English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ F ] / Fowler

Fowler translate English

816 parallel translation
Bay Horace senden akşam treniyle gidip avukatı Hakim Sol Fawler'la birlikte dönmeni istiyor.
Mr. Horace say for you to be taking the evening train for Mobile... and be toting back with you Judge Sol Fowler, his attorney at law...
Bay Horace senden akşam treniyle gidip avukatı Hakim Sol Fawler'la birlikte dönmeni istiyor. Yarın onu da alıp evimize gelmeni istiyor.
Mr. Horace say for you to be taking the evening train for Mobile... and be toting back with you Judge Sol Fowler, his attorney at law... and then you got to fetch him to our house tomorrow.
Fowler buraya daha önce yüzlerce kez geldi.
Fowler's come down here a hundred times before.
Ama bugün bankaya uğradı ve hemen ardından da Fowler'ı çağırttı.
But he comes in the bank today, and right after he sends for Fowler.
Hakim Fowler'ı çağırttığını söylemedim mi?
Didn't I tell you he'd sent for Judge Fowler?
Çünkü o seni avcının tuzağından helak eden vebadan azat eder.
Surely, he shall deliver thee from the snare of the fowler and from the noisome pestilence.
Yarın başlamaları üzere sana Fowler ve Constantino'yo veriyorum.
I'm givin'you Fowler and Constantino beginning'tomorrow morning.
Halloran, Fowler ya da Constantino ararsa - davanın anahtarının Willie Garzah olabileceğini söyle.
When Halloran calls in - or Fowler or Constantino - tell them that Willie Garzah may be the gimmick in this case.
Bu Stein ve Fowler. Bu da McHugh.
This is Stein and Fowler and McHugh.
Fowler o.
He's Fowler.
- Fowler, ben hep korkarım.
- Fowler, I'm always scared.
Will Kane ve Amy Fowler, kutsal evlilik bağı ile bağlanmak için huzuruma geldiniz.
Will Kane and Amy Fowler, you appear before me in my capacity as Justice of the Peace of this township to be joined together in the bounds of holy matrimony.
Thebes'te istenmeyen çocuklardan kurtulmak için kullanılan, saz ve katrandan yapılma bir sala bağlı olarak bulunmuşum.
In a boat of reeds daubed with pitch and tied with fowler's knots. Thus the city of Thebes was accustomed to dispose of its unwanted children.
Kuş avcılarının teknelerinden bırakılmış olabilirim.
The boat was tied with fowler's knots.
Kuş avcıları mı dedin?
"Fowler's knots"? Did you say... "fowler's knots"?
Biz de nehir kıyısında kuş düğümü yapıyorduk.
Those are fowler's knots!
Sen annenden alınarak, bir sala bağlı olarak nehre bırakıldın.
You were taken away from your mother, and cast adrift on the river. In a boat tied with fowler's knots.
Çünkü ona ölü bir kız çocuğu göstermişler.
Who was a fowler's daughter.
Tekneler genellikle çocuklara bağlı olarak yapılıyormuş.
And the boats are often tied with fowler's knots.
Bir grup olarak nehir kıyısında Fowler's Camp'a gidiyorduk, ve Irene Harry Bell'le buluşacaktı.
A bunch of us were going down to Fowler's Camp on the river, see, and Irene had a date with Harry Bell.
Nancy Archer, eski adıyla Nancy Fowler Fowler mirasının varisi ve muhteşem Hindistan Yıldızı elmasının sahibi gittikçe genişlemekte olan Uçan daire-gören kitlesine katıldı.
Nancy Archer, the former Nancy Fowler Heiress to the Fowler millions and owner of the fabulous Star of India diamond Has joined that ever-expanding international society of satellite-seers.
Bay Fowler, o süitte Vidal'lar var.
Mr. Fowler, the Vidals are in that suite.
- Merhaba, Fowler, nasılsınız?
- Hello, Fowler, how are you?
Özür dilerim, Bay Fowler.
Oh, I'm so sorry, Mr. Fowler.
- Eski âşıklarınızdan biri mi, Bay Fowler?
- One of your old flames, Eh, Mr. Fowler?
- Bay Fowler, oyunu bitirecek miyiz?
- Mr. Fowler, aren't we going to finish this game?
Şansınız yokmuş, Bayan Fowler.
Bad luck, Mr. Fowler.
Bir şilin lütfen, Bay Fowler.
That'll be a shilling, please, Mr. Fowler.
Zavallı Bay Fowler, hiç kazanmış mıydı?
Poor Mr. Fowler, has he ever won?
Bay Fowler, şu koltuğu buraya getirir misiniz?
Mr. Fowler, would you draw up that chair, please?
Lütfen Bay Fowler, konudan uzaklaşıyoruz.
Please, Mr. Fowler, we're getting away from the subject.
Bay Fowler.
Mr. Fowler.
Evet Bay Fowler, sanırım siz tavır konmasından yanasınız.
Well, Mr. Fowler, I take it you are in the side of action?
Tavır koymaktan yana mısınız, Bay Fowler?
Are you in favor of action, Mr. Fowler?
Ahlâksızlığı savunan Bay Malcolm'un mu yoksa ben ve Bay Fowler gibi ahlâki değerleri savunanların mı yanındasın?
Are you on the side of Mr. Malcolm with his defense of vice, or on the side of the Christian virtues like Mr. Fowler and myself.
Teğmen William Fowler, Çavuş John Chawk Onbaşı Trubee ve Er Renziehausen.
They are : Lt. William Fowler, Sgt. John Chawk Cpl. Milo Trubee and Pvt. Wilbur Renziehausen.
Teğmen Fowler ile Er Hetherington biliyor sizleri Onur Madalyası için öneriyorum.
I've already told Lt. Fowler and Pvt. Hetherington I'm recommending all of you for the Medal of Honor.
- Teğmen Fowler.
- Lieutenant Fowler.
"Teğmen Fowler kahramanca davranıp, tehlikeye göğüs gerip kendi kararıyla ve hayatını hiçe sayarak şerefli bir asker davranarak büyük bir cesaret sergilemiştir."
"For gallantry, risk of life, upon his own decision and with total disregard for his own life Lieutenant Fowler, acting in the highest tradition of the service displayed courage."
" Hepsi, Fowler, Trubee, Chawk, hepsi birbirine benziyor, benim kendilerine benzediğim gibi.
" All of them, Fowler, Trubee, Chawk, all of them alike to each other, as I am alike to all of them.
1957 yılında Fowler adında bir çalışanımız vardı.
In 1957 we had an employee here, name of Fowler.
Belki de Julie Fowler in söylediği her şeye çok önem vermemelisin.
And maybe you shouldn't pay too much attention to everything that Julie Fowler tells you.
Jim Fowler oldu. Kasabada bir yabancı.
He has become Jim Fowler, a stranger in town.
Senin adın neydi, Fowler mı?
Ain't you that feller, uh, Fowler?
Doğru, Jim Fowler.
That's right. Jim Fowler.
Mr. Fowler.
Mr. Fowler.
Mr. Fowler, Jenny Ammory'i tanıyor musunuz?
Mr. Fowler, do you know one of my girls, Jenny Ammory?
Jim Fowler mı?
- That- - That Jim Fowler?
En önemlisi, Mr. Fowler.
Most of all, Mr. Fowler.
Görünüşe göre burada zamanım tükendi, Mr. Fowler.
Well, I guess my time has run out here, Mr. Fowler.
Burası denediğim dördüncü kasaba, Mr. Fowler.
This is the fourth town I've tried, Mr. Fowler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]