Fools translate English
3,661 parallel translation
Hepinizi siler süpürürdüm, sizi enayiler..
I'd have cleaned up on all you fools.
Durdurun onları sizi aptallar.
Seize them. Stop them, you fools.
Görevimiz Tanrı'ya karşı çıkan herkesi son parçasına kadar ortadan kaldırmak.
Our mission is to eliminate every last bit of flesh of those fools who oppose God!
Sizi koca aptallar!
You gigantic fools!
Sizi lanet aptallar!
You damned fools!
Aptallar.
Fools.
Şimdi, bu alet olası bir trilyon kodu hızlı şekilde göndererek, alıcıyı kandırıyor.
Now, this gizmo thing fools the receiver by transmitting all one trillion possible codes in rapid succession.
Her neredeyse hala hayatta ve siz aptallar onu bulamadığınız için ben de bulacak birini aradım.
He's alive somewhere, and since you fools can't find him I called in someone who can.
Tanrı sarhoşları ve aptalları korusun denir sanırım.
God does protect drunks and fools, I guess.
Ben de bu robotların beyinsiz aptallar olduğunu sanırdım.
And I thought these robots were brainless fools.
Aptallar dolusu şehir!
Arrgh! City full of fools!
Sizi aptallar!
You fools!
Yakalayın şunu! Çabuk, aptallar!
Get her Hurry, fools
O aptallar kanamadan ölene kadar bu kızı becerirler.
The fools fuckin'her can dea with her bleeding to death.
Yıllar sonra bana takıldığım kulüpleri hatırlattı bilirsin, maalesef bütün o fondip yapan cool kızlar diyet bira yudumlayan aptal beyazlara döndüler
Reminds me of the after-hours clubs I used to go to, you know, if all the cool cats shooting dope were replaced by sad, white fools sipping light beer.
Tiyatromu idare eden o iki aptal seni özlemiştir.
♪ Those two fools who run my theatre will be missing you ♪
Bütün matematik bölümü aptal gibi gözükecek.
Our Mathematics Dept. Will all look like fools!
Sen de bizi aptal gibi göstermek istedin?
So you made us look like fools?
Donald Trump'la bu aptalları.
Donald Trump these fools.
Diyeceğim o ki bana o listeyi verirsen O aptalları Schindler'lerim. Hem de hemen.
I mean give me the list, and I'll Schindler those fools right now.
Bazı aptalları smaçlamak zorundaydık, adamım.
And we had to dunk some fools, man.
- Çok fazla aptalı smaçladım!
- I dunked so many fools!
Cahil arkadaşlarımdan farklı olarak, arkadaşlarımla paylaşırım ben.
Unlike these ignorant fools, I share with my friends.
Şapşallar.
Fools.
Ayrılın sersemler!
Part, fools!
Duydunuz, aptallar!
Heard that, fools!
Bir şey söyleyin, aptallar!
Say something, fools!
Aptallara bile yüzlerine karşı aptal dendiğinde üzülürler.
Even fools can go into shock if you call them fools to their face.
Gönül eğlendiren biri gibi mi görünüyorum?
Do I look like a guy who goes and fools around?
Asansörü kimin durduğunu bulup, onu kovalım.
It's time to grill the fools who stopped the elevator.
Aptallar nazik insanlardır.
Fools are good people.
O tepeden düşüp de kafatasını yardığından beridir çok saçma sapan konuşuyorsun.
For when you fell from the hill that and you hit the gourd, only utter fools.
Bu aptallar gibi, para!
Same as all these fools, money!
Geri çekilin aptallar.
Stand down fools!
Bana aptal ya da geri zekalı denmesine alışığım
people who call me that are ignorant fools or retarded themselves.
En azından burada emir veren yaşlı kadınlar ve Q bölümündeki sersemlerin verdiği küçük aletler yok.
At least here there are no old ladies giving orders and no little... Bip! Gadgets from those fools in Q-Branch.
Ne kadar aptalmışız.
What fools we've been.
Onlar, tanrıların soytarıları.
They are the gods'fools.
Çünkü biz Amerikaya bakmaya gelen
'Cause we're the ship of fools
Bizi kandırıp kendine inandırır.
It fools us into believing it.
Umarım altına sıçan aptalları sevmiyordur.
I hope, she doesn't like fools pooping in pants.
Elbette o öyküleri beğenmişti...,... bizi aptal gibi gösteriyorlar.
Of course he liked those stories, they make us look like fools.
- Ben sizi aptalsınız sanıyordum.
- I thought you were fools.
Hayır. Seni ödlek!
No, you fools!
Aptal muamelesi yapma bize.
Do not treat us as fools.
Sizi aptallar!
You're all fools!
Bilge adam der ki... sadece aptallar aşık olur.
Wise men say... only fools fall in love.
Aptallar aşık olur değil, aptallar acele eder.
It's not fools fall in love, it's fools rush in.
Sizin gibi salakları tuzağa düşürmek ne kolay, gördünüz mü?
See how easy it is to trap fools like you?
Acele işe şeytan karışır dostum.
Fools rush in, my friend.
Hepsi şapşalmış.
They was fools.