Fooled translate English
2,695 parallel translation
İsimlerine aldanma.
Don't be fooled by their adorable name.
Seni kandırdığımı sanıyorum, kandırdım mı?
I guess I fooled you, didn't I?
Evet beni kandırdın.
Yes, you fooled me.
Beni kandırdığı kesin.
Well, it certainly fooled me.
Tüm dünyayı kandırdık.
We have the world fooled.
Kandırdım seni.
I got you. I fooled you.
Demek istediğim şu Roxanne'i kandırmış olabilirsin fakat beni kandıramazsın.
I want you to know that you may have fooled Roxanne but you don't fool me.
- Ama onları şaşırtmak için bir numaram vardı.
- But I had a trick that fooled them.
Olan şu, doyma mekanizmaları kandırılıyor.
What's happening is that their mechanisms of satiation are being fooled.
Yetişkinleri kandırmakta ne var.
Adults are easily fooled, that is.
Buna kanmamıştım.
I wasn't fooled.
# Bir daha aptal yerine konmayalım diye
¶ WE DON'T GET FOOLED AGAIN... ¶
Böyle hissettiysen, neden bunca zamandır beni kandırmaya çalıştın?
If you felt that way, why have you fooled me all this time?
Bir sorun olmayacağına kendimi inandırarak size söylememiştim.
I didn't tell you because I fooled myself into believing it wouldn't be a problem.
Etrafta takıldık sonra da bana, Mama Liu yerine Paisley'i tutuklayabilir miyim diye sordu.
We fooled around, and in the shower she asked if I could arrest Paisley instead of Mama Liu.
Pek çok kişiyi kandırdığınıza eminim.
I'm sure you fooled a lot of people.
Sen hiç güzel bir yüze aldanmadın mı?
Haven't you ever been fooled by a pretty face?
Herkesi kandırabilirsin ama beni değil.
You got the rest fooled, but not me.
- Evet. Hepimizi kandırdı.
- Yeah, she had us all fooled.
Klaus yemi yuttu ve Bonnie hayatta.
Klaus was fooled and Bonnie's alive.
Pek çok insanın kanına girdi.
He has a lot of people fooled.
Kandırma beni.
Well, you could've fooled me.
Aptal olmayın.
Don't be fooled.
Onu kandırabilirsiniz ama ben yemem.
You might have her fooled, but not me.
Pantolon düşene kadar adamı acayip kandırdın, dostum. B
You totally had that guy fooled until, you know, the pants got all sexy on you.
Annenin bu çocukca oyununa kanmayacağim.
I won't be fooled by your mother's flare for drama.
Ona hepimiz inanmıştık.
Noel Kahn had everyone fooled.
Şu ana kadar, hepimizi kandırmış.
She had us all fooled. Until now.
Beni kandırdınız.
Could've fooled me.
Aptallaşma.
Don't be fooled.
Ona hasta olduğunu söyle, kesin yer!
Tell him it's sick. He'll be sure to be fooled.
Beni kandırdığınızı düşünme sakın.
Don't think that you two fooled me
- Nasıl yani? Bizi aptal yerine koydular.
They fooled us in broad daylight.
Beni neredeyse kandırıyordun.
You almost had me fooled.
# Ve biliyorum, aldatılıyorum # # yüzüne baktığımda #
♪ And I knew I'd been fooled ♪ ♪ when I looked at your face ♪
Bütün bir kasabayı dokuz ay boyunca kandırdı.
He fooled a whole town for nine months.
Hemen kanma, Savage.
Do not be fooled, Savage.
O kızla bir olup, beni kandırdılar.
He joined hands with that girl and fooled me.
Beni olduğuna inandırabilirdin.
You could have fooled me.
Aptal olma, Danijel.
Do not be fooled... Danijel
Çoğu kişi buna kanacaktır.
Most people will be fooled
Ama Valentino Rossi bizi kaç kere yanılttı?
But how many times have we been fooled by Valentino Rossi?
Birçok kişiyi kandırmıştır.
He's fooled more than one person.
Beni kandıramadı.
He hasn't fooled me.
Hepimizi kandırdı.
She fooled us all.
Evet ama annem kandırılamayacak kadar yaşlı.
Yes. But she is too old to be fooled.
Ama sakın kandırılmayın, çünkü bir mağazaya girdiğinizde güvende olduğunuzu zannediyorsunuz, ama bu tüm süreç içerisinde en savunmasız olunan noktadır.
But don't be fooled, because if you go into a retail store and you think you're safe, that's the point where you're most volatile, or you're the most vulnerable in the whole process.
Aptal olmayın çocuklar.
Don't be fooled, boys.
Ama, "bilincimin yeterince iyi bir kopyası diye" tanımlayabileceğim bir şey elde etmek, onu bir başkasının bedenine koymuş olmak,. onun ben olduğum konusunda insanları aptal konumuna düşürmek, işte bu,. nasıl yapılacağı konusunda değil detaylı yönteme ilk ipucuna bile sahip olmadığımız bir şey.
But to get something that we would say is a good enough copy of my consciousness that if it were put back in somebody else's body, people would be fooled into thinking it was me - - this is something we haven't even the first clue of how to do it in any kind of a detailed way.
İyi misin?
He even fooled me. _ _ _ _ What can I do?
Benimle dalga geçebilirsin.
You could have fooled me.