Flack translate English
731 parallel translation
- Flack?
Flack?
Flack mi? Bundan zevk alıyor.
Why, he likes to do it.
Unutma, Flack... Kızılderililerle yapılan pazarlıkta en son sözü o söyleyecek.
You understand, Flack, that he's to have final say in all matters dealing with the Indians.
Zaten biliyor, Flack.
Oh, he understands that, Flack.
Flack sana bunlardan sattımı?
Flack sell you any of these?
Flack mi?
Flack?
Hayır. Henüz vadem dolmadı, Flack.
No, my time ain't arrived yet, Flack.
Flack çok iyi arkadaş olduğunuzu söylüyor.
You and Flack good friends, he tells me.
Flack ile ikimiz yaklaşık 12-15 yıldır arkadaşız.
Ah, Flack and me been friends 12, 15 years.
Çok iyi bir ekibin var, Flack.
Got a good bunch of bullwhackers, Flack.
Cimarron'daki kampta, Flack ve Lopez ile birlikte.
Camped on the Cimarron with Flack and Lopez.
Çok tehlikeli bir bölgeye giriyoruz, Flack o yüzden Pawnee köyüne gidip bir kaç tane kızılderili izci alacağım.
We're getting into dangerous country, Flack... So I'll be riding to the Pawnee villages to pick up some Injun scouts.
- Bay Flack.
Mr. Flack.
Bay Flack, peki ben katırım "İşe Yaramzı" karşıya nasıl geçirebilirim?
Mr. Flack, how can I get my mule Useless across?
Flack römork hariç sadece arabalar dedi.
Flack said we could only use the wheelers.
Flack mi söyledi?
Flack said?
Flack, kızılderililer günlerdir duman işareti gönderiyorlar.
Flack, the Injuns been sending up smoke signals for several days.
Ayrıca Flack ve Thorpe'unda seni istediğini söylüyor.
Yes. Yes. And he says Flack or Thorpe will get you.
- Flack ve Thorpe mu? Neden?
Flack or Thorpe?
Flack'in bir sürü atı var.
Yeah. Well, Flack's got a lot of horses.
Flack nerede?
Where's Flack?
- Hey, Flack.
Hey, Flack.
Tekrar düşün, Flack.
Guess again, Flack.
Ne olduğunu zaten tahmin etmişsindir, Flack.
See if you can figure out what that is, Flack.
Red Flack halihazırda bu konvoyun patronudur.
Red Flack is still boss of the train.
- Benim suçum yok, evlat. Kızılderili izlerinden anladığımı Flack biliyor, o yüzden beni konvoyun ilerisine gönderdi.
Flack knows I savvy Injun sign, so he sends me on ahead to scout.
Sen gittikten sonra ihtiyar Zeke, Thorpe ve Flack hakkındaki....... tüm gerçeği bana anlattıl.
After you left, old Zeke told me the truth about some matters. Thorpe and Flack and all.
Flack, ne zaman vurmaya başlayacaksın?
Well, Flack, just when you gonna start this shooting'?
- Bu demek ki, cinayeti Flack ve Lopez işledi.
Their having it makes it certain that Flack and Lopez did it.
Flack ve Lopez'in peşine düşeceğini söylüyorlar.
They say you're going to hunt down Flack and Lopez.
Flack, beni bırakıp gitme Flack.
But, Flack, don't go away and leave me, Flack.
- Flack! - Bana faydası olabilir.
Flack!
Flack!
Flack! Flack!
Flack, beni yanlız başıma ölüme terk etme!
Flack, don't let me die alone!
Flack!
Flack!
Flack! Flack!
Flack!
Konu o değil, sen burada basın danışmanısın.
That's not the point, you're the flack around here,
Hala kıçımı donduruyorum ve sümüklü bir çaylak tarafından tersleniyorum.
I'm still freezing my ass off... and taking a lot of flack from a snot-nosed rookie like you.
Artık kimseden çekinmeden onu öldürebiliriz.
We can kill him now with no flack from anybody.
bak, eğer erkek ardaşınla konuşursan söle bişey demesin.
Look, if you talked to your boyfriend, just you gonna have to tell him to flack.
Biliyorum ki bir noktada, ayak tabanlarım çatladı, "midem açlıktan düğüm olmuş ve ishalim," "duygularım ayna gibi yansıyor, sinirler paramparça,"
I know that at one point, my feet about to crack open, my stomach knotted by hunger and diarrhea, my back feeling like a mirror made of nerves shattered in a million pieces by my flack jacket pack, and extra mortars and machine-gun ammo... my hands a mass of hamburger from thorn cuts,
Cam elyaflı ceket, iki miğfer, içinde de zırh vardı.
he wore a flack jacket two helmets... and armour underwear.
Baban çok yakışıklı bir adamdı, Charlene Flack.
Your father was a gorgeous man, Charlene Flack.
Basını atlatmak için halkla ilişkilerden çocukları alacağım.
I'll just get the P.R. guys to start deflecting the flack.
Bilemiyorum, Flash'in sozcusu olmaktan daha fazlasi olarak gorunmek isterim.
I don't know. I would just like to be thought of as more than The Flash PR flack.
Kurşun geçirmez yelek giymiş!
Goddman fucking flack jacket!
Artık şu zıkkım olmadan da başarabileğini biliyor.
He just feels he could do without all that flack again, you know.
Burada karşı çıkması gereken biri varsa, o da Antonio.
Antonio's the one who'll have to take any flack.
Red Flack.
Why, that's Red Flack.
- Red Flack.
Red Flack.
Flack.
Flack.