Footwear translate English
211 parallel translation
Yolculuk oldukça çetin ve ayakkabıları da bu yolculuk için yetersiz.
The way is hard and footwear is scarce.
Ama onlardan ikinci sınıf ayakkabı çıkar.
But they make inferior footwear.
Dediğim gibi, onlardan ikinci sınıf ayakkabı çıkar.
That is, inferior footwear is made from them.
- Bunlar ayağımıza giydiğimiz şeyler.
- That's our standard footwear.
Bu iş için uygun ayakkabılar giymeyerek gereksiz riskler alan gönüllü yardımcıların yaptıklarını izleyen tetikte bir göz...
With one vigilant eye cocked on the doings of willing helpers who run unnecessary risks without the protection of safety footwear.
Aynı şekilde yeni çıkarttığım ayakkabı serisinden de bahsetmeyi unuttunuz :
The same way you forgot to mention my new line of footwear :
- Kaliteli ayyakkabıların aziz patronuydu.
- The patron saint of quality footwear.
Sanırım herkes ayakkabıda ucuzluk aramıyor, değil mi?
[Laughing] Hey, uh, not everybody's into bargain footwear, huh?
Kısmete bak, ismi "Doktor Ayakkabı".
It's fate, Peg. His name is "Dr. Footwear."
Anladın mı? "Dr. Ayakkabı".
Get it? "Dr. Footwear."
Atın adı "Dr. Ayakkabı."
It's 20 to 1. His name is "Dr. Footwear."
"Dr. Ayakkabı".
"Dr. Footwear," see?
- Movie, Floridora ve Prince Harris en sonda onları Dr. Ayakkabı takip ediyor.
B-Movie, Floridora, and Prince Harris. Bringing up the rear, it's Dr. Footwear.
- Çok arkada kaldı. - Kazanacak.
Dr. Footwear is way behind.
Ve Dr. Ayakkabı hızlandı!
And here comes Dr. Footwear on the outside!
Kulüp binası virajına gelenler Darling Kim, Satin Lover ve Dr. Ayakkabı!
Coming into the clubhouse turn, it's Darling Kim, Satin Lover, and Dr. Footwear!
Haydi, Dr. Ayakkabı!
Come on, Dr. Footwear!
Düş ve zıbar, Dr. Ayakkabı!
Trip and die, Dr. Footwear!
Darling Kim ve Dr. Ayakkabı kafa kafaya gidiyorlar.
Neck and neck, it's Darling Kim and Dr. Footwear!
Ve Kazanan, 2,290 dolarla Dr. Ayakkabı!
And the winner, paying 2290, is... Dr. Footwear!
Şimdilik, ayağa giyecek şeylerimizin çok kısıtlı olduğunu söyleyebilirim.
Provisionally speaking, we're extremely limited as to footwear.
- Bay Scott. - Eğer limana dönersek... katiller botlardan yoketmenin,.. ... kurtulmanın bir yolunu bulur ve biz de kaptanla Dr. McCoy'u bir daha asla göremeyiz.
Mr. Scott, if we return to spacedock, the assassins will surely find a way to dispose of their incriminating footwear, and we will never see the Captain or Dr McCoy alive again.
Benim ayakkabılarımın neden senin konuşma konun olduğunu merak ediyorum.
I want to know why my footwear is your conversation?
Mütevazi köylülerin giyeceği bir ayakkabı tarzı değil.
Not the footwear of choice for humble villagers.
Mutlu Tabanlar Kunduracılık'a hoş geldiniz.
Welcome to Happy Soles Footwear.
Ayakkabıların umurunda bile değil.
See, I give a shit about my footwear.
- Ayaklarla ilgili hiçbir şey duymak istemiyorum. - Pekala.
I don't want to hear about any fuckin'kind of footwear from you ever again.
Boccina'dan ayakkabı satış temsilcisi.
It's the footwear rep from Boccina.
Ben çocuk ayakkabıları işindeydim.
I was in children's footwear.
Pahalı ayakkabılar.
Expensive footwear.
Ayrıca güzel koktuğunun ve ayakkabısının şık olduğunun söylenmesinden de hoşlanır.
She will also enjoy being told that she smells nice and that her footwear is stylish.
- Ayakkabıların çok şık.
- Your footwear is quite fashionable.
İblis saldırısına uğradığımızda her zaman uygun olmayan ayakkabılar giyiyoruz.
We're always wearing inappropriate footwear when demons attack.
Her yere kar düşüyor... bu ayakkabılar her havada giyilecek türden değil.
There's snow coming down everywhere... and saddle shoes are not the best all-weather footwear.
-... bile giyemeyeceğimi söylüyor
-... even the roomiest of footwear.
- Onu bazen ayakkabı çekimi için kullanırım.
- I use it for footwear sometimes.
Güzel ayakkabılar.
Nice footwear.
Reebok bizim aradaki kızlar için yapacakları reklam kampanyasını üstlenmemizi istiyor.
Reebok wants us to do... their female'tweens footwear campaign.
Hayır.Yani, kalitesiz ayakkabı bunlardan yapılır.
No. That is, inferior footwear is made from them.
Bunlardan yapılan ayakkabılar kalitesizdir.
But they make inferior footwear.
Yani, kalitesiz ayakkabı bunlardan yapılır.
That is, inferior footwear is made from them.
"Yarı fiyatına ayakkabı." Söyle.
Half-price footwear. Go.
Yarı fiyatına ayakkabıdan bahsettiğimizi anlıyor musun?
You do understand we are talking about half-price footwear?
Adı Famous Footwear.
It's a Famous Footwear.
Pahalı ayakkabılar ve müstehcen müzik mi?
Expensive footwear and obscene music?
- Çok ilginç. Belki kız arkadaşın ayakkabılarını takdir etmiyordu.
- The problem with your girlfriend was just that she didn't appreciate quality footwear.
Ayakkabılarımı hor gördünüz.
You have insulted my footwear.
Çünkü ben de senin gibi, düzgün bir ayakkabının günlük performansımızı etkilemesindeki önemini anlayabiliyorum.
Because I, like you, understand the importance of the proper footwear in our everyday performance.
Bunun karşımıza çıkacak son sorun olmasını umalım.
We can only hope that this will be the last footwear to fall.
... beni genelde ateşleyen tempo artarsa, çok makbule geçer.
I'm not afraid I'm just thinking about footwear I'm actually thinking of this hot gay club on 14th Street
Bu çoraplar beni boğuyor!
I'm drowning in footwear.