English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ F ] / Fool

Fool translate English

20,774 parallel translation
Sarhoş bir korkak olmaktansa ayık bir soytarı olmayı tercih ederim!
Well, I'd rather be a sober fool than a drunken coward!
Aptalın teki olduğumu söylemiştin.
I thought you said I was a fool.
Nasıl bir aptal ben Ailemi buradan terk etmek mi?
What kind of fool am I to leave my family for this place?
Alan pervasız olabilir, ama o aptal değildir.
Alan can be reckless, but he's not a fool.
" Ne kadar da kibirli bir aptalmışım.
" What a proud fool I was.
Aptal.
You fool.
Yoksa ayartılmış orta yaşlı sersemin teki miyim?
Or am I just a deluded middle-aged fool?
Aptallık ettim.
I've been a fool.
Dürüstlüğün beni kandıramaz.
- ¿ No habla inglés? - Yeah, your modesty doesn't fool me.
Bence herkes aptal olduğumu düşünüyor.
They think I'm a fool.
" Aptal olma Johnnie.
" Don't be a fool, Johnnie.
Aptal olma Johnnie.
Don't be a fool, Johnnie.
O aptal bir kanlı aptal, ama o senin kadar aptal değil.
He's a stupid bloody fool, but he's not as much of a fool as you.
- "Aptal salak" iyi oldu.
- "Stupid bloody fool" was good.
Bir daha bana silah doğrultursan, tetiği çekmemekle aptallık edersin.
You ever point a gun at me again, you'd be a fool not to use it.
Kendini kandırma.
Don't fool yourself.
Beni kandıramazsın.
Don't fool me.
Kenny Wells Bir aptal mı? Yoksa her şeyi planlayan adam mı?
Kenny Wells, a fool or a mastermind?
Şık kıyafetlerle kimseyi kandıramazsınız.
The nice clothing doesn't fool anybody.
Bir kere aptal yerine koyun, ama bir daha olmayacak.
Fool me once, but it won't happen again.
Hayır, hayır. Sen soytarılığa devam et.
No, no, you go ahead and make a fool of yourself.
Belki onları kandırabilirsin ama ben, senin ne olduğunu biliyorum.
Maybe you can fool them, but I know what you are.
- Aptallık yapma.
- Don't be a fool.
Aptallık yaptım zaten.
I've been a fool.
Ne kadar aptal olduğumu düşünüyorsun.
What a fool you must think I am.
Bu beceriksiz aptal üzerime şu saçma kamerayı yerleştirmeye çalıştı.
This clumsy fool tried to plant that ridiculous camera on me.
Kenardan çekilin aptal veletler!
Hey, get away from that ledge. You damn fool kids.
O zaman bir aptal akıllıca bir cevaptan öğrenebilir.
"Then a fool can learn from a wise answer."
Onları aldatabilirseniz sınır tanımazsınız!
If you can fool them, then the sky's the limit!
Genç, masum aptal!
Young, innocent fool!
Kendinize gelin, sizi aptal!
Pull yourself together, you big fool!
Ne duymak istediğini biliyorum Ben aptal değilim.
I know what you like to hear'cause I'm no fool.
Biliyor musun bence her kes aptal.
You know, I think everyone's a fool.
Seni kandırabilmişim demek.
I've managed to fool you.
Bırak dünya bana aptal desin.
Let the world call me a fool
Diğer tarafta da sen sana yalan söylemiş, seni kullanmış ve aptal yerine koymuş bir kızı korumak için önemini anlamadığın bir rulo filmin yerini koruyorsun.
You, on the other hand, are protecting the whereabouts of a roll of film, the significance of which you don't understand, for a dead girl who lied to you, used you, and made a fool of you.
Aptal değildim tabii.
I wasn't no fool.
Aman be kadın, Bono o kadar aptal olmadığımı bilir.
Hell, woman, Bono know I ain't that big a fool.
Lyons'la ikinizin o sayılarla ne işi var, anlamıyorum.
I don't know why you fool with'em, you and Lyons both.
O rakamlar onu eskisinden daha da beter bir ahmağa çevirdi.
Ain't done nothing but made a worse fool out of him than he already was before.
Sandığımdan da aptalmışsın.
You a bigger fool than I thought.
Karşımda dikilip böyle aptalca bir soru soruyorsun.
You want to stand up in front of my face and ask a damn fool-ass question like that.
Hayatımda gördüğüm en büyük aptalsın.
You about the biggest fool I ever saw.
Magee aptalın tekiydi.
Magee a damn fool.
Kendini gülünç duruma düşürmeden önce "bizim" bir anlaşmaya varmamız gerekirdi!
"We" should've come to an understanding before you started making a damn fool of yourself!
- Aptal şey aklını kaçırmış.
- The fool's out of his mind.
Orada nasıl bir aptal gibi davrandın biliyor musun?
You know what kind of a fool you made me look like back there?
Yüzbaşı Qwark'ın görsel ve işitsel olarak birebir kopyasını çıkartacağız ki, kendi annesi bile görse inanacak.
It'll project a visual and audible replication of Captain Qwark so realistic, it would fool his own mother.
- South Carolina'ya geri dön, aptal.
- Go back to South Carolina, fool.
Beni kandıramayacaksın.
You won't fool a fly on me.
Senden farklı düşünen herkes aptal sanıyorsun.
You think anyone who disagrees with you is a fool.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]