English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ F ] / Flatbush

Flatbush translate English

96 parallel translation
- Flatbush'tan Soapy Higgins.
- Soapy Higgins from Flatbush.
Sonra direk Flatbush Sokağı'ndan Manhattan Köprüsü'ne... ve Üçüncü Caddeden, tak, parkın içinden 79. cadde.
Then right up Flatbush Avenue to the Manhattan Bridge... and up Third Avenue, pbbt, through the park at 79th Street.
Dönüş seferinde ise mesela,'Flatbush 8-2-5'diyelim.
While on its return trip its destination might be... let's say Flatbush 8-2-5.
Bir saniye. 2842 Flatbush Bulvarı Brooklyn lütfen.
Wait just a second. 2842 FIatbush Avenue, brooklyn, please.
2482 Flatbush Bulvarı.
2482 FIatbush Avenue.
2842 Flatbush Bulvarı.
2842 FIatbush Avenue.
Flashbut bulvarındaki küçük Afrikalı mağazadan.
I GOT IT FROM AN AFRICAN STORE ON FLATBUSH AVENUE.
- Flatbush caddesi.
Flatbush Ave.
Evet, Flatbush Foot Brigade'in bir üyesiyim ve resmi olmayan bir iş üzerindeyim.
Yeah, I'm a member of the Flatbush Foot Brigade out on unofficial business. Flatbush Foot Brigade?
Flatbush Foot Brigade mi?
We got a killin'here.
Moe ve Joe Flatbush ve Beneath the Underdog dinleme zevkiniz için gururla sunar. Bleek Quintet!
Moe and Josh Flatbush and Beneath The Underdog proudly present for your listening enjoyment the Bleek Quintet.
Flatbush buradan 15 dakika uzakta.
Flatbush is 15 minutes from here.
Ve şampiyonluğun saltanatını süren, Flatbush Brooklyn'den...
And the champion, reigning, that is, from Flatbush, Brooklyn,
O nadir bulunan bir Flatbush ve Colie çoban köpeği kırması.
He happens to be a very rare Flatbush pound collie-shepard dog.
Queens Bulvarına koştum, Flatbush'tan geçtim... imkansız!
So I run down Queen's Boulevard, through Flatbush... impossible!
Ebbets Stadyumu, yeni yapılacak olan apartmanlara yer açacak.
Ebbets Field, "Shrine of Flatbush", will make way for apartment houses.
Flatbush'tan Aziz Jimmy.
Jimmy the Saint from Flatbush.
Hey sana hiç Flatbush'lu Aziz Jimmy Tosnia'dan bahsetmiş miydim?
Hey, I ever tell ya about Jimmy "the Saint" Tosnia from Flatbush?
Flatbush Caddesi'nde Rus tankı görsem bile umurumda olmaz.
I wouldn't give a fuck if I saw a Russian tank rolling down Flatbush Avenue.
O yüzden biraz kızarmış tavuk, enginar salatası ve Flatbush'dan aldığım erişteli çorbayı getirdim.
I have put together a roasted chicken, artichoke salad and some kreplach direct from Flatbush.
Size bir şey söyleyeyim. Ben en güzel Noel'imi annenle Flatbush'taki ilk evimizde geçirdim.
The best Christmas I ever had was with your mother in our first house, the one in Flatbush.
Flatbush'taki çöplükten atılınca iki yıl benimle kalmasına izin verdim.
Let him stay with me two years, just after he got evicted from that dump in FIatbush.
Pamela Tatum, Starnes'in Harlem'den önce Flatbush'ta yaşadığını söyledi.
Pamela Tatum said that Starnes lived in FIatbush before Harlem.
Flatbush'da oturuyorsun.
You live in Flatbush.
- Şehir turu mu?
Flatbush Avenue? Yeah.
U Bulvarı ve Flatbrush.
Macy's entrance, Avenue U and Flatbush.
