Fits translate English
3,799 parallel translation
Eğer ayak izi tutarsa...
Well, if the shoe fits...
Krolotealılar'ın dosyasıyla uyuşuyor.
Fits the Krolotean M.O.
Saat sabah 4 : 06 ölüm zamanıyla uyuşuyor.
Time stamp's 4 : 06 AM, which fits time of death.
Profilinize uyuyor. Ben alıyorum.
Fits your profile, I take it.
Hâlâ üzerine oluyor mu bir bakalım.
Let's go see if it still fits.
Ve Bay Lahey nasıl bu işe karıştı bilmiyorum ama evlat, bu iş kesinlikle bir alışkanlık.
And I don't know how Mr. Lahey fits in, but this... kid, this is definitely a pattern.
Bence yüzüne uyuyor ama.
But I think it fits your face.
Ve bana uyuyor.
And it fits me.
Victoria bu duruma nasıl uyuyor söylersen beni daha çok etkilersin.
Well, what would impress me more is if you could tell me how Victoria fits in.
- Hayır Victoria bu olayda nereye oturuyor onu bulmak istiyorum.
No, I want to figure out how Victoria fits into all this.
Katilimizin profiline uyuyor.
He fits the giant Santa profile.
Morluklar da bunu destekliyor.
Which fits lividity.
Ve bu batırma anlarının dışında, masum hatalardan ve masum doğaçlamalardan ayrı olarak harikulade kahkaha krizleri geliyor.
And out of those moments of screwing up, come these brilliant laughing fits that can only happen out of pure mistakes and pure improv.
- İşin uygun olduğunu ve başladığını söylüyor.
He says the work comes in fits and starts.
Profilimö Pelant ile eşdeğer.
My profile fits Pelant.
Profesyoneller. Kuzey Pakistan'dan doğrudan yürütülen bir tedarik hattıyla mı donatmışlar?
Fits with them having a supply line running directly from Northern Pakistan.
Son 20 yılda ev içi şiddetten dolayı kovulmuş bütün polislere baktık... hiçbiri uymuyor.
We looked at all cops fired for domestic violence over the last 20 years... nothing that fits.
Oraya sığıyor.
Fits right in there.
Stacey için o parayı kazanmama yardım et ben de sana anahtarın nereyi açtığını söyleyeyim.
You help me win the money for Stacey, and I will tell you where that key fits.
Brody'nin dün verdiği..
Fits the description of the one
Umarım uyarlar.
I-I hope this fits.
Hiçbiri uymuyor.
Nothing that fits.
Bu işin arkasındaki zekâ ve keskinlik şüpheliye uyuyor.
Precision and intelligence behind it fits the M.O.
Evet, size bayağı bir çektirdiğini fark ettim.
Yes, I noticed she'd been giving you fits.
Bu cam kırığı Walter'in saçında bulduğumuz. Bu cam kırığı Walter'in saçında bulduğumuz.
This broken glass fits what we found in Walter's hair.
Daha fazla kart gördükçe her şeyin nasıl da yerli yerinde olduğunu anlarsınız.
And the more cards you see... you get a sense of how everything fits together.
Juliette, hepsinin bir arada ne kadar mantıklı olduğunu anlatamam.
Juliette, I can't tell you how it all fits together.
Zaman aralığı uyuyor.
That fits the timeline.
- Yarası olan gocunur.
Is that aimed at me? If the cap fits, wear it.
Doğal doğumun getireceği travmanın getireceği hastalıklardan kaçınmanın tek yolu hemen doğuma girmektir!
An immediate delivery is the only chance of avoiding the fits brought on by the trauma of natural birth!
Ben de daha uygun bir yüzük bulayım.
I'll find a ring that fits better.
Bu tanıma uyan sadece bir kişi var.
There is really only one person who fits that description.
Bana nasıl birleştireceğimi söyle yeter. Bir de nasıl çalıştığını ve nasıl güç vereceğimizi.
I just need to know how it fits together, and I need to know what powers it, and I need to know how it works.
Cam ayakkabıya uyuyor gibi... 50,000 dolarlık çek kurbanımız adına yazılmış.
Fits like a glass slipper, no? $ 50,000 check made out to our vic.
Her sey yerine oturdu.
It all fits.
Esyalarin bagaja sigarsa tabii.
If your stuff fits in the back.
- Kartvizitimde yazmıyor. Ama tanga uyuyorsa...
Well, it's not on my business card or anything, but, uh, hey, if the thong fits.
Artık üzerine tam oturan muhteşem beyaz takımını giyip Bay Roarke olursun. Lily de cücen Tattoo olur.
You could put on that gorgeous white suit that fits you so well now, and you could be Mr.Roarke, and lily could be your tattoo.
Bracken'ın zaman çizelgesi uyuyor.
Bracken's timeline fits.
Beşeri terimlerle insan geçmişini gerçeklere uyacak şekilde haritalamak istedim.
I wanted to map the human past in human terms, to make a map that fits the facts.
Tek ihtiyacınız olarak küçük bir deliğe uyan küçük bir anahtar.
All you need is a little key that fits in a little lock.
Bakalım anahtar uyacak mı.
Let's see if the key fits.
Bekle bir saniye, fidyecinin tarifine uyan birini gördüm.
Wait a minute. I see somebody who fits the description of the kidnapper.
Açlıktan ölüyorum, ama hiç değilse elbiseme sığdım.
I'm so hungry... but at least my dress fits.
İşimize taş koymayacak, cebine kolayca sığdırabileceğin birini buluruz.
We found someone who's business-friendly, who fits nicely in your pocket.
Bunu düzgün yapıp uygun bir protez yaparsak yardıma daha az ihtiyaç duyacaksın ama henüz o noktada değilsin.
If we do this right and we... and we get you on a prosthetic that fits, you'll need less, but you are not there yet.
Tam benlik, öyle değil mi?
It fits me, doesn't it?
Tüm kariyerim bir karton kutuya sığıyor.
My whole career fits in one cardboard box.
Boynu incinmiş gibi duruyor.
She fits them into a conspiracy.
- Parker...
- No, I even contacted the feds, and I asked them to send me any murder that fits the profile. - Parker...
Rizzo'nun satırlarına baktım.
This one fits.