Fleischman translate English
620 parallel translation
Bu arada Dr. Fleischman'dan kahvaltısı ile iyi gidecek bir istek var.
Meanwhile, a request from Dr Fleischman, who said it would go with his breakfast.
Dr. Fleischman'ın muayenehanesi.
Dr Fleischman's office.
- Boswell'e hoşgeldiniz, Dr. Fleischman.
- Welcome to Boswell, Dr Fleischman.
Görülüyor ki Dr. Fleischman biraz yanlış anlamış, ama hepimiz buradayız... Ve istediğiniz doğuma hazırlık ise, O da doğuma hazırlık anlatır.
Obviously, Dr Fleischman made a mistake, but he's here, we're here, and... if it's Prepared Childbirth you want, it's Prepared Childbirth you'll get.
Lafı uzatmadan sizlere, Dr. Fleischman'ı takdim ediyorum...
So, um, without further ado, Dr Fleischman...
- Hey, Fleischman.
- Hey, Fleischman.
Daha çocuk doğurmamış olabilirim Fleischman, ama çocuk gördüğümde de tanırım.
I may not have had a child, Fleischman, but I know one when I see one.
- Ya siz Dr. Fleischman?
- What about you, Dr Fleischman?
Hayır, Fleischman, uçakta bir sorun yok.
No, Fleischman, the plane is fine.
Ev iyi görünüyor Fleischman.
The place looks good, Fleischman.
Böyle devam ederse Dr. Fleischman'a görünmek zorunda kalabilirim.
If this keeps up, I may have to go see Dr. Fleischman.
Ranger Burns'ün ilaçlarından başka istediğiniz bir şey var mı?
So, besides the medication for Ranger Burns, is there anything else we can help you with, Dr. Fleischman?
- Fleischman.
- Fleischman.
- Dr. Fleischman?
- Dr Fleischman?
Asıl ben teşekkür ederim Dr. Fleischman.
No, thank you, Dr Fleischman.
- Merhaba Dr. Fleischman.
- Hi, Dr Fleischman.
Boş ver gitsin Fleischman.
Just give it up, Fleischman.
Fleischman. Ne işimiz var burada?
Fleischman... what are we doing here?
Tamamen karanlık Dr. Fleischman.
It's totally dark, Dr Fleischman.
Haydi gidelim Fleischman.
Let's go, Fleischman.
Peki.Ama biliyorsun ; eğer şimdi yola çıkmazsak geç kalabiliriz. Ve doktor Fleischman titiz bir adamdır.
Well, you know, if we don't leave now, we'll be late, and Dr Fleischman is a particular kind of fellow.
Belki o, gidip doktor Fleischman'ı görmeli.
Maybe she should go see Dr Fleischman.
Bu kadar mı Fleischman?
Is that it, Fleischman?
- Size yardımcı olabilir miyim, Dr FIeischman?
- Can I help you, Dr Fleischman?
Dr FIeischman için bir kütüphane kartı hazırlamam gerek.
I just have to write up a library card for Dr Fleischman?
Doktor FIeischman'ın dediği gibi, insan vücudu kendini iyileştiren sıradışı bir makinedir.
As Dr Fleischman said, the body is an extraordinary self-righting machine.
- Doktor FIeischman!
- Dr Fleischman!
Cehenneme git, FIeischman.
To hell with you, Fleischman.
Bakın Dr Fleischman herşey kontrolüm altında.
Dr Fleischman, everything's under control.
Dr FIeischman, ben daima dansetmenin en iyi ilaç olduğunu düşünmüşümdür.
Dr Fleischman, I always found dancing to be the best remedy.
- Günaydın, Dr FIeischman.
- Morning, Dr Fleischman.
- Dr FIeischman.
- Dr Fleischman.
Sen sarhoş musun, FIeischman?
Are you drunk, Fleischman?
Evet.Bir de yel değirmeni ekleriz ve adına da "Fleischman'ın mini golf sahası" deriz.
Yeah! We'll put in a windmill, call it Fleischman's Mini-Putt
Hey, Dr Fleischman, günde kaç kez ellerinizi yıkıyorsunuz?
Hey, Dr Fleischman, how many times a day do you wash your hands?
- Siz söyleyemez misiniz, Dr Fleischman?
- Couldn't you tell him, Dr Fleischman?
Bay Chiba, Bay Masuto, Bu doktor Joel Fleischman.
Mr Chiba, Mr Masuto, this is Dr Joel Fleischman.
Ona Dr Fleischman'ın, parasını burada Alaska rivierasındaki bankalara yatıran genç girişimci bir profesyonel olduğunu söyleyin.
Tell him that Dr Fleischman is the kind of enterprising young professional who's chosen to stake his claim right here on the banks of the Alaskan Riviera.
- İzin ver, Fleischman.
- Just let it be, Fleischman.
- Böyle birşeye hazır mısın, Fleischman? - Oh, evet!
- Are you ready for somethin'like that?
- Sadece orada ol, Fleischman, zamanında.
- What? ! - Just be there, Fleischman, on time.
Sen sağdıçsın Fleischman.
- Why can't you?
Lanet olsun, Fleischman onu getirmen gerekiyordu.Nerede o?
- Where is he? You were supposed to bring him.
- Sen sağdıçsın, Fleischman.Sağdıcın onu takip etmesi gerekirdi.
- Holling? Holling isn't here?
Maggie, Holling'in gelmemesi Dr Fleischman'ın suçu değil.
Look, O'Connell... Maggie, it's not Dr Fleischman's fault Holling didn't come.
- Holling ve Shelly? - Hayır, Fleischman, Laurel ve Hardy (!
- No, Fleischman, Laurel and Hardy
Peki.Tamam Fleischman, sen kendi tarfında dur, ben kendi tarafımda.
You stay on your side of the aisle, I'll stay on mine. Wait, wait.
- Ne dedin ona, Fleischman?
- What'd you say to him, Fleischman?
Akıllıca, Fleischman.
Smart shank, Fleischman.
Sizin sıranız, Dr Fleischman!
Your play, Dr Fleischman!
Hey, Fleischman.
Hey, Fleischman.