Franz translate English
1,540 parallel translation
Talihin kötüymüş Franz.
That's enough, Not with a stick, please, Franz,
Her yerde kötürüm dolu.
Franz, I'm coming with you,
Sakatlara tek kuruş bile vermemeliler.
Get out, Franz,
Öyle diyorsun da savaşa sürüklüyorlar, sonra da para vermiyorlar.
Dear, dear Franz, Wait, I'm coming with you,
Söylesene Franz. Tek bir kolun var.
I'll help you, Miss Mieze, I'll bring something, I'll help you,
İnan! Daha beter işler olduğunu Tanrı biliyor.
Mieze here, and Franz too, lt was sheer hell,
Çok benziyor. Nedenini bilmiyorum
And Franz brings him here, he hides him in his bed, and something like this happens,
Çünkü etkiniz altındayım
Franz is waiting there,
Reinhold?
Yes, Franz,
Kimin öldüğünü biliyormuşum Cilly?
I almost killed you, Mieze, I really hurt you, I almost killed you, lt's okay, Franz,
Franz.
You mustn't worry,
Koşmadım ki, dans ediyordum. Dans falan etmiyordu. Kıçını dışarı çıkarmak ne zamandır dans sayılıyor?
I'm yours, Franz, I belong to you,
İtalo, rahat dur! Franz, Cleo, kımıldamayın!
Italo, Franz, Cleo... come!
Niçin orada oturuyorsun? Orada niçin tek başına oturuyorsun Franz?
Why are you sitting here all alone, Franz?
Boş ver Franz. Mieze geri dönecektir.
Don't worry, Franz.
Sana âşık, Franz.
She loves you, Franz.
Franz...
Franz!
Senden Franz.
This is yours, Franz.
O geri dönene kadar bekle Franz.
Just wait, Franz, till she comes back :
Franz, ne yapacağız şimdi?
Franz, what should we do?
Keyfin yerinde Franz.
You're in a good mood, Franz.
Bırakın birisi gelip bizi, Franz'ı ısırmaya çalışsın.
Just let someone come and try to bite us or bite Franz!
Bırakın o kişi Franz ile tanışsın. Franz'ın kolay kanan bir yapısı yoktur.
Just let someone get to know Franzl He's no pushover.
Bırakın birisi gelip Franz'ı ısırmaya çalışsın.
Anyone can come along and bite Franz.
Franz'ın kolay kanan bir yapısı yoktur.
He's a pushover.
Bence Franz'ın oyunu da göz önüne almalıyız. Haksız mıyım?
Well, I reckon... with Franz's vote we're in the majority, aren't we?
Franz ise Mieze ile...
And Franz... with Mieze...
Franz.
Franz!
Franz...
Franz,
Sen körsün Franz. Her iki gözün de kör.
You're blind, Franz, in both eyes.
Hayır, benim açımdan değildik. Ama Franz öyleydi.
No, I wasrt, but Franz was.
Ama en zoru da Franz'ın durumu değil mi?
But it's worst of all for Franz, isn't it?
Peki, Franz buna ne diyeceksin?
Well, Franz, what do you say now?
Dikkatli ol, Franz.
Watch out, Franz!
Franz? Yeni bir şey var mı?
Anything new?
Franz Biberkopf'un dünyevi yolculuğu sona yaklaşıyor.
Franz Biberkopf has reached the end of his mortal path.
Pekâlâ, şimdi sıra küçük Franz'da.
So now it's little Franz's turn.
Beni de bir ara götür Franz.
Take me along sometime, Franz.
Franz, kes şunu.
Franz, stop it!
Franz verdi bu ismi bana.
Franz gave me the name.
Gerçek adım Sonia, ama Franz bana farkı bir isim verdi.
My real name's Sonia, but Franz gave me a different name.
Daha geçen gün isyan bayrağını çekmişti Franz onu döverken homurdanıyordu.
She was pretty revolting the other day, blubbering when Franz beat her.
Merhaba Franz.
Hi, Franz!
Dürüst olmak gerekirse, Franz hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
To be honest, I know nothing about Franz.
Onu sevdiğin için Franz adına sevindim.
I'm happy for Franz that you love him.
Franz iyi bir insan.
Franz is a good guy.
Yeni bir başlangıç yapıyorum. Neden yapmayayım ki?
Franz, please,
Ne var?
No need to be ashamed, Franz, Really not,
Politika konuşmaya başlamayın.
You must stop thinking about it, Franz,
Çok keyiflisin Franz.
You're so cheerful, Franz!
Hayır, Franz.
No, Franz.