Freddy translate English
2,753 parallel translation
Kötü babam Kral Freddwyrde beni tutsak almıştı.
My father, the evil king Freddy Wyrde, kept me as a captive...
Peggy, Freddy, Danny, Stan... ofisime.
Peggy, Freddy, Danny, Stan... in my office.
Geldi Freddy.
ready Freddy.
- Freddy!
- Freddy!
Nasılsın, Freddy?
How are you, Freddy?
Bizim Freddy gelirken 2 milyon dolarlık bir de müşteri getirmiş.
Freddy here just ran in from the yard With a $ 2-million account in his mouth.
Freddy, bu konuyu açmak istemezdim ama...
Well, Freddy, I hate to bring this up,
Freddy, geçen yıl boyunca geri dönmen ya da dışarıdan çalışman için adını belki yüz kez gündeme getirdim.
You know, Freddy, I have brought your name up 100 times In the last year to come in and freelance, for me,
Özür dilerim, Freddy.
I'm sorry, Freddy.
Freddy.
Freddy.
Freddy, kapatalım bu konuyu.
Oh. Freddy, I don't want to talk about this.
Ponds'dan Freddy ve Cal Rutledge akşam yemeği ve maçta bize katılıyor. Bu da, eğer hepsini içmek istiyorsak,... yemekten önce içmemiz gerektiği anlamına geliyor.
Freddy and Cal Rutledge from Pond's... will be joining us for dinner and the fight, which means we'll have to drink before dinner if we want to drink at all.
Freddy Rumsen'ın kızılderili okları biriktirdiğini biliyor muydun?
Freddy Rumsen collects Indian arrowheads?
Kuzen Freddy, barda çalışıyor.
Cousin Freddy's studying for the bar.
Freddy!
Freddy!
- Freddy'ye!
Freddy! To who?
- Kime? - Freddy'ye!
Freddy!
Freddy, eğer ekstaziye ihtiyacım olursa sen ve Victor'la konuşmam gerektiğini söyledi.
Freddy said if I needed some "x", I should talk to you and Victor, so, here I am.
Freddy eğer ben...
Well, Freddy told me if I...
Freddy iyidir ama bir süredir işin dışında kaldı.
Freddy's cool, but he's been out of the business a while.
Freddy, zorlamamanı söylemiştim.
Freddy, I told you not to push it.
Sağ ol, Freddy.
Thanks, Freddy.
- Freddy, kankan Victor'la bir buluşma ayarlıyor.
Freddy set up a meeting with your buddy Victor. When?
Freddy?
Freddy? !
Freddy?
Freddy!
Victor'un adamı Freddy'i başka bir buluşma için aramış.
To set up another meeting.
Freddy, şerefli bir adamdı.
He was a proud man.
Ve bu Victor'un paranoyasından önce oldu ve Freddy, daha iyisini yaptı...
And that was before Victor got all paranoid and had Freddy capped, so...
Freddy'i için üzgünüm.
Sorry about Freddy.
Freddy'ye!
To Freddy. Freddy.
Kendini hedef haline getirmen Freddy'nin cinayetini çözmede nasıl yardımcı olacak?
How does making yourself a target help solve Freddy's murder?
Ve sonra Freddy, kesik atıyor ve gerçekten sinirlenmeye başlıyorsun çünkü bunu bir cinayet davası yaparsak bütün bu garip planın, sis perdesine giriyor, değil mi?
And then Freddy gets clipped, and you start to get really nervous, because if we make a murder case, your whole fancy plan goes up in smoke, right?
Freddy'nin cinayetini tasfiye etmek istiyorsun böylece patronunu etkileyebileceksin?
You want to sell out Freddy's murder so you can impress your boss?
Freddy'i indirdiğini biliyorum.
I know you clipped Freddy.
Freddy dahil mi?
Including Freddy?
Ve Freddy'nin dostum olduğundan bahsetmiş miydim?
And did I mention that Freddy was a friend of mine?
Freddy'ye, kardeşim!
To Freddy, brother.
Freddy Krueger pençeleri olan hatunun sana hiçbir şey verdi mi? Nişan yüzüğü falan gibi bir şey?
Your girl with the Freddy Krueger claws, she give you something, like a promise ring?
Bir ay sonra Freddy Duckworth asılacaktı.
That's what I put it down to, until a month later, Freddy Duckworth was to be hanged.
- Numaran bana işlemez. Yehova kadar suçlusun.
That won't work with me, Freddy, you're as guilty as Judas.
- Ofisine gidip onunla yüzleştiniz- - - Ona Workentin'in uğruna asıldığı cinayeti Freddy Duckworth'ün işlediğini itiraf ettiğini söyledim.
To tell him that Freddie Duckworth confessed to the murder that the Workentin lad had hanged for.
O zaman iyiydi ama sonra Freddy Duckworth gelip o cinayeti işlemiş olduğunu itiraf etti.
Until another condemned man, Freddie Duckworth, confessed to the murder that Michael Workentin hanged for.
Başlayabilirsin.
- It is, Freddy.
Bu şehri çok seviyorum, Freddy.
Well, I love this city, Freddy.
- Bana inanmalısın Freddy...
You gotta believe me, Freddy... I know.
Sen neden bahsediyorsun, Freddy? Kim?
What the hell you talking about, Freddy?
Ve Freddy ortaya çıkar.
And out comes Freddy.
- Freddy'ye!
Freddy. Freddy.
Bu Freddy için.
That's for Freddy.
Yok Freddy.
- if that's okay, Mr. Florrick.
Pekâlâ, Freddy, teşekkür ederim.
Okay, Freddy, thank you.