English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Garlic

Garlic translate English

1,390 parallel translation
- Yemin etmiştim.
I was under oath. Garlic?
Kapı girişlerine sarımsak sürdüler.
Smearing garlic in their doorways.
Sevmedikleri : Tahta, ateş, haç ve sarımsak.
Turn-offs : wood, fire, crosses, garlic.
Sarımsaklı ekmek.
Garlic bread.
- Meghan, sarımsaklı ekmek ister misin?
- Meghan, you want a little garlic bread?
- Çaktırma, sarımsaklı şampuanla çıkıyor.
- Switch to a garlic shampoo.
O sosu hindi ve sarmısakla karıştırırsan hiçte fena olmaz.
You mix that dip with ground turkey and garlic, and it is really not bad.
Neden içine biraz daha sarımsak koymuyorsun anne?
Why don't you put a little more garlic in that, Mom?
İçine naneli şeker atmalıyız.
- Smell that garlic. We should throw in a chest mint.
Araştırmalar güzel kokusu dışında farklı şeyler ortaya koyuyor.
Warden Kerner has banned the sale of garlic because he doesn't like the smell.
Her zaman en iyi korunma yollarından biri.
- Garlic is the first line of defence. Always.
Belki de şu an sarımsaktan söz etmenin sırası değil.
Maybe now is not a good time to talk about garlic.
Soğan ve sarımsak.
Onions and garlic.
Ve, PS, Ben hic KB demedim, Ben OSN dedim.
B. I said k. G. B. Killer garlic breath.
Yeterli sarımsak kullan.
Well, use enough garlic, everything does.
İsterse bunları alabilir. Bir sürü sarmısak.
Lots of yummy garlic.
Sarımsak sever misin?
You like garlic?
Sarımsaklı ekmek sever misin?
Do you like garlic bread?
Sarımsak kokuyorsun!
You stink of garlic!
Tıpkı sarımsak gibi kokar.
It smells just like garlic.
Sarımsaklı krem peynir.
Garlic cream cheese.
Sarımsaklı erişte mi?
Is this garlic noodles?
Geçen geceki sarımsaklı erişte nasıldı?
How were the garlic noodles, the other night?
- Sarımsaklı erişte.
- The garlic noodles?
- Senin sarımsaklı eriştene dokunmadım.
- I didn't touch your garlic noodles.
- Sarımsaklı erişteme dokundun demedim.
- I didn't say you touched my garlic noodles.
- Sarımsaklı erişte senindi.
- They were your garlic noodles.
Hiç sarımsağımız var mı?
Do we have any garlic?
Çünkü Logan her zaman sarımsak katıyor ve çok güzel oluyor.
Cos Logan always uses garlic and it's so good.
Sarımsaklı erişteden sonra yapamaz mısın?
- Can you do it over garlic noodles?
Oh, bide sarımsaklı ekmekte getir.
Oh, and bring garlic bread.
- Sarımsak kokuyor.
- It's the garlic.
- Sarmısaklı ekmekleri almayı unuttum.
I forgot the garlic bread.
Geçen gece yaptığın sarımsaklı ekmekler çok güzeldi.
Making the garlic bread the other night was really good.
Sarımsaklı ekmek yapmak ve telefonlara bakmaktan başka ne gibi bir rolüm olacak?
So other than making garlic bread and answering the phone... what else is my role around here?
Düğünde sarımsaklı, zeytinyağıyla pişirilmiş Brüksel lahanasına ne dersin? "Ölüm bizi ayırıncaya kadar" faslına uygun bir yemek değil mi?
What about some nice Brussels sprouts with garlic olive oil for the wedding? That sounds like a'till death do us part kind of side dish, doesn't it?
Marley, bu akşam boş musun?
I WAS THINKING GARLIC. THERE'S A CHICKEN THING I WANT TO TRY.
Daha çok sarımsak lazım.
I need more garlic.
Gümüş, sarımsak, günışığı.
Silver, garlic, sunlight.
Hepsi metal kapsüllerde gümüş nitrat ve sarımsak ile doldurulmuş.
All with foil capsules at the tip filled with silver nitrate, and garlic extract.
Sarımsak işe yaramaz.
Garlic don't work.
Yumurtalı, sarımsaklı, kuru üzümlü, yulaflı... Beyaz, kara, kepekli ya da vitaminli ya da... Hatta bir çörek.
Egg, garlic, raisin, nut, pita... white, wheat, whole-grain or multigrain or even... a bun.
Biraz sarımsak ve rezeneyle kızartılmış yunus?
Pan-fried with a little garlic and fennel?
uyanıyorum ve sarımsaklı ekmek derdine düşüyorum ve başlayacak yeni hayatımı bekliyorum ama oldu, oldu işte ben de iz bıraktım ailem büyük ve gürültücüdür ama onlar benim ailem,
I'm scared I'll wake up and still be buttering garlic bread... waiting for my life to start. But it did happen. It did!
Limonlu garlic denedin mi?
Have you tried the lemon garlic?
Hayır, sarımsaklı tavuk!
No, garlic chicken!
Sarımsak!
Garlic!
İşte bu benim özel sarmısaklı ekmek yemeğim.
It's garlic bread flambe my speciality.
Domatesle, salatayla, peynirle, sarımsakla, etle...
with tomato, salads, with cheese... With garlic.
Çamurdan bir tampon yaptım, 38liğimden bir kutu yaptım bir diş de sarımsak aldım.
I made a stopper out of some brackish mud, a shell case from my 38 and a clove of garlic.
- Bilmiyordum.
- were immune to silver and garlic?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]