Gelato translate English
198 parallel translation
Git, dondurma al.
Get some gelato.
Hey, o gelato. ben yoğurt istemiştim.
Hey, that's gelati. I asked you for yogurt.
Gelato kaymaktan, yoğurt ise bakteri kültüründen yapılır.
Gelati's made out of cream. Yogurt's made out of bacteria culture.
Üzgünüm Bart. Lisa ve ben dondurma almaya çıkıyoruz.
Oh, sorry, Bart. Lisa and I are going out for gelato.
Şu atışı yaparsan, bedavaya dondurma yersin!
Make this spare, I give you free gelato!
Gülme gazıyla, işte.
Are you thinking about gelato right now?
- Kim, dondurmacı kız mı?
- Who, the gelato girl?
Dondurma işindesin demek.
So you're in gelato.
Robert dondurmacı kızı alıyor ve beni de Bayan Mussolini, suluyor.
Robert gets the gelato girl, and I get hosed down by Mrs. Mussolini.
Dondurmalar için sağol, Stefania.
Thanks for all the gelato, Stefania.
İstediğin kadar dondurma yiyebiliyorsun.
All the gelato you want.
Ray, dondurma yemeğe gelir misin?
Hey, Ray, you wanna go get a gelato?
Dondurmacı hatuna elveda ettin mi?
Hey, did you say goodbye to "Gelato" Lollobrigida?
- Evet, jelatin standından önce.
- Yeah, before the gelato stand.
Hadi artık, Bira İtalyan dondurması istemez misin?
[Imitates francesca] So, Doug, you want a little-a Italian gelato?
Bakın, dondurmacı dükkanı.
Look, there's the gelato place.
"Fettuccini al Gelato" alacaksın.
You'll get "Fettuccini al Gelato."
- Bir dondurma için vaktimiz var mı?
Do we have time for gelato? I think so, yes.
Bunun için bir sözümüz vardır, gelato.
We got one word for that, and it's gelato.
Sadece 6 papel ediyor ama kendine bir Gelato ( dondurma ) alabilirsin.
It's only worth about 6 bucks but you can, uh, get yourself a gelato.
- hayır, gelato.
- No gelato.
- Dondurma yemeye çıkmıştık.
We were out getting some gelato.
- Eski dondurma yiyor.
- He orders old gelato.
- Eski dondurma mı?
- Old gelato?
Bu çocuğun içkisine birileri bir şeyler karıştırmış herhalde
Ok, somebody totally spiked that guy's gelato
Güzel kıza bir dondurma.
A gelato per la bella ragazza.
"Güzel kıza bir dondurma."
"One gelato for..." "the pretty girl."
Bizim kültürümüzde, Çin yemeğinden sonra her zaman dondurma gelir.
In my culture, Chinese food is always followed by gelato.
Uğrayana bedava dondurma varken zahmet olur mu hiç?
Sure. Free gelato just to show up... why not?
Peki burada mı yiyeyim, yoksa kutuda alabilir miyim?
So, do I have to eat here, or can I get the gelato in the carton?
Hey, Teddy, maçtan sonra dondurma alabilir miyiz?
Hey, Teddy, can we get some gelato after the fight?
Hey, dondurma alabileceğimiz iyi bir yer var mı?
Hey, uh, you know where we could score some good gelato?
Kapa çeneni de dondurmanı ye.
- Shut up and eat your gelato.
Bize dondurma ve fahişe ısmarladı.
He bought us prostitutes and gelato.
Dondurma yemek için durduğumu bile fark etmedin.
You didn't even know I stopped for gelato. Oh.
Dondurma mı yedin?
You had gelato?
Ben de dondurma istiyorum.
I want gelato.
Şimdi kusacağım.
And here comes my gelato.
Haydi şimdi gidip dondurma alalım.
Well, you know what? Let's go get some gelato.
- Dondurma mı?
- Gelato?
Karemalı muzlarla ve fındıklı dondurmayla süslenmiş konyaklı frambuaz soslu bir çukulatalı sufle.
Ooh, a Valrhona chocolate soufflé with a raspberry brandy sauce topped with caramelized bananas and hazelnut gelato.
İtalyan dondurması için Enotecuya gittik.
We went to enoteco for gelato.
Merak etme, cappuccino galetanı getireceğim.
I'll make it up to you I'll get you your own cappuccino gelato.
Gelatoyu boşverip de Hamptons'taki daveti kabul etsek nasıl olur dersin?
Hey, what do we say we scratch the gelato and make an offer on the hamptons house instead?
Arabadaki dondurmayı soğuk tutmamız gerek.
We have to keep the gelato cold in the car.
Ve galeta.
And gelato.
Kapa çeneni ve galetanı ye.
Shut up and eat your gelato.
Amanda, sakıncası yoksa gidip dondurma alabilir misin?
Uh, hey, Amanda, would you mind getting some gelato?
Un gelato, per favore?
Un gelato, per favore?
Garsonla konuştum, Damon'ın otelinin adını biliyordu.
You want me to take that for you? I had a chocolate gelato I talked to the waiter asked him a couple of questions
Güzel, şimdi gerçekten dondurma istiyorum.
Ok, now I actually want gelato.