Get away translate English
27,172 parallel translation
İnanın bana, sizin kadar ben de ondan kurtulmak istiyorum.
Trust me, I want to get away from him as much as you do.
Peki, o bizden nasıl kaçabildi?
So how did she get away from us?
Kaçıp gitmesinden iyidir!
Well, that's better than letting her get away!
-... bir sığınak gibidir.
- to get away from your problems.
Bundan kaçamayacak!
- Hey, hey, hey. - He won't get away with this!
Ağabeyi korktu ve iş yerini satmak istedi, böylece kardeşinden kaçabilecekti?
But then what? He just freaks out and wants to sell the business so he can get away from his sister?
Uzaklaşmam lazımdır.
I needed to get away.
Serumunu bitirebilesin diye kaçmana izin verdim.
I let you get away so you could finish your serum.
- Kaçın!
Get away!
Bundan yakayı kurtarmanıza izin vermeyeceğim.
And I won't let you get away with it.
Peki o zaman neden üçünüz onu bırakıp hücrelerinize dönmüyorsunuz?
Then why don't you three get away from him, and go to your cells?
Ondan uzaklaşmayı denemediğimi mi?
Didn't I try to get away from him?
Bundan kurtulacağımı sanmıyorum.
I don't think we can get away with this.
Bir kaçış mekânı inşa etmeliyiz ; Bir çayır alanı ya da bir kulübe.
We should build a place to get away... a meadow or a cottage somewhere.
Uzak dur benden.
Get away from me!
Arkadaşlarımdan uzak dur.
Get away from my friends.
"How To Get Away With Murder"'ın önceki bölümlerinde...
Previously on "How To Get Away With Murder"...
Benden uzak dur.
Get away from me.
Oğlumdan uzak dur.
Get away from my son.
Çünkü bunu yapan insanın cinayet yanına kalmasın istiyorsun.
Because you don't want the person who did this to get away with murder.
Tom, Çin gemisinin kaçmasına izin veremeyiz.
Tom, we can't let that Chinese ship get away.
Kaçmasına izin vermeyin!
Don't let him get away!
Cinayetten yırtabilir, ama o perçemlerden hayır.
She can get away with murder, but not those bangs.
Uzak dur!
No! Get away!
Hayır, bu yanına kar kalmayacak.
No, he's not gonna get away with this.
Bundan asla kurtulamayacağız.
We're never gonna get away with this.
Eğer Kralsanız ya da Kraliçe, insanlar size saygı gösteriyorsa... istediğinizi yapabilir ya da söyleyebilirsiniz ve paçayı yırtarsınız.
If you're the king or the queen and people look up to you'you can say or do whatever you want and get away with it.
Gitmesine nasıl göz yumarsın?
Why are you letting her get away with this?
Hemen ondan uzaklaş.
Just get away from him.
- Sanırım gitmeleri gerek.
- I think they need to get away.
Uzaklaş ondan!
Get away from that!
ve o da cinayetten kurtulacaktı.
that I was the m... killer, and she would get away with murder.
Kendimi kaptırdım.
I tend to get carried away.
Telefonu, nasıl cesetten bu kadar uzağa gidebilmiş ki?
How the hell did his phone get so far away from his body?
Börekleri unuttum.
♪ I wanna get lost in your rock'n'roll and drift away ♪ I forgot the rolls.
- Hemen düzelttireceğim.
I'll get it fixed right away.
Ondan uzak dur!
Get away from her!
Katia'yı Stonehaven'dan uzakta güvenli bir yere götür.
Just get Katia away from Stonehaven, some place safe.
Eğer Cole'a küçükken giydirip süslediğin oyuncak bebeğinmiş gibi davranırsan, günün birinde arabaya atlayıp senden kaçacak, ve Meksika'ya varana dek... hiç durmadan sürmeye devam edecek.
If you keep treating Cole like a French poodle that you take to the groomers, one day, he's gonna borrow the car to get the fuck away from you and he's gonna start driving and keep driving until he's knee-deep in the asshole of Mexico.
Ben de işe geri dönebilelim diye bu herife tırı çektirmek üzereydim.
I was just gonna have this guy tow this thing away so me and my crew can get back to work.
Kötü bir aileden kaçacak kadar güçlüymüşsün, o zaman bunu da atlatacak kadar güçlüsündür.
You were strong enough to run away from a bad family, so you're strong enough to get through this.
Nostalji için demek isterdim ama ne zaman bir şeyi atmayı düşünsem kulaklarım çınlıyor ve karnımda kelebekler uçuşuyormuş gibi oluyor.
I'd like to say it's nostalgia, but every time I think of throwing anything away, my ears start to ring, and I get butterflies in my stomach.
Kadınlar bildiğin önüme atlıyordu. Uzaklaştırmak zorunda kaldım.
Just women just coming at me, and I had to, you know, get them away.
Ambarda derli topluymuşsun Dan.
Yeah, you get that all squared away, Dan, at the warehouse?
Ali'yi ondan uzaklaştırmamız lazım.
Yeah, we need to get her away from him.
Dinle, yapman gereken tek şey... eşyalarınız toplayıp Yvonne'ı buradan olabildiğince uzağa götürmek.
Listen, the only thing that you need to do is pack up your things and get Yvonne as far away from this place as possible.
Anne? "Kendini kaptırma" dediğimi hatırlıyor musun?
Hey, Mom? Remember when I said, " Don't get carried away.
Kendimizi kaptırmayalım.
Let's not get carried away.
Steve, John, yola koyulun.
Steve, John, get on it straight away.
Alex'le hemen gidin.
Get Alex and get on it straight away.
Derhal mobil birimleri çağırıp aracı bulun.
OK, get mobile units there right away and find that car.