Gaston translate English
514 parallel translation
- Gaston Monescu.
- Gaston Monescu.
Gaston!
Gaston!
Cenova'dan gelen haberlere göre... uluslararası ünlü dolandırıcı Gaston Monescu... dün barış konferansını soydu.
From Geneva comes the news... that the famous international crook, Gaston Monescu, robbed the peace conference yesterday.
Gaston.
Gaston.
Gaston, çok meşgul olduğunu biliyorum... ve seni de fazla uğraştırmak istemiyorum... ama çok güzel bir gerdanlığı var...
Gaston, I know you're awfully busy, and, well, I don't wanna trouble you, but she has one little necklace...
Gaston, onu hemen şimdi açalım.
Gaston, let's open it right now.
Sevgilim, unutma, sen Gaston Monescu'sun.
Darling, remember, you are Gaston Monescu.
Hoşça kal Gaston, sevgilim.
Good-bye, Gaston, darling.
Önümüzde uzun bir zaman var Gaston.
We have a long time ahead of us, Gaston.
- Bana Gaston de.
- Just call me Gaston.
Evet, Gaston?
Yes, Gaston?
- Evet, Gaston?
- Yes, Gaston?
Gaston Monescu'yum.
I am Gaston Monescu.
Gaston, parayı aldın mı?
Gaston, did you take the money?
Geçen gün Gaston'du.
It was Gaston the other day.
Adı Gaston'du.
His name was Gaston.
Nastia'nın Gaston'u, aktörün organizması.
And Nastia with her Gaston, and the actor with his organism.
Üstünüzde bir kürk mantoyla locadaydınız ve sizi tanıdığını bildiğim Gaston "Marguerite hastaydı." dedi.
You were sitting in a box with a fur coat on and Gaston, a chap whom I know who knows you said, "Marguerite's been ill."
Hayatında ilk kez doğru bir laf ettin Gaston.
For once in your life you're quite right, Gaston.
Ben Gaston'un yanına oturayım, siz de şuraya oturun.
Now, I'm going to sit next to Gaston, and you sit over here.
Zarif marif, ben yemeğimin tadını çıkaracağım. Bu sıkı ayakkabıları çıkartacağım. Yardım etsene Gaston.
Well, elegant or not, if I'm going to enjoy my supper I've got to take off these tight shoes.
Bana anlatsana Gaston.
Tell me the story, Gaston.
Gaston'un tüm fıkralarını bilirim.
Only, I know all Gaston's jokes.
Benimle dans et Gaston.
Dance with me, Gaston.
"Kaçırdığın tayin" ile Gaston ne kastediyordu?
What did Gaston mean by "an appointment you'd lost"?
Dışişleri bakanlığı Gaston'un istediğimi sandığı göreve başkasını tayin etmiş.
Some chap was given a post by the foreign office that Gaston seemed to think I wanted.
- Merhaba Gaston.
- Hello, Gaston.
- Evet Gaston, nerede?
- Yes, Gaston, where is it?
- Armand'a eziyeti kes, Gaston.
- Stop teasing Armand, Gaston.
Sevgili Gaston.
Dear Gaston.
Armand'ın dönüşü hariç bana hiçbir şey iyi gelemez Gaston.
Nothing will do me good anymore, Gaston, except Armand's return.
- Geri gelecek, değil mi Gaston?
- He will come back, won't he, Gaston?
Gaston hasta olduğunu söyledi, ama pek ilgilenmedi.
Gaston told him you were ill, but he didn't seem terribly interested.
Hoşça kal Gaston.
Goodbye, Gaston.
- Gaston?
- Gaston?
- Bir iyilik daha yapar mısın Gaston?
- Will you do me one more favor, Gaston?
- İyi akşamlar Gaston.
- Good evening, Gaston.
- Saatin var mı Gaston?
- Have you the time, Gaston?
- Öyleyim Gaston.
- I am, Gaston.
- Öyle mi Gaston?
- Have you, Gaston?
Ama seni anlayamıyorum Gaston.
But I don't follow you, Gaston.
"Sevgilim, bu sabah Gaston'u pazara götürdüm."
" Darling, I drove Gaston to the market this morning...
Yeter, yeter!
Gaston!
Haydi gelin! Herkes kadehini yukarı kaldırsın.
Hey, Georges, Paul, Albert, Gaston!
Gaston, mektupları al ve dağıt.
Gaston, go and deliver the letters.
eefendim ben, Gaston Binet'im.
I, sir, am Gaston Binet.
Gaston Binet Şirketi'nin sahibi olan Gaston Binet... ağzını kapa.
The Gaston Binet of the Gaston Binet Company... Shut your mouth.
"harika Soytarı" oyunu nedeniyle turne ekibindeki oyuncuları Gaston Binet'e davet etme konusunda uzun süreli bir anlaşma sunmaktan memnunluk duyuyoruz.
"have the pleasure in offering an extended engagement... " to the Gaston Binet traveling troupe of players... "featuring the sensational Scaramouche."
Gaston.
Gaston... I'm hungry.
- Ganson'un yerine.
- Gaston's.
- Gaston.
- Gaston.