Fıstık ezmesi translate English
800 parallel translation
Buz kalıbı, fıstık ezmesi yok.
No ice cubes. No peanut butter.
Sanırım fıstık ezmesi yemekten bu kadar uzadı.
I guess it must have been the peanut butter that did it.
Sürekli fıstık ezmesi yediği için herkes onun deli olduğunu düşünürdü.
Everybody thought he was dotty the way he gorged himself on peanut butter.
Bisküvi ve fıstık ezmesiyle karnımı doyururdum. Yapma böyle! Fıstık ezmesi yerdim diyorum!
- I was eating crackers and peanut - Don't do that ¡ I was eating peanut butter ¡
Yemeğe fıstık ezmesi mi sandviç mi istersin?
Do you want peanut butter or sandwich spread for your tea?
- Fıstık ezmesi. Unuttum.
- PEANUT BUTTER...
Fıstık ezmesi mi yoksa sandviç mi?
I had it! - Do you want peanut butter or sandwich spread?
- Fıstık ezmesi sürülmüş beyaz ekmek.
- Peanut butter on white bread.
Daha fazla Fıstık ezmesi sürülmüş beyaz ekmek.
More peanut butter on white bread.
Ama eşim ne Fıstık ezmesi yiyebilir, ne de beyaz ekmek.
But my husband isn't allowed to eat peanut butter or white bread.
Sense fıstık ezmesi sürülmüş beyaz ekmek yiyorsun. Bir şey içmeden.
Here you are eating white bread with nothing to drink.
Biraz fıstık ezmesi ister misin?
You want some peanut butter?
Yumuşak ve fıstık ezmesi gibi.
Soft and mushy.
Senin dolaplarında henüz şu görkemli fıstık ezmesi el izlerinden yok.
You haven't got any of those magnificent peanut-butter handprints all over your cabinets yet.
Fıstık ezmesi ve reçel ve bal getireyim.
I'll bring up some peanut butter and jelly and unfiltered honey.
Senin için fıstık ezmesi, jöleli sandviç ve biraz da muzlu ekmek hazırladım.
I HAVE A PEANUT BUTTER AND JELLY SANDWICH FOR YOU AND SOME BANANA BREAD
Fıstık ezmesi ve jöle.
PEANUT BUTTER AND JELLY.
- Ton balığı ve fıstık ezmesi.
- [Dialing]
- Ton balığı ve fıstık ezmesi mi?
- Four. BILL : Hey, there!
Bir kaşıklık fıstık ezmesi için borcum nedir?
How much do I owe you for a finger-full of chunky Skippy spread?
Hey, gözünde fıstık ezmesi mi var senin?
Hey, you got peanut butter or somethin'in your ears?
Fıstık ezmesi ve bal.
Peanut butter and honey.
Fıstık ezmesi olmasın.
No peanut butter.
- Fıstık ezmesi?
- Peanut butter?
- Fıstık ezmesi.
Peanut butter.
Fıstık ezmesi, sıcak çikolata sosu, hafif portakal tadı.
Peanut butter, hot fudge sauce, slight orange flavor.
Yine fıstık ezmesi mi?
Peanut butter again?
- Burger asıl fıstık ezmesi ile olur.
- Peanut butter makes the burger. - That's right.
Fıstık ezmesi sana da çok faydalı.
Peanut butter's good for you.
Bu fıstık ezmesi, değil mi?
This is pistachio paste, isn't it?
- Bak, bu fıstık ezmesi, bu jöle.
Look, that's peanut butter, that's jelly.
Fıstık ezmesi ve beyaz ekmek!
Peanut butter and white bread!
Fıstık ezmesi ve reçel olur mu?
Is peanut butter and jelly, okay?
Jölesiz fıstık ezmesi yiyemeyiz.
WE CAN'T EAT PEANUT BUTTER WITHOUT JELLY.
Ekmeğe sürülmüş fıstık ezmesi ve reçel.
PBJ with the crusts cut off.
- Fıstık ezmesi bulaştı.
- l got peanut butter on my hand.
Fıstık ezmesi mi?
Peanut butter?
Morehouse'ta fıstık ezmesi verirler.
MOREHOUSE, THEY GIVE YOU PEANUT BUTTER.
Burada fıstık ezmesi yazıyor.
Oh! It says peanut butter.
Fıstık ezmesi aldım. Hoşlandığını biliyorum.
I got peanut butter, I know you like that.
Nan, fıstık ezmesi ve bira mayası var mı?
Nan, you wouldn't happen to have any peanut butter and brewer's yeast?
Fıstık ezmesi var diye biliyorum.
Peanut butter I know we have.
Fıstık ezmesi daima ikinci gözdedir. Harika.
Peanut butter's always on the second shelf.
Eğer sizi rahatsız edeceksek, mutfakta fıstık ezmesi yiyebiliriz.
If we'll be in your way, we can eat some peanut butter in the kitchen.
- Fıstık ezmesi.
- Peanut butter.
- Fıstık ezmesi ile ne?
- Peanut butter and what?
Fıstık ezmesi ve marmelat.
Peanut butter and jelly.
Bu, Laura Scudder'ın fıstık ezmesi efendim.
Yes. It's, uh, Laura Scudder's peanut butter, sir.
Fıstık ezmesi mi?
- And what?
Kremalı badem ve fındık ezmesi ve fıstıksız meyveli pasta
Cream buns and doughnuts And fruitcake with no nuts
Fıstık ezmesi.
Peanut butter.