Geç kaldığım için özür dilerim translate English
316 parallel translation
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Sorry I'm late.
Geç kaldığım için özür dilerim.
Sorry to be late, sir.
Geç kaldığım için özür dilerim.
I'm sorry I'm late.
Geç kaldığım için özür dilerim.
I must apologize for being late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- My apologies for being late.
Ira, geç kaldığım için özür dilerim.
Ira, sorry I'm late.
Geç kaldığım için özür dilerim. Bunu bugünlük ben yaparım.
I'm sorry I'm late.
Gidebilirsin. Geç kaldığım için özür dilerim.
Why don't I do that today?
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Very pleased to meet you. – Sorry about the confusion.
Geç kaldığım için özür dilerim.
So sorry I'm late.
Geç kaldığım için özür dilerim.
I am sorry for being late.
Toni, geç kaldığım için özür dilerim, sadece bu şeyi yazmak bir ömür sürdü.
Toni, I'm sorry I'm late, just... writing this thing just took forever.
Geç kaldığım için özür dilerim canım.
Sorry I'm late, honey.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Sorry for being late.
Geç kaldığım için özür dilerim.
Hi. Sorry I'm late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Hey. Sorry I'm late.
Geç kaldığım için özür dilerim Kaptan, Okulda oyalandım.
I apologize for being late, Captain. I was detained in school.
Geç kaldığım için özür dilerim.
Sorry to be late.
Geç kaldığım için özür dilerim Taplow.
Just what I wanted. Sorry I'm late, Taplow.
Geç kaldığım için özür dilerim.
My apologies for being late.
Geç kaldığım için özür dilerim. İşyerinde sorun çıktı.
I'm so sorry I had a problem at work
Geç kaldığım için özür dilerim.
Sorry I'm late.
Merhaba Seattle, tekrar beraberiz Geç kaldığım için özür dilerim.
Hello, Seattle. I would like to start by apologising for being tardy.
Geç kaldığım için özür dilerim.
Good evening, mama.
Geç kaldığım için özür dilerim.
You must excuse me for not coming earlier.
Her neyse, geç kaldığım için özür dilerim.
I'm sorry I'm late.
Geç kaldığım için özür dilerim.
Excuse me coming late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Sorry I'm late. - You're always late.
Evet. Geç kaldığım için özür dilerim.
Sorry for the late notice.
Geç kaldığım için özür dilerim. Dün akşamki yemekten kalan sosis ve peyniri kahvaltımda yiyebilir miyim?
May I have some cheese and sausage from yesterday's dinner for my breakfast?
Geç kaldığım için özür dilerim. - Önemli değil.
I'm sorry I'm late.
Geç kaldığım için özür dilerim Bay... Burada!
- Oh, sorry I'm late, Mr...
Aman Tanrım, Red, toplantıya geç kaldığım için özür dilerim.
Oh, geez, Red, I'm sorry I'm late for our little meeting.
- Geç kaldığımız için özür dilerim.
- Oh, I'm sorry we were late.
Geç kaldığım için çok çok özür dilerim.
Terribly sorry to be late.
Arabanın tekerleği indi, geç kaldığım için özür dilerim.
- Oops.
Geç kaldığım için çok özür dilerim.
I'm terribly sorry to be so late.
Dr. Winston geç kaldığım için çok çok özür dilerim.
Dr. Winston, I'm so terribly sorry I was late.
Geç kaldığımız için özür dilerim ama uzun sürmez.
I'm sorry we're late, but this won't take very long.
Geç kaldığım için özür dilerim.
On the contrary! I'm just sorry I'm so late.
- Kaba davrandığım için özür dilerim ama randevuma geç kaldım.
I'm sorry to be so abrupt. I'm late for an appointment.
Geç kaldığım için çok özür dilerim.
I'm so sorry I'm late.
Geç kaldığım için çok özür dilerim.
I'm really sorry I'm so late.
Çok geç kaldığımız için özür dilerim.
I'm sorry we're so late. The others are just parking the car.
- Geç kaldığımız için özür dilerim.
- Sorry we're late.
Geç kaldığım için özür dilerim.
Hi. Sorry I'm late, the judge kept...
Geç kaldığım için özür dilerim.
I'm so sorry I'm late.
Geç kaldığım için özür dilerim
Won't you forgive me?
Rob, geç kaldığım için çok özür dilerim.
Rob, I'm so sorry I'm late.
Geç kaldığımız için tekrar özür dilerim.
Sorry again about being so late.
Geç kaldığım ve söylediğim her şey için özür dilerim.
I'm sorry for being late and everything I said...