olsa bile.
He will attempt to surround himself with people who are subservient, either sycophantic followers or people who are trapped by financial constraints.
Mali bölgeyle bir toplantım var.
I have a meeting in the financial district.
Kendilerine Özgürlük Vatandaşları adını veren internet topluluğu Wall Street'teki büyük finansal kurumları da etkileyen yavaşlamanın sorumluluğunu üstlendi.
The fringe hacker group the Citizens for Liberty claims responsibility for the slowdown, which has paralyzed some of Wall Street's major financial institutions.
Adli Bilişim mali kayıtlarını ortaya döküp o bağlantıyı da kurarsa uzun süre hapis yatarsın.
FBI forensics will pull financial records and make that connection, and that's prison time.
Aslında ilişki anlaşmamız çok fazla senaryoyu kapsıyor. Kariyer değişiklikleri, maddi sorunlar akıllı köpek ayaklanması gibi.
Actually, our relationship agreement covers a wide array of scenarios, including career changes, financial instability, intelligent dog uprising...
Mezun olduktan sonra, küçük bir finansal hizmetler sunan firma açtılar ve beni de yönetici olmam için davet ettiler.
After graduation, they started a small financial services firm and brought me on to help'em run it.
Kimisinin mali sorunları, ailevi sorunları ya da ilişki sorunları...
Some have financial problems, family problems, or love problems.