Frequency translate English
2,506 parallel translation
Otopsi için yolcularda yüksek frekanslı PET taraması yaptık.
We ran high frequency pet scans on the passengers for the autopsies.
Frekansı bir değiştireyim.
Let me change the frequency.
Aletteki aynı frekansa ayarlayabilirsek bir devre kurabiliriz.
Well, if we set them to the same frequency As the bridge device, we can set up a network.
Radyofar ayarını doğru frekansa ayarlarken sabırlı olman gerekiyor.
You'll need to be patient while I configure your beacon To the precise frequency.
Ayni miktarda frekansla, dagilmis ve dar, birçok farkli sinyalden olusmus gibiydi.
It was like a comb - - many different signals, all narrow, all separated by the same amount of frequency.
Bu frekans araliginda bu sinyali yakalamistik.
We had, at previous occasions, detected this signal with this frequency spacing.
Bu saat neredeyse 16 haneli frekansları, ya da zaman aralıklarını ölçecek.
This clock will measure frequency, or time interval, out to almost 16 digits.
Zamanı veya frekansları bu denli doğru ölçmedeki amaç bunlardan bir demet olması.
The reasons to measure time or frequency this accurately - - boy, there are a bunch of them.
YıIdızlardaki yüksek frekanslı ve hızlı olmaları kara deliklerin içinden ki geçitin bir çağlayan gibi olmasıdır.
It starts to get a higher frequency and happen faster, until it falls into the big black hole and goes down the throat.
Eğer onları doğru frekansta titreştirebilirsek, dizebiliriz...
If you vibrate them at the right frequency, you could align them...
Şu an, çok güçlü bir frekans ölçüyorum 70 hertz civarında.
Right now, I'm clocking a powerful frequency about 70 hertz.
Evet, frekans nedir, Kenneth?
Yeah, what's the frequency, Kenneth?
Bütün nesneler titreşimler yaydıkları kendi doğal biçimleri vardır, ve frekansıyla uyuşan ses dalgasına maruz kalırlarsa artan bir titreşim yayarlar ta ki...
Every object has its own natural mode at which it vibrates, and if it's exposed to sound waves that match it's frequency, then it oscillates at an increasing magnitude until...
- Aynen. Ama buna neden olan frekans, arabanı ya da köprü cihazını parçalayan her neyse ondan farklı.
But the frequency that caused this is different from whatever destroyed your car or the bridge.
General Mansfield, kendi doğal frekansını yayıyor.
General Mansfield, it's oscilating at its own natural frequency.
Ön kapıdaki ve trafodaki bombalar, aynı frekanstalar.
Yeah. Bombs on the front gate and transformer on one frequency... and this little piggy's on the other.
"Elf", düşük frekanslı sapmalardaki ışık emiliminin kısaltması için kullanılıyor.
"Elf" is short for emission of light in very low-frequency perturbations.
Elektromanyetik alanı ayarladığımızda TAİ'yi aktif hale getirmek için doğru ya da yanlış frekansa getirmiş olmalıyız.
When we adjusted the E.M. field, we must have hit just the right... - or wrong frequency to activate the tap.
- Bu frekansı nasıl yakaladınız?
How did you get this frequency?
Ses frekanslarını ayırmaya çalışıyorum.
I'm tinkering with sound-frequency isolation.
Yazılım sesinin frekansını alıyor ve şarkıyla eşleştiriyor ardından sesinin perdesini düzeltiyor ve ayarlanmış olan sesi barın hoparlörlerine veriyor.
So, the software Takes the frequency of your voice, And it matches it to the key of the song,
Frekansını bilirsek, bu paranın ve ona dokunan herkesin izini süreriz.
If we knew the frequency, you could track this cash, and anyone who touched it, for miles.
Örnek çok küçük.
No, because we don't have enough to determine the exact frequency. The sample's too small.
Burada CIA frekansını takip etmeye yetecek kadar para vardır.
Should be enough currency there for you to track the CIA frequency.
Bunların kendi güvenli frekans aralıkları var.
They have their own secure frequency spectrum.
Telsizin var mı?
You got a radio? What frequency are they on?
Beyler, floresan ışığının insan beyniyle aynı frekansta titreştiğini biliyor muydunuz?
Guys. You know fluorescent lights flicker at the same frequency as the human brain?
Jarvis, SHIELD frekansına gir.
Jarvis, hack into the SHIELD frequency.
