Fours translate English
577 parallel translation
- Dört ayak üstünde koşmak yok.
- Not to run on all fours.
- 34 numara giydiğinize emin misiniz?
- Are you sure you wear fours?
Etrafta koşuşturup, ısırır ve koparır ve ay altında ulur mu diyorsunuz?
You mean runs around on all fours and bites and snaps and bays at the moon?
- Niçin yeniden bayılmıyorsun, Waldo?
- Why don't you get down on all fours again, Waldo?
Herkes toplansın. Gidiyoruz.
Fours left, column left.
Dörtlü sırayla.
Column of fours.
- Birinci bölük, dörtlüler sola.
- First troop, fours left.
- Dörtlüler sola.
- Fours left.
Dörtlüler sola.
Fours left.
Dörtlü sıralar halinde saldıracağız.
We'll charge in a column of fours. Mounted in fours?
İki tane dörtlüm oldu.
That makes two fours.
İkili kolda ileri!
First two sets of fours, forward!
Halıyı yalardı! Yerlerde sürünürdü!
He'd crawl on all fours!
- Dört dörtlü
- Four fours.
- 3 dörtlü.
- Three fours.
Aziz dostum, dört ayak üzerinde ne yapıyorsunuz?
My dear friend, what are you doing on all fours?
Ve dört ayak üstünde yürürler.
And they walk on all fours.
- İkili ve dörtlüleriniz yüz yüze baksın.
- Have your twos and fours face about.
İkiler ve dörtler. Arka hatlar ileri!
Twos and fours, rear lines forward!
Eskiden de, sürekli yerleri siler dururdu.
I'd always seen her on all fours.
Dördünü de kırda yerdim.
I'd eat it on all fours in a field!
Dört ayak üstüne çök ve havla.
Just get on all fours and yelp.
Ve eğilip, ayağımın yanında onu açar mısımınız?
And if you don't mind getting down on all fours and just open it up here, near my foot.
Bu kasaba harbiden dört ayak üstüne düşmüş.
Man, this town sure is jumping on all fours.
Taburlar dörtlü sıra olsun!
Line the troops in column of fours!
İt herifler! Artık kendi başınıza emekleyin.
You bastards can crawl on all fours from now on.
Çeteyle, ikili, üçlü, dörtlü yürürsün.
With a gang, you walk in twos, threes, fours.
İki papaz, iki kız, iki dokuzlu, bir vale, bir onlu ve iki dörtlü var.
I've got two kings, two queens, two nines, a jack, a ten and two fours.
Garip gelebilir ama Hanım duvarı aşmak... zorunda kaldığında ona yerde... çömelerek yardım etmek istedi.
It may sound strange, but when the lady climbed the wall, he got on all fours to serve as her footstool.
Dört ayağı üzerinde olan adamı tanıyor musunuz?
Do you know who that man is, on all fours?
Çocuklara söyle dörder kişiye ayrılsınlar yelpaze gibi bütün bölgeyi sarsınlar.
Tell the boys to split up in fours, fan out, and we'll surround the entire area.
Üç dörtlüyü geçtiğini sanmıyorum.
I don't believe that beats three fours, do it?
Yeller, iki dörtlüyle onu nasıl üttüğünü anlattı.
Yeller there tells me how you gutted him once with a pair of fours.
İki kırmızı dörtlüyle beni harcadığın akşa mı?
The night you cut me up with the two red fours?
Dörtlü sıraya girin!
Fall in - column of fours!
İki adet 3,5 dakika pişmiş yumurta ve kremalı bisküvi.
Two 3 1 / 2 minute eggs and some petits fours.
En ufak daire 9 odalıydı, fakat dört, beş ve altı odalık evlere böldüler.
The apartments have been broken into fours, fives and six es.
Ben dört ayak üstünde olmak zorundayım.
I have to get down on all fours.
Bana uyar ama erkekliğini kaybetmek istemiyorsan,... üç ası, bir çift dörtlüyle geçmeye çalışmaktan vazgeç.
That's all right with me, but if you want to keep your manhood, quit trying to beat three aces with a pair of fours.
Kamptan ayrιlmaya hazιrlanιn.
Count'em at fours.
- Onları dört ayak üzerine çöktürelim.
- We make them get down on all fours.
Yedi kere yedi 28.
Seven fours are 28.
Sekiz kere dört 32.
Eight fours are 32.
Bunlarda bizim üniformalar var!
Those are our T-Thirty-fours!
Bazen içlerinden 4 tanesi yere doğru domalıyor ve diliyle camı yalıyordu.
Every now and then, one of them kinda hunkered down on all fours... and licked the glass with her tongue.
Beş tane dört.
Five fours.
Etrafa bir göz atmamın sakıncası var mı?
Crawl about on all fours, if you like.
Kendini hatırla dört ayak üzerinde şu domuzla!
Remember yours elf on all fours with that pig!
- Deli bunlar.
Mounted in fours. - They're madmen.
İşte benim sayı.
Come on, eight the hard way, two fours.
Çabuk!
Form up in a column of fours!