Komşuları, Flatbush caddesindeki bir evden çığlık sesleri geldiğini duymuşlar.
Neighbor's hearing screaming coming from this house... on Flatbush Avenue.
Ya da Flatbush'a.
Or on Flatbush.
Flatbush'ta başka bir depoda tutuyorum onu.
I got him in another warehouse over in Flatbush.
Lamar, dün gece Flatbush'taki Quality Cafe'de ne yaptığını anlatmak ister misin?
Lamar, you want to tell us what you were doing at Quality Cafe on Flatbush last night?
Beni Flatbush'a kadar boşuna getirttiği için.
Had run all the way to Flatbush for nothing.
İlk Alman tankını... Flatbush'da gördüğüm günü asla unutmayacağım.
I'll never forget... the day I saw that first German tank rolling up Flatbush.
Beni burada Flatbush'un Lordları'yla yalnız bıraktın.
You left me hanging with the lords of Flatbush.
Beni Flatbush ve Atlantic'in kesişiminde bıraktı.
He dropped me off at Flatbush and Atlantic.
Gece kulübü ve Kanada'dan para toplama işi arasında gidip gelirken bizi Flatbush Caddesi'ndeki binadan kurtarıp, Prospect Park'taki bir eve taşımaya yetecek ve Frank'a da, Sal Palmeri'ye borçlu olduğu yarım milyonu ödemeye yardım edecek kadar kazanmıştı.
Between the nightclub and her collections in Canada, she earned enough money to move us from an apartment on Flatbush Avenue to a townhouse in Prospect Park, and helped Frank pay off the half mil he owed Sal Palmeri.
Bana adını bir arkadaşım verdi. Geçen hafta Flatbush'da hep gittiği bir kafede buluştuk.
A friend gave me her name, and we got together last week at a coffee shoping Flatbush where she hangs out.
Jack, Flatbush'taki kafenin müdürüyle konuştuk.
Hey, Jack, we talked to the manager at the coffee shop out in Flatbush.
Ben Flatbush'luyum.
I'm from Flatbush!
Sen 5. Caddesin, ben hep varoş kalacağım.
I mean, you're Fifth Avenue and I'm always gonna be Flatbush.
Senin 5. Cadde'den benim varoşlardan olmama aldırmıyorum.
I don't care that you're Fifth Avenue and I'm Flatbush.
Flatsbush Bulvarı.
Flatbush Avenue.
Flatbush Caddesinde yüksek ateşle yürüyordum, bağışıklık sistemim yok olmuştu bir taksi çevirip acil servise gitmeye çalışıyordum ama yine de annemi aramadım.
I was walking down Flatbush Avenue burning with fever, with a non-existent immune system, trying to hail a cab to take me to the emergency room, and I still didn't call her.
Tillary'den çıkıp, Flatbush'a doğru gitmişler.
Took off down Tillary, made a right on Flatbush.
Bir tanesi geçen ay flatbush'ta olmak üzere üç soygun olayından da aranıyor.
Transit detectives like him for three other robberies on the number two line in Flatbush in the last month.
Transit bürosu, Atlantikken flatbush'a kadar tüm istasyonların iki tarafında da kontrol noktalarını üçe çıkarsın. Her trene bir polis, flatbush'a fazladan devriye.
Transit Bureau triples coverage on every two line station from Atlantic to Flatbush, cop on every train, extra patrol coverage in Flatbush.
Flatbush ona ait.
He owns Flatbush.
Videoyu sessize al ve flatbush'u incelemeye başla.
Pull some stills of the video and start canvassing Flatbush.
- Sarı.
I pretend it's rush hour in Flatbush and in I go. - Mostly yellow.
- Adı Hilda.
- Sandy Brockman from Flatbush Ave.
"Nick, bu kitabı yeni bitirdim, sanki bir şehir turu gibiydi" demişti.
A Walking Tour of Flatbush Avenue. "
- Adı Hilda.
- Sandy Brockman from Flatbush Avenue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]