English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Gambler

Gambler translate English

900 parallel translation
Bu kapıdan giren her bir rezil politikacıyı, her bir cevher kaçakcısını, her bir risk alan kumarbazı ve altın arayıcısını tanıyorum.
I know every disgraced politician, every gem smuggler, every high-stakes gambler and gold digger that come through those doors.
Aynı zamanda kumar bağımlısı ve hovarda. Ne demeye çalışıyorsun?
She's also a compulsive gambler and a philanderer, so what's your point?
Kumarbaz Doktor Mabuse
Dr. Mabuse, the Gambler
Muhteşem Kumarbaz.
The Great Gambler.
Kumarbaz Doktor Mabuse ( İkinci Bölüm )
Dr. Mabuse the Gambler ( Second Part )
"Dr. Mabuse, doktor, kumarbaz, cani!"
- Dr. Mabuse, doctor, gambler, criminal- -! "
Şimdi kumarbazım... mutlu bir domuz gibi kanun kaçağı olarak yaşıyorum. Zevk peşinde koşuyorum.
Now I'm a gambler... running at large, like a happy pig... devouring everything of life that pleases me.
Büyük kumarbaz.
Great gambler.
Dr. Mabuse "Kumarbaz."
Dr. Mabuse "The Gambler."
İşin ehli bir kumarbazsın.
You're an ace-high gambler.
Beni gerçek bir kumarbaz yapmıştı.
He made me a true gambler.
- Adi bir kumarbaza nasıl aşık olurum?
How could I fall in love with a common gambler?
Penny, bir adam bir çeyrekliği bir çuval paraya, benim 1 0 dolarımı da yüzlerce dolara çevirebiliyorsa, o adama sıra dışı bir kumarbaz derim.
When a man takes a little quarter... and builds it into a bankroll that would choke a horse... and makes my little $ 10 grow into hundreds... I'd call him an uncommon gambler.
Kulübü için hep Romero'nun grubunu istiyordu. Ama o bir kumarbaz.
He's always wanted Romero's band for his club... but he's a gambler.
Sınırlarını biliyorsun, dikkatli bir kumarcısın.
You know your limits, you're a careful gambler
Bir kumarbaz haraçcısı.
A gambler racketeer.
- Gördük kumarını!
- A fine gambler you are.
Kötü şöhretli bir kumarbazdır.
He's a notorious gambler.
Sen sahtekar bir kumarbazın tekisin!
You're nothing but a tinhorn gambler!
Kâr yüzdesi kazanmak için kumarbaz gibi riski göze alır mısın?
Take a gambler's chance on a percentage of the profits?
Müsrif olduğunu, kumarbazın teki olduğunu biliyoruz.
We know he's extravagant. We know he's a gambler.
Rivayete göre Uzakdogu'ya ilk gittiginde... ABD'den ayrilmaya mecbur olan bir kumarbazin adamiymis.
The story is that he first came to the Orient as bodyguard to a gambler who'd had to leave the States.
IKumarbaz o zamandan beri ortalikta yok ve Floyd bu konuda bir seyler biliyordu.
The gambler had since disappeared and Floyd knew about it. I don't know.
Bir kumarbazdı.
He was a gambler.
Bir kumarbaz.
A gambler.
Sizin aksinize, ben kumarbaz değilim ve işimi şansa bırakmam.
Unlike you, I am not a gambler, I do not take chances.
Yani nesin sen, bir kumarbaz mı?
So what are you, a gambler?
Bir kumarbaz kaybedebilir, ben kaybedemem.
A gambler can lose, I can't.
Meteliğe kurşun atmayan bir kumarbaz görmedim henüz.
I never knew a gambler yet that didn't go broke
Ben kumarbaz değilim ki.
But I'm not a gambler.
Arkada bir salonu var. Belgrad'ın en güvenilir kumarbazı odur.
He's quite the most reliable gambler in belgrade.
Sanırım kendine kumarcı derdi.
I think he called himself a gambler.
Kumarbaz mı?
The gambler?
Onun sadece kumarcı olduğunu sanıyorsun.
You think he's just a gambler, don't you?
Sence ne yapmalıyım Bay Kumarbaz?
What would I do if I was in your boots, Mr. Gambler?
Deadwood'da işler nasıl gidiyor, Bay Kumarbaz?
How are things in Deadwood, Mr. Gambler?
O bir kumarbaz, keskin nişancı, işini bilen biri.
He's a gambler, a sharp shooter, an angle boy.
Bunda başarılı da oldum. Ben kumarbazım, insanlar da başka şeyler yapıyorlar.
Now in that I had some success... me being a gambler, and people being what they are.
- Büyük bir kumarbaz.
- He's a big shot gambler.
- Bir operatör, kumarbaz yani.
- An operator, gambler.
Gaylord Mitty, Mississippi Kumarbazı... umursamazcasına Havana purosunu tüttürüyordu.
Gaylord Mitty, the Mississippi gambler... puffed nonchalantly on a handmade Havana.
Sanırım bahsinizi tahsil etmeye geldiniz... sizi kelimelerle anlatılamaz tekne kumarbazı.
I suppose you've come to collect your bet... you unspeakable riverboat gambler.
Eğer Brant gibi bir kumarbazın... gecenin tüm gelirini yardım amaçlı kullanacağını sanıyorsanız... çok safsınız demektir.
If you people think a gambler like Brant... is going to turn the entire evening's proceeds over to charity... you're being very naive.
- Kumarbaz olarak mı?
- Yeah, as a gambler?
Eski bir kumarbazın öğüdünü almak istersen aşkta kimileri şanslıdır, kimileri şanssız.
If you want to take the advice of an old gambler, some people are lucky at it, some people are jinxed.
Birkaç yüz dollar kaybetmiş serseri bir kumarbaz... sıkışmış domuz gibi bağırıyordu.
Some tinhorn gambler who yelled like a stuck pig... because he dropped a few hundred dollars.
The Furies'te üçkağıtçı bir kumarbaz olmayacak ve benim Darrow diye bir oğlum yok.
I'll have no grit-eatir blackleg gambler on The Furies, and I'll have no son of a Darrow.
Nerede o kumarbaz herif?
Where's the tinorn gambler?
Ben kumarbazım.
I'm a gambler.
Bazıları bana "üçkağıtçı bir kumarbaz" der.
Some call me a grit-eatir blackleg gambler.
Ben bir kumarbazım.
I'm a gambler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]