Follies translate English
135 parallel translation
Ziegfeld Follies.
I'm going to call it the Ziegfeld Follies.
Çılgınlıklar.
Follies.
Çılgınlık, tamam.
Follies, all right.
Oyunun adı Follies.
This is the Follies.
- Follies'e girmek istiyorum.
- Well, I want to go into the Follies.
Sizi yarın New Amsterdam'da ofisime bekliyorum size Follies'de rol vermek isterim.
I shall expect you at my office in the New Amsterdam tomorrow as I want to engage you for the Follies.
- Ama başka Follies yapmayacağım.
- But I've decided not to do another Follies.
Follies'in tüm ihtişamı hoş, basit bir öykü çevresinde dönecek.
Something with all the glamour of the Follies, around a sweet, simple story.
Anlaşmamız sadece Ziegfeld Follies için.
Our agreement is for Ziegfeld Follies and nothing else.
"Wrigley's, Fleischmann's Yeast, Ziegfeld Follies."
"Wrigley's Chewing Gum, Fleischmann's Yeast, Ziegfeld's Follies."
Muhteşem Bay Ziegfeld, Follies'in yapımcısı yüzlerce kadının arzuladığı adam bankta el ele tutuşmuş gelip geçen tekneleri seyrediyor.
The great Mr. Ziegfeld, producer of the Follies surrounded by hundreds of beautiful women sitting on a bench, holding hands watching the riverboats go back and forth.
Neden Follies'e devam etmiyor?
Why doesn't he stick to his Follies?
Yeni Follies yapmayı isterdim.
Yes, I'd like to do another Follies.
Hayatımın en büyük Follies'ini yapmam gerek!
I must do the biggest Follies of my whole life!
Zavallı patron ile onun zayıflıkları ve ahmaklıkları.
Poor old Boss here and his flags and his follies.
Bu şey devam mı edecek? Yoksa biz mantıklı ve normal insanlar buna ve tüm aptallıklara sonsuza dek bir son mu vereceğiz?
Is this thing to go on... or are we sane and normal human beings to put an end to it... and an end to all such follies forever?
Ziegfeld yeni çılgınlıklarında yer almanı istiyor.
Ziegfeld wants you in an act in his new Follies.
Bu doğum günlerimden birinde Martha ile beraber baş başa Follies müzikalini izlemeye gitmiştik.
- On one of these birthdays... Martha and I, just the two of us, went to the Follies.
Sizi geçen gece Follies müzikalinde merdivenlerden aşağı inerken gördüğümde kendi kendime -
When I saw you the other evening at the Follies coming down that stairway, I said to myself
Söylesene, o kız Follies müzikalinde merdivenden inen o meşhur kişi değil mi?
Tell me, isn't she a Follies girl famous for coming down a staircase?
Revü kızları kadar
As the dollies in the Follies
Birisi gençliğini yeniden kazanmak istiyorsa, geçmişteki ahmaklıklarını tekrarlamalıdır.
To regain one's youth, one must repeat one's follies.
Sonra bugün, gazeteler Follies'e çok iyi eleştiriler verdi.
Then today, with the papers saying what a big hit the Follies is.
Bu gece Ziegfeld Follies'e gidiyoruz.
I made reservations for the Ziegfeld Follies.
Yıllar önce bizim de gençliğin ateşiyle budalalıklarını yaşadığımızı unuttun mu?
Is it not in your memory that we, too, years ago suffered the follies and fevers of youth?
Ne zaman canımın sıkıldığından kuşkulansa, benim için numaralar yapardı. Norma Desmond Revüsü.
Whenever she suspected I was getting bored... she would put on a live show for me... the Norma Desmond Follies.
Zaman giderek tükenirken keşke Stanton'un çatlaklığından oluşan bir filomuz olsaydı diyecekler.
With time running out, they'll wish they had a fleet of Stanton's follies.
Şimdi de, yeni dansçılarımızın gösterisine geldi sıra. Hot Box, Bayan Adelaide'ı ve yeni dansçılarını gururla sunar.
And now the feature attraction of our all-new Four-D Follies, the Hot Box proudly presents Miss Adelaide and her Debutantes.
Peg "Köpek ve Midilli Çılgınları" ndaydı.
Peg used to be in the Dog and Pony Follies.
Şimdi tüm bu budalalıklardan ötürü mahcup olmuş durumdayız.
Now we are embarrassed by all those follies.
Şu an ki içler acısı duruma yaptığım aptalca davranışlar yüzünden düştüm.
I was reduced to my deplorable state... through my own follies.
The Follies-Bergeres, Metro.
The Follies-Bergeres,
Follies mesela.
the Follies, you know?
Brice, sizi finalden çıkarırsam Revü'den de çıkarırım.
Miss Brice, if I take you out of the finale I'll also take you out of the Follies.
Revü'yü durdurdum!
I stopped the Follies!
Revü ve uygunsuz bir teklif dışında güzel bir geceydi.
What with the Follies and an indecent proposal it's been quite a night.
Revü'yle turnedeyim.
I'm touring with the Follies.
Bugünün işini yarına bırakmamak lazım.
Why put off today's follies until tomorrow.
MOSKOVA BUZ REVÜSÜ, BELGRAD
THE MOSCOW ICE FOLLIES VISIT BELGRADE
Birileri kralın kendi aptallıklarıyla ilgileniyor olmasını istemiş olmalı.
Somebody must have wanted to keep the King occupied in his follies.
Herkese tepeden bakıyor gibi görünürler ve sürekli diğer hayvanların aptallıkları ve günahkarlıkları hakkında konuşuyor gibilerdir.
They seem to look down their noses at everyone else and always seem to be discussing the follies and the sinfulness of the other animals.
Yeni revüye ne zaman başlıyorsunuz?
When do you start the new Follies?
Ahmaklıklarının sonu gelmiyordu.
There was no end to his follies.
Rock Follies hiç gördün mü?
Did you ever see Rock Follies?
General, benim yaptığım aptallığı yapmış olan başka değerli sanatçılar da var.
General, other deserving artists committed the follies I did.
Aptallıkların en büyüğü, hissedilmeyen duyguların gülünç olduğunu düşünmektir.
The greatest of follies is to despise feelings you don't share!
Çarkıfelek değil başka birşey...
not "wheel of fortune," "the nutrition follies,"
10 or 20 years from now, Hiçkimse bunu hatırlamayabilir.. Ama sen elinden gelenin eniyisini yaptığını hatırlaycaksın.
10 or 20 years from now, nobody will remember the nutrition follies, but you'll remember you did your best.
Kasaba şenliklerine kadar, Frank Bennett'i bir daha... gören olmadı.
That was the last anyone saw of Frank Bennett... until the night of the town follies.
- Will Roger'ın aptallığı.
- Will Rogers Follies.
- Will Rogers oyunu yüzünden.
- The Will Rogers Follies.