Ses dalgasının frekansı, maddenin neyden yapıldığına göre, ses dalgasının hızına göre, dalga boyuna etki eden maddenin uzunluğuna bağlı olarak değişir.
It's frequency is determined by the material the object is made of, and that determines the speed of the wave, and the length of the material, which effects the wavelength of the wave.
Frekanslar hıza bağlı olarak artar, dalgaboyuna bağlı olarak bölünür.
Frequency is determined by speed divided by wavelength.
Aslında sarkaçlar sallandıklarında çıkardıkları gibi ses çıkarmazlar ama bize frekansların nasıl çalıştıklarını gösterirler.
Now, pendulums don't create sound as they oscillate, but they do let us see how frequency works.
Dış konuşması. Eğer bu konuşma analog frekansından yapılacaksa büyük ihtimalle şuan kullanılan transmisyonda bize alt taşıma sinyalini birleştirme şansı doğacak. Özellikle de transmisyonun ne vakit yapılacağını biliyorsak.
If that call is made on an analog frequency, it might be possible for us to superimpose a subcarrier signal on its existing transmission, especially if we know the time of the transmission.
Eğer bir telefonla onların kullandığı frekansla aynı frekansta bir transmisyon gönderebilirsek direkt olarak uydu sinyallerini dinleyebiliriz.
If we send out a transmission on a phone in the same frequency as theirs, we could piggyback on their satellite signal.
Bir yüksek frekans radarı, tepeden vinç ile indirme işlemi için şart. Bir helikopter üzerinde bir test alanına götürüldü, Kaliforniya'da
The high-frequency radar essential to the Sky Crane landing, is mounted to a helicopter and taken for a test-drive at California's Edwards Air Force Base.
Doğru işitme frekansını bile ayarlayamazlar.
They can't even tune the hearing-aid frequency.
Eğer frekansı 5 MHz'e yükseltince daha istikrarlı bir ses oluşturabildim.
If I increase the frequency Only five MHz can... To create a speed... more Stable than the sound.
Yanlış hesap yapmışım, ama frekansı arttırınca duvarlarda belirli bir...
I figured wrong, to increase frequency I vibrate the walls and raise...
Doğru frekansı bulup onları çekeceğim.
I find the frequency Correct and lure him.
Bence frekansı yakalayalım.
Well, I think we've hit the frequency.
Frekansları ve genlikleri arttıkça beynine iletilmiş oluyorlar. Yanılsamalar sana, Rouge'dan e-posta aldığını ve onunla telefonda konuştuğunu düşündürüyor.
When their frequency and amplitude become strong, they will be transmitted to your brain, giving you illusions, making you think you e-mailed with Rouge... and talked to her on the phone!
Hepsinde de zaman ayarlı saatler mevcut.
Timers. They're hooked up to special frequency clocks- - T.A.I.
Aynı frekansa ayarlı bombalar, eş zamanlı ayarlanmış yani, hepsi de aynı anda patlayacak.
They're using frequency clocks, synched up, so I'm guessing that's when they're all set to go.
- Bir sivil sizi istiyor. Bizim frekansta.
On our frequency.
Sanırım dediğin frekansı buldum.
All right, I think I got a hit on your frequency.
Buraya geldiğimde frekansı sıfırladım.
When I got here, I reset the frequency.
Aslında belli bir frekanstaki beyin dalgalarını arıyor.
It actually seeks out brainwaves of a certain frequency.
Belirlenmesi imkansız elektromanyetik frekanstaki dalgalanmaları iletir ve alır.
It transmits and receives a fluctuating electro-magnetic frequency that can't be intercepted.
Birisi frekansı karıştırıyor.
Someone's jammed the frequency.
Muhtemelen çoklu sinyal karıştırıcı kullanıyor.
Status? She's probably using a multi-frequency jammer.
İnsanlar oraya gittiklerinde özel bir tür frekans ve enerjiden bahsederler- - bir tür coşku kaynağı.
When people go there, they report a special kind of frequency and energy- - a euphoria, in fact.
bu sadece cihazları ve teknolojileri daha iyi çalışacak diye değil, ama aynı zamanda vücutları da alışık oldukları evren veya daha yüksek bir frekansta titreşecek ortamın titreşimlerine daha uygun olacaktır.
My suspicion is that extraterrestrials would be more inclined to come to these energetic places, not just because it would make their technology work better, but because their bodies are going to vibrate at a frequency that's more appropriate for the universe or the world that they inhabit.