English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ F ] / Fulham

Fulham translate English

62 parallel translation
New Jersey'de Fulham'dalar.
I'll talk. They're in Fulham, New Jersey.
- Fulham, New Jersey.
- Fulham, New Jersey.
Geçen akşam evden ayrıldığımı... ve sonra Fulham civarında az önce ayılana kadar ki hiç birşeyi hatırlamıyorum.
I remember having gone out last evening... and then nothing more until I found myself a while ago over in Fulham.
Fulham katili için yazılanları okuyun!
Read all about the Fulham murder!
Fulham hakkında birşey diye mi bağıyor?
Is he shouting something about Fulham?
Fulham'da bir adam bıçaklanarak öldürüldü.
Fulham murder! Man stabbed to death in Fulham!
Fulham cinayeti için yazılanları okuyun!
Read all about the Fulham murder!
Fulham.
Fulham.
Şimdi buradan çıkan adamı takip etseler iyi olur. Fulham vakası ile bağlantısı olabilir.
I've just had someone here I think should be followed... in connection with that Fulham case.
Fulhamdaki antikacı ile bir ilişkisi olduğunu mu düşündün... Fakat onu sen yapmadın.
You thought you had something to do with that antique dealer in Fulham... but you didn't.
Fulham cinayetinde de, biri suçunu gizlemek için ateşi kullanmıştı.
In the Fulham murder, someone used fire to try to conceal the crime.
Julia komşusunun küçük oğlunu Fulham'da Eski Müzik Hol'e götürdü.
Julia took the small son of a neighbor to the Old Music Hall in Fulham.
Peki, George, işte bir kez daha Fulham'dayız.
Well, George, here we are back in Fulham once again.
Fulham hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think about Fulham?
Fulham Old Palace'taki oyununuz sırasında tam arkamda oturuyordu.
She sat just behind me during your performance at the Old Palace at Fulham.
Fulham Polis Merkezi telefondaydı, efendim.
Fulham police station have been on the telephone, sir.
Fulham'a son otobüsü kaçırdığını söyledi.
Said he'd missed the last bus to Fulham.
Fulham Polis Merkezi'ne gitmek zorunda olduğunu söyledi.
He said you had to go to Fulham police station.
Fulham Polis Merkezi'nde biri kendini asmış.
The one that hanged himself in Fulham police station.
Bana Fulham Polis Karakolu'nu bağla.
Get me Fulham police station.
Fulham Road.
Fulham Road.
- Bayan La Doll Fulham Road'da oturuyor.
- Miss La Doll lives in Fulham Road.
Evet, Öküz Harry, Fulham'da neler oluyor?
Now, Butch Harry, tell us about Fulham.
Bu sabah Fulham'da bir kuyumcuya hırsız girdi ve 2 bin sterlin değerinde mücevher çalındı.
In Fulham this morning, a jeweller's shop was broken into and jewellry to the value of? 2000 stolen.
Joey Maddocks, Lisanslı Bahis Acentesi, 469 Fulham Caddesi, kazanç listesi ayrıyetten bizim mektuplarımız efendim.
Joey Maddocks, Licensed Betting Office, 469 Fulham Road, acquisition of. Plus our letters, sir.
Fullham'daki amcamdan aldım onu.
Me get it from me uncle in Fulham.
Fulham Yağ, Brant Kaynaklar, Geodynamics!
Fulham Oil, Brant Resources, Geodynamics!
Fulham Yağ, Brant Kaynaklar...
Fulham Oil, Brant Resources...
Fulham : 3 West Bromwich Albion : 2
Fulham three - West Bromwich Ahbion two.
Dediklerine göre polis malın Fulham'da bir garajda olduğunu biliyormuş.
They said the police know the loot is in a garage in Fulham somewhere.
Fulham Yağ, Brant Kaynaklar...
Fulham Oil, Brant Resources.
Henrietta Fulham, Johnson Hawk ve Marshal Pink.
Henrietta Fulham, Johnson Hawk, and Marshal Pink.
Fulham Caddesi'nde bir gay barında kalıyorum.
Runs a club on the Fulham Road.
Bernie ve Keith, Fulham'daki Golden Lion'a onu izlemeye gittiler ve o zaman teklifi yaptılar :
Bernie and Keith went to see him play at the Golden Lion in Fulham, and that's when they made the offer :?
Fulham'da doğdum, Thames Nehri'nin yakınında.
I was born in Fulham, near the River Thames.
toparlarsak havacılık dokuz deliklisinden on sekiz deliklisine kadar bütün türleri kısaca açıklanamayan nedenlerle Akkent Hakkent Pakkent Yakkent yani aynı zamanda buna koşut olarak insanoğlu bilinmeyen nedenlerle ama zaman bu zayıflamaya ve küçülmeye yanıt verecektir toparlarsak Yakkent Hakkent kısacası
I can't currently, simultaneously for reasons unknown to shriek and dwindle in spite of the tennis I resume flying gliding golf over nine and eighteen holes tennis of all sorts in a word for reasons unknown in Feckham Peckham Fulham Clapham namely concurrently simultaneously what is more for reasons unknown but time will tell to shriek and dwindle I resume Fulham Clapham in a word the dead loss per head since the death of Bishop Berkeley I resume one inch four ounce per head approximately by and large more or less
Tom Cruise Dulwich'de bir yer aldı, Madonna Marylebon'a yerleşti... Gwyneth Paltrow'un evi Fulham'ın aşağısında.
Tom Cruise bought a place in Dulwich, Madonna "s just moved into Marylebone Gwyneth Paltrow" s down in Fulham.
Beş hafta önce, çocuklar Fulham'da bir evin arka bahçesinde oynarken bunu bulmuşlar.
Five weeks ago, some kids playing at the back of a house in Fulham found this.
Sanırım onun geçen hafta Fulham maçında... yedekten girerek gösterdiği performansı göstermesini bekliyorlar.
I guess they'll be hoping he produces some of the flair that he showed as a substitute at Fulham last week.
Fullham maçını izlemek için buraya geldi güzelim.
He was here for the Fulham game, me darlin'.
Biliyor musun Fulham'a karşı oynadığımda, babam maçı izlemiş.
You know when I played against Fulham? My dad saw the game.
Sanırım Fulham Caddesinde bir tane olacaktı.
I think there's one on the Fulham Road.
Bu sel Lambeth, Fulham, Battersea, Hammersmith,
This flood would extend to Lambeth, Fulham, Battersea, Hammersmith,
Kupanın ilk turunda Fulham'la oynarken ister inanın ister inanmayın aynasızlar şıp diye damladılar.
First round of the Cup when we played Fulham and believe it or not, it kicks off, and like fucking clockwork the Old Bill comes steaming in.
"Fulham ve Putney yolu boyunca çok güzel manzaralar var."
"Very fine views by the way of Fulham and Putney."
Fulham?
Fulham?
Doğu Fulham...
Fulham East...
Fulham da bir dükkanda 3 ölü var onlar da aynı soruyu soruyorlar.
There are three dead in a shop in Fulham posing the same question.
Fulham'daki bir partide olmam gerekiyordu.
I'm meant to be at a party in Fulham.
Fulham cinayeti!
Paper!
Fulham Yağ, Brant Kaynaklar, Geodynamics!
Fulham Oil, Brant Resources.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]