Fincher translate English
70 parallel translation
* * "Fil adam" bir David Fincher filmi
The Elephant Man.
- Merhaba Bayan Fincher.
- Oh, hi Mrs. Fincher.
Debbie Fincher.
It's Debbie Fincher.
Kathy Fincher'ın annesi.
Kathy Fincher's mom.
Ama Kathy'nin yüzmeye davet etmesini artık bekleme.
- I'll tell you about it at Al's. Just don't expect to be invited to any more swim parties at Kathy Fincher's house.
Geçen gün, Fincher Craud'a servis yaptım.
Yesterday, I served the " Filkinkrauft.
Ve şu da Lenora Fincher.
And that's Lenora Fincher.
Finch tarafından aldatılmak nasıl bir duygu?
How does it feel to by Fincher to be damaged?
Bana sanki bana Westlake Yayıncılık'tan Judith Fincher gibi geldi.
Because it looked like Judy Fincher from WestLake Publishing.
Bugün Stevens'la röportaj yapmak istiyordum ve yayıncı Judith Fincher'ı yanında gördüm.
So, I went to interview Stevens today... and I saw the publisher, Judy Fincher, coming out of his office.
Crawford onu bu sabah Judy Fincher ile gördüğünü söyledi. Önemli bir yayıncıymış.
Crawford said she saw him earlier today with Judy Fincher... some well-known publisher.
- Evet. Judith Fincher hakkında bulabildiklerini bana ilet.
Find out what you can on a Judith Fincher.
Fincher. F-l-N-C-H-E-R
- F-I-N-C-H-E-R.
Hakim Fincher'ı tanıdığın gibi mi tanıyorsun?
Do you know him the way you know judge fincher?
Silikonların seri numarası bizi Dr. Jeremy Fincher'a kadar götürdü.
Serial number on the saline pouches traced back to a dr. Jeremy fincher.
David Fincher seni azimli aktör ve sezgileri güçlü diye tanımlamıştı.
David fincher described you as an actor possessed and deeply instinctual.
Bir sakıncası yoksa David Fincher ile oturmayı tercih ederim.
If it's all the same to you, I think I'd rather sit down with David Fincher.
Cameron'ınki daha çok aksiyon, Fincher'inki uyutuyor.
Cameron's was more actiony than creepy, and Fincher's was more sleepy.
Oliver, Fincher kolej takvimi için seçmelere katılmıştı demek.
So Oliver was auditioning for the men of Fincher college calendar.
Fincher, Pitt, Sabun.
Pitt. Soap. Stuff blows up.
817 Fincher Sokağı.
817 Fincher Drive.
Holly, ben Doktor Fincher.
Holly, I'm Dr. Fincher.
Doktor Fincher'a göre en doğrusu, en azından anne babası gelene kadar Holly'nin yanında kalmanmış.
Dr. Fincher thinks that it's best that you stay with Holly, at least until her parents arrive.
Frank ve Kathleen'le konuşmasa da Fincher'ın dediğine göre terapide artık daha fazla konuşuyormuş.
Fincher says she's talking more in therapy, although she's not talking to Frank and Kathleen.
Yakında eve çıkacak ve Doktor Fincher kendi işlerini yapmayı öğrenmesi gerektiğini söylüyor.
She's going home soon, and Dr. Fincher says, she has to learn to do things for herself. And you're gonna finally have to go to Boston for your interview. Mm.
Holly, Doktor Fincher'la terapiye devam edecek. Ama cerrahi açıdan eve gitmeye hazır.
Well, Holly will continue her therapy with Dr. Fincher, but as far as surgery is concerned, she's set to go home.
David Fincher'ı, kaldırımları seviyorum.
David Fincher, uh... sidewalk.
Bir, Teddy Fincher size aşık.
One, Teddy Fincher is in love with you.
Parker ile diğer kurbanlarla arasında ilişki kurabilmek için Kate Ficnher'ın hastalarını ve iş arkadaşlarını araştırıyorduk.
Parkes and I have been checking out Kate Fincher's patients and co-workers at the hospital, looking for connections to the other victims.
Kate Fincher'a onu izlediğini söylemiş.
He told Kate Fincher that he'd been watching her.
90'lı yılların hafife alınmış aksiyon şaheseri olan bu film, bazı büyük filmlerin de temelini attı Tarantino'nun Reservoir Dogs'u, Fincher'ın Se7en'ı gibi.
This minor masterpiece of the'90s action oeuvre laid the groundwork for such films as Tarantino's Reservoir Dogs Fincher's Se7en.
Ben Mark Fincher, San Francisco'dan bir kod çözücü.
I'm Mark Fincher, a code breaker out of San Francisco.
Ne oldu, Bayan Fincher?
What is it, Mrs. Fincher?
- Bu Bayan Fincher.
- That's Mrs. Fincher.
Oyunculuk, film çekme işinin önemli bir parçası, ama tek parçası değil.
FINCHER : Acting, it's a great part of movie making but it's not the only part of movie making.
De Niro, Pacino ve Dustin Hoffman gibi o ekolden gelen oyuncuları sonraki sahnenin nasıl çekileceğinin belli olduğu ve asla değişmeyeceği bir yapının içinde öne çıkmaya çalışırken görmek isterdim.
FINCHER : ( CHUCKLING ) I'd love to see De Niro, Pacino, Dustin Hoffman. To see that school of actor, you know, try to flourish under the iron umbrella of this is what this next three and a half seconds is about.
Bir yönetmen olarak, ilginizi nelerin çektiğini, nelerden büyülendiğinizi ister şehvetli ister asil olsun her türlü duygunuzu filmlerinize... yansıtmayıp saklayabileceğinizi sanıyorsanız, delirmiş olmalısınız.
If you think that you can hide what your interests are, what your prurient interests are, what your noble interests are, what your fascinations are... FINCHER : If you think you can hide that in your work as a film director, you're nuts, you know.
Hem, kadının bakış açısı erkeğinkinden daha dürüst olacaktır.
FINCHER : And it's almost more honest than the guy's point of view. If...
Sanırım Scotty'nin bakış açısı...
FINCHER : I guess taking Scottie's point of view was...
Bir filmin, bir Hitchcock filminin, bir Universal filminin hangi tarafında olmanız gerektiğine dair beklentilerinizle oynuyor.
FINCHER : He is playing with your expectations of where you're supposed to be in a movie, where you're supposed to be in a Hitchcock movie, where you're supposed to be in a Universal movie.
- Aman Tanrım, Bayan Fincher.
Oh, God, Mrs. Fincher.
- Bayan Fincher, tuvalete gidebilir miyim, lütfen?
Mrs. Fincher, can I go to the bathroom, please?
! Hadi ama, David Lanet Fincher, dostum.
Come on, it's David fucking Fincher, man.
David lanet Fincher, adamım.
David fucking Fincher, man.
Carol Fincher konusunda.
About Carol Fincher.
Burası Dennis Fincher'ın bürosu.Ya dışarıdayım ya da masamdan uzaktayım. Merhaba.
You've reached the office of Dennis Fincher.
Ben Debbie Fincher.
- Yes.
Kathy'nin annesiyim.
- This is Debbie Fincher...
Tabii ya. "Dövüş Kulübü".
Fight Club. Fincher.
Babam tam bir film hastasıydı.
FINCHER :
Hitchcock'un bakış açısı.
FINCHER :...