Forty translate English
3,701 parallel translation
Saat 8 : 42.
It's eight... Forty-two.
45 saniye.
- Forty-five seconds. - What?
48 saat gerekli. Kural böyle.
Forty-eight hours, that's the rule.
Evet. 34 95.
Uh-huh. Forty-nine ninety-five.
34 yılın sonunda gösterecek neyim var?
Forty-three years and what have I got to show for it?
40-15.
Forty-fifteen.
48 saat.
Forty-eight hours.
Ve sayfa kırk altıyı denemek istiyorum.
And I want to try page forty-six.
Kalp atışı dakikada 140.
One hundred and forty BPM.
65 kilo da güreşecekler gelsin.
One forty.
Yaşlı kadınlar üzerine çalışırken, Golf kulübünde malzemeciymiş.
Well, when he's not running over old ladies, He's a... A caddie at the forty palms country club.
O kulüp James Bradstone'un çalıştığı hastaneye yakındı değil mi?
Isn't the forty palms near the hospital James bradstone used to work at?
Phillip golf kulübünde malzemeciydi.
Phillip was a caddie at forty palms.
Benim kulüp üyeliğim kullanmadığım bir üyelikti.
My forty palms membership, it lapsed like a decade ago.
Senin tavsiyenle kulüpte işe alınmış biri, bizi Newhouse'a yöneltti.
You recommended that somebody be recruited From forty palms, which gave us newhouse,
- Tam 48 saat oldu.
Forty-eight hours.
40 bini mezun bile olmadı.
Forty thousand didn't graduate.
Kırk beş dakika sonra kardeşleri tarafından öldürüldü.
Forty-five minutes later, he's been killed by fratricide.
Yüzde 40 bana uyar.
Forty percent works for me.
42 yıldır beraberler ve hala çok yakın arkadaşlar.
Forty-two years together and they're still best friends.
- Bir yıl ve kırk gün!
- One year and forty days!
Onu orada ne kadar tutabiliriz?
- Forty-eight hours.
Nüfusun % 45'i İspanyol, yerli nüfusunun en yüksek olduğu beşinci yer.
Forty-five percent Hispanic. Fifth-highest Native American population.
Kırk yıllık hocayım ben!
I'm a preacher for forty years!
Şimdi bu kırkbeş dakika boyunca.. .. aileniz için gerekeni yapmalısınız.
In the next forty-five minutes, you will give everything for your family.
45 dakika içinde görüşebilir miyiz?
Can I see you in about forty-five minutes?
Amcacım, ben kırk yaşındayım...
- Sir, but I am forty years old...
49 yaşındayım ben be.
I'm forty-fucking-nine years old, okay?
Kırk yıl önce babamı öldürmekte kullandığı büyüyü öğretmem için beni kandırmıştı şimdi de seni kandırmaya çalışıyor Richard.
Forty years ago, he charmed me into teaching him the magic he used to kill my father and now he's to trick you, Richard.
45 yıl.
Forty-five years.
Ama eğer seni suçlu bulurlarsa... 45 yıl, şartlı tahliye yok.
But if they find you guilty... Forty-five years, no parole.
Efendim size yüzde kırk indirim yapacağım
Sir I'll give you a forty percent discount.
Günlük 40 bin dolar. Maliyeti bu kadar.
Forty grand a day, that's what this is costing.
Orada altı tane ana havalimanı var, genel olarak 30 yada 40 tane havalimanı olabilir, bilemiyorum.
There are six airports main, and not know, thirty, forty airports aviation in general.
Hayır hayır, o kalıplaşmış bir örnek. 48 yaşlı mı?
No, no, no. That's a stereotype. Forty-eight is old?
Saat.
- Time? - Eight forty-three.
Ama ayrıca ne yapabileceğimi ve 40 yıllık sıkıntının benim için mümkün olmadığını da biliyorum.
But I also know what I'm capable of, and forty years of boredom and duty just isn't possible for me.
Lanet herif hak etmiş.
Bobby Edwards took an axe and gave his stepfather forty whacks
Kırkdokuz dolarım ve şanslı prezervatifim var.
A buck forty-nine and my lucky condom.
Katherine'nin size olan aşkı yüzünden 145 yılımı o mezarda aç bilaç bir şekilde geçirdim.
- One-hundred and forty-five years left starving in a tomb thanks to Katherine's infatuation with you and your brother.
Ve ona yaklaşık 39 ya da 40'a geldi.
.. and it cost him about thirty-nine or forty..
- Yüzde 40 indirimle...
Forty percent off.
- 2.95...
Forty percent off.
42 yaşında, 1,82 boyunda, 80 kilo, açık kahverengi saçlı.
Forty-two, six-foot-tall, 180 pounds, with light-brown hair.
Muhtemelen 40 kyaw tutar.
It's probably going to be forty kyaw.
- 40 bin, aptal.
- Forty thousand, stupid.
- Ekstra yüzde 40.
An additional forty percent.
42.000 mi?
We'II start you at 42. Forty-two thousand?
Düşüneceğim.
- Forty-eight hours and it's off the table.
Bu çok çılgınca çünkü zaten 40 yaşında bir adamla evli kalmıştım.
And somehow I didn't see it, which is crazy because I was married to one for forty years.
" 42.
" Forty-two.