Gelıyor translate English
279 parallel translation
Gel, araba gece yarısı kalkıyor!
Come, the coach departs at midnight!
Buraya gel. Kardeşim seni arıyor.
My sister's looking for you.
Yanlış yapıyor olabilirim ama gel benimle.
It maybe that I do wrong... but come.
Şimdi sadece sundurmanın arkasında dikilen annemi görüyorum... her ne yapıyorduysam beni eve gel diye çağırıyor.
I just see my mama now, standin'on the back porch... callin'me to come in from whatever I was doin'.
Haydi gel, patron seni çağırıyor.
Come on, the boss is calling you
Ama gel gör ki hala 3 yıldızlı otellerde kalıyor!
Instead of that, she stayed in 3-star hotels!
- Yakam sıkıyor... - Gel sevişelim...
~ I sure wore a tight collar Let's make love ~
Gel. Şuna bak hala espri yapıyor!
- Very funny.
- sırtım çok ağrıyor. - Gel de yardım et Carmen!
My back is killing me.
Gel-git başlıyor!
The tide's in!
Baksana Jose, adam artık yaşamıyor, ölmüş! Gel bakalım.
Look Jose, that's no longer a man, it's a cadaver!
Sadece yaşam fonksiyonları gel git yapıyor.
Only that his life processes are ebbing.
Gel gör ki, ağzını bıçak açmıyor.
But she just keeps quiet.
Acıyor mu, gel bir de Aurora baskın.
Does it hurt? Aurora'll take care of you.
Avluda yüksek bayrak,'seni bekliyorum,'demek. Hatırlıyor musun? Gel.
Tristan... is like an ocean of harmonious sounds where you can abandon yourself as though in someone's arms.
Gel-git yaklaşıyor!
The tide is nearing!
Gel Marcus. Bu arada, sabahtan beri Michael arıyor.
Michael's been on the phone
- Gel hadi, hava kararıyor.
Come on.
Güncel olaylardan haberdar olmanin öneml ¡ oldugunu b ¡ l ¡ yorum... ama heps ¡ n ¡ algilamaya çalisirken ¡ nsanin akli karisir g ¡ b ¡ gel ¡ yor.
I know it's important to stay informed of all the latest events, but I find there's so much to assimilate it can become quite muddling.
Bayan Aubrey, Baskan gel ¡ yor.
Mrs. Aubrey, the President is arriving.
Bay Rand, Baskan gel ¡ yor.
Mr. Rand, the President is arriving.
Sana ¡ y ¡ geceler demek... bana çok zor gel ¡ yor.
It's very difficult for me to say goodnight to you.
Annen heryerde seni arıyor. Çabuk gel.
Your mother's got half the crew looking for you!
Bulldog, buraya gel, düşman yaklaşıyor.
Bulldog, get down here, they're moving on us.
"Gel kardeşim, senden rica ediyorum, Iütfen gel." "Ay avare dolaşıyor, Sabah yıIdızı ortaya çıkıyor."
"Come my brother, i request you, please come."
Gel-git başlıyor. Gel ve gör.
The tide is turning.
Jimmy, tatlım gel artık, hava kararıyor.
WOMAN : Jimmy, honey, come on in now. It's getting dark.
Gel, Yor.
Come, Yor.
Yor, bizimle gel.
Yor, come with us.
Gel gör kılıçları, yatağanları ateş çıkarıp göklere varan orda yükseklerde hudutlarımızda düşmanın kanı dere gibi akıyor
Come and see swords and bancals that light fires high, way up to the sky high up at our borders flows our enemy's blood
Frank buraya gel, açılmıyor bu...
Frank, come here. It won't open.
Buraya gel! O ses kullanıyor.
She's using the Voice.
Baba, bir dakika gel, biri senin arabanı kullanıyor!
Dad, come quick, a gringo's messing with your car!
Beni görmeye gel, çünkü ben bir nedenle seni arıyor olacağım.
Come to see me'cause I will be looking out for you.
Chow arıyor, gel ve onunla konuş!
It's Chow, come on and talk to him!
Baba, içeri gel! Hava kararıyor!
Dad, come in, it's getting dark.
Çabuk gel hayatım, başlıyor.
Honey, come on, it's starting.
Ben sadece, sadece- - Francesca, buraya gel. Ne yapıyor o?
I was just... i was just, um... francesca, come here.
Gel buraya, kraliçem. İçim içime sığmıyor.
Come here, my queen, I'm brimming over.
Heyecandan kaynaklanıyor, beyler. Paulino'nun söylemek istediği ben Carmela ve Paulino bir de Gustavete... Gel de selam ver.
What Paulino really means to say is that Carmela and Paulino and Gustavete as well...
Kapıda kapalı yazıyor.'Kapalı'kapalı demektir.Şimdi git, daha sonra gel.
It says "closed". "Closed" means closed. Come back in a couple of hours.
– Gel canım, şarkımız çalıyor.
- Come on darling, they're playing our tune.
Gel bak Allah aşkına baban trompetime ne yapıyor. "
Look what your daddy's after doin'to my trumpet. "
- Johnny gel, Gösteri başlıyor.
- Johnny come, the show is starting.
Karım Lorraine ve oğlum Sidney de bana tamamen katılıyor. Çıktığında, ki kısa sürede olacak, doğruca bize gel.
My wife and my son join me in saying that when you come out which won't be long, come straight to us.
Bana gel, Melanie gerçek bir ziyafet hazırlıyor.
Come over to my place, Melanie cooks up a feast.
"Evine gel gezgin, dostların seni çağırıyor."
"Come home o'wanderer, your mate beckons"
"Evine gel gezgin, sevdiğin seni çağırıyor."
"Come home o'wanderer, your beloved beckons"
Gel, bu sandalyeler sırtımı acıtıyor.
Come, these chairs make my back hurt.
Gel gelelim Fortinbras'ın oğlu pervasız, azgın bir delikanlı. Norveç'in sınır boylarından bir sürü gözü pek haydut topluyor. Para, pul ve yiyecek aşkına, amansız bir saldırıya hazırlıyor onları.
Now sir, young Fortinbras, of unimproved mettle hot and full hath in the skirts of Norway here and there sharked up a list of landless resolutes for food and diet to some enterprise that hath a stomach in't, which is no other -
"Bize iyi davranıyor. Hemen buraya gel."
" But if you can, come here soon.
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorum efendim 21
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorum efendim 21