English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Gcms

Gcms translate English

74 parallel translation
Detaylı bir GCMS araştırması yapın.
Give it the full GCMS.
Madde testi bir uçtaki yeşil boyayı kinizarin yeşil olarak tespit etti.
The GCMS indicates green dye on one side is "Quinizarine Green."
GCMS buralarda şaka yapmıyor.
The GCMS does not kid around.
Mm... bundan bir örneği incelettin mi?
Mm... have you run a sample of this through the GCMS?
Denklemin diğer yarısını da kütle spektrometresi buldu. Benzin.
GCMS picked up the other half of the equation- - gasoline.
Saha görevleri senin test borularından ve analizlerinden daha karışıktır.
Field work's a little messier than your test tubes and your GCMS.
Örnek kütle spektrometresinde.
Sample's still running through the GCMS. I'll let you know.
New Jersey laboratuarından bir referans istedim.
The GCMS doesn't have a wax library.
Kütle spektrometresine koydun mu?
Did you run it through the GCMS?
Yağ minereli, titanyum dioksit, stearik asit, polarize işık mikroskopisi kullanarak izopropil palmitat, ve diğer maddeler buldum.
I detected mineral oil, titanium dioxide, stearic acid, isopropyl palpitate using polarized lightmicroscopy, GCMS and FTIR.
Madde testi bir uçtaki yeşil boyayı kinizarin yeşil olarak tespit etti.
The GCMS indicates green dye on one side is "quinizarine green."
Sizin arabadan getirdiğiniz kanıtların sonuçları.
GCMS on the melted gloves from your Grand Am.
GCMS toprak analizinde kadaverine rastlandı,
The GCMS soil analysis found Cadaverine,
Belki de cevap GKKS'dedir.
Yeah, maybe the GCMS as the answers.
GCMS'e gönder.
- Run this through the GCMS.
GCMS, Sleek'in vücudunda bir iz buldu.
GCMS got a read on trace from Sleek's body.
GCMS * methodu ile incele ve parametreleri değiştir.
Run it through the GCMS and vary the parameters.
- Hey düğmeden bir örnek aldım ve kimyasal analiz yaptım.
- Hey took a sample of this button, and ran it through the GCMS.
Hava numunesi alıp GCMS'te inceleyelim. Bakalım neyle karşı karşıyayız.
I'm gonna take an air sample, put it through G.C.M.S, see what we're dealing with here.
- Ve? - Ve GCMS testi uyguladığımda SFD'ye rastladım.
And when I ran it through the gcms, it came back positive for cpd.
GCMS'kadar yürümek zorunda mıyım? yoksa sen mi söylersin?
Do I have to walk over to the GCMS or will you just tell me?
Hodges formalinle sabitlenmiş doku örneklerini, Gaz kromotografi kitle spektrofotometrisiyle inceledi.
Hodges ran the formalin-fixed tissue sample from Jane Doe'99 through GCMS.
İstersen GCMS testi uygula.
Why don't you run it through GCMS?
DNA'sı bilinmeyen bir erkeğe ait ve GCMS, sitrik asit ve tütün artığı buldu.
Dna came back to an unknown male donor, and gcms detected traces of tobacco and citric acid.
Kütle spektrometresine koydum.
I am, and the GCMS.
Ama GCMS analiz sonucuna göre ayakkabısının altında yağ ve mermer kalıntıları var. Bu da çatı kaplamasıyla uyumlu.
But gcms results from the soles of his shoes indicate traces of oil and marble, consistent with common roofing materials.
Sınıfta bulduğunuz hapın ne olduğunu bulabilmek için maddenin moleküler yapısıyla birlikte GCMS'den aldığım kütlesel verileri kullandım.
I used the structural data from the RI along with the molecular weight I pulled from the GCMS to I.D. the pill you found in the classroom.
Yani gaz kramotografı mı yakaladı?
You mean the GCMS caught it?
Böcekte karminik asit, yani karmin bulundu. Genelde dactylopius coccus adlı bir böceğin yumurtalarında ve gövdesinde bulunuyor.
GCMS picked up traces of carminic acid or carmine.
GCMS'te araştırdım. Bil bakalım ne buldum?
So I ran it through gcms, and get this :
Bir numuneyi, DNA tespiti için Adam'a gönderdim, ben de GCMS'te araştırıyorum.
I sent a sample with Adam's DNA and I'm just er, running GCMS.
Kromatografi, hemen.
GCMS, chop-chop.
Bu arada sanırım Sid'in bulduğu esrarengiz kürdanın sırrını çözdüm. GCMS'te taradım ve keratin çıktı.
Meanwhile, I think I figured out what this mystery pick is that Sid pulled from our vic's gut.
Ama karada yaşayan bir memelinin kemiğinden ya da boynuzundan kopmuş değil.
I ran it through GCMS and it spiked for keratin, but it isn't any kind of bone or antler from a land-dwelling mammal.
GCMS.
GCMS.
GCMS'de inceleyebilirim.
I can run it through GCMS.
GCMS'nin herbir iğnesi 1800 Fahrenheit'ta çalışır.
The injection port on the GCM runs at 1,800 degrees Fahrenheit.
EDNA ne olduğunu bulduğunda bende onu GCMS'de araştırdım.
After EDNA Identlfled It I ran It through the GCMS.
Şırıngada, daha önce bulduğum esrarengiz maddeyi, gaz kromotografi cihazı yardımıyla tespit ettim.
That mystery substance I detected in the syringe earlier. Ran it through the GCMS.
GCMS analizini yaptın mı?
Did you run it through gcms?
Arthrospira maxima. GCMS den araştırdım, içeriğinde üç farklı şey daha buldum arpa, şerbetçi otu ve maya.
I ran it through GCMS and found three other ingredients....
Gaz likit kromatografisi ve kütle spektrometreni ısıtsan iyi olur patron.
Yep. And you better get the gcms fired up, boss.
Şaka mı bu! Ne demek gaz ayrıştırıcı hâlâ çalışmıyor?
What do you mean, the gcms run isn't done yet?
Birçok insan bunun için gaz likit kromatografisi ve spektrometreye başvururdu.
Lesser men would have Resorted to using the gcms.
Önce benim GSMS'imi bozdun ve bu işe yaramadığında bir sonraki seviyeye çıktın.
First, you monkeyed with my gcms, And when that didn't work, you took it to the next level.
Pekâlâ Hodges, Henry senin GCMS'sinin ayarlarını bozduğunu anlattı.
All right, Hodges, Henry tells me that you Reprogrammed the gcms.
- Dalga geçiyor olmalısın.
GCMS found traces of semtex on each one.
İyi haber, izi GKKS'de taradım.
Good news is, I pulled trace and ran it through the GCMS.
GCMS, Lütfen.
Gcms, please.
Numuneyi GCMS'te araştırdım ama bir şey çıkmadı.
I ran a sample through GCMS and no peaks.
- GCMS'te bir şey çıkmadı, ben de XRF'de taradım.
GCMS couldn't ID them so I went to the XRF

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]