Gencim translate English
716 parallel translation
Daha gencim!
I'm young!
Gencim. Sevdiğim adamın yanına gitmeye hakkım var.
I'm young. I've got a right to go to the man I love.
- Neden olmasın? - Gencim, sağlıklıyım ve cin gibiyim.
- I'm young and healthy and full of the devil.
- Bunu söylemek için erken. Daha gencim.
- lt's early to say. I'm still young.
Gencim, belirli bir sorumluluğum yok.
I'm young, I have no particular responsibilities.
Dul olmak için çok gencim.
I'm too young to be a widow.
Hepimiz cazibene kapıldık, ama ben diğerlerine göre gencim.
We are all beguiled, but I am relatively young.
Bu yüzden bu kadar kontrollü ve ağırbaşlı bir gencim.
That's why I'm such a self-controlled and dignified young fellow.
Bir hain tarafından aldatılacak kadar, gencim.
I'm too young to be deceived by treachery.
Evet, tabii, sen yaşlısın, ben gencim.
Well, sure, you're old, I'm young.
- Ama çok gencim.
- I'm too young
Say ki ben on yıl daha gencim ve sen David'e aşık değilsin.
Suppose I were ten years younger and you weren't in love with David.
Ben senden daha gencim Kontes Serpieri ve sandığım kadar da zeki değilim.
I am younger than you, Countess Serpieri, and not as smart as I'd like to think.
Daha çok gencim, dedim.
I told her that I was too young to know
Bu tür işler için biraz gencim.
I'm a little too young for that sort of thing.
Ben gencim ve boğazım kesilerek hayatımın sona ermesini istemiyorum.
I'm young. I don't want to wind up with a knife in my gut!
Çünkü pek çok şey için yaşlıyım, Samarra, Ama ben ölmek için çok gencim.
Because I am too old for many things, Samarra, but I am too young to die.
Bu doğru, ben gencim.
It's true I'm young
O zaman ben senin için uygun erkeğim, gencim, bak.
Then I'm the right man for you, I'm a coming man, see.
- Ama ben çok gencim. - Yaşını kimse umursamaz.
No pity for your age.
Senin için çok gencim.
I'm too young for you.
- Bilmiyorum. Bayağı gencim.
- I don't know.
Daha çok gencim.
It's awful, I'm far too young!
Hala gencim, yarın yaşlı bir adam haline gelmek istemiyorum.
I'm young yet, I don't want to be old tomorrow.
Gencim, zenginim, sağlıklıyım üstelik yakışıklıyım.
I'm young, rich, and healthy. And I'm very good-looking.
Genç insanlarsınız. Ben de gencim.
You are young, and I am young.
Ben çok gencim.
I'm too young.
Ama ben gencim ve çok güzelim, sadece canımın istediğini yaparım.
But I'm young and very beautiful, and do only what I enjoy.
Bu kök yaşlıları iyi eder. Ben hala gencim.
That root cures old people, and I'm still young.
- Gencim, sağlıklıyım, aptal değilim.
- I'm young, healthy, not too stupid.
Ama ben evlenmek için çok gencim efendim.
- But I'm too young for marriage, sir. In no time at all, you'll be too old.
'Çünkü bilmek için çok çok gencim
"...'cause I'm much too young to know... "
- Ben daha gencim.
I'm younger than he is.
Ben sana göre çok gencim.
I got short arms.
Ben daha gencim ama burada yardımcı eğitmenim.
I'm young, but I am the assistant instructor here
Ben bile sizden daha gencim.
I'm afraid that I'm much more stupid myself
Sanırım hâlâ kapıyı kendim açabilecek kadar gencim.
I think I'm still young enough to open a door myself.
Hâlâ gencim.
I'm still young.
Daha çok gencim Harry bebeğim.
I'm too young, Harry baby.
Ölmek için çok gencim.
I'm too young to die.
- Gencim.
- I'm young.
Gencim, güzelim. Her zorluğa katlanırım. Kulübede bile yaşarım.
I can do without a fridge, skip meals, or live in a hut, but I need love, love, love!
Ben belki gencim ama çabuk öğrenirim.
I may be young but I'm learning fast.
Pekala. Ben ondan daha gencim. Daha güzelim.
- All right I'm younger than she is I'm prettier
Ama gencim, güçlüyüm, öfkeliyim.
Oh, but I'm young, I'm strong, I'm angry.
- Çok gencim.
I'm too young, Mr. Vandergelder.
- Evet, gencim.
- Yes, I'm young.
Hayal kurmakla hayatımı harcayamayacak kadar gencim.
Young enough not to dream.
Gençim.
Young.
Ben hâlâ gencim!
I'm still young.
Gencim.
I'm young.