Geçmiyorum translate English
1,163 parallel translation
Geçmiyorum. Hayat anlamayabilmek çok güç.
I'm not. it's just that life's so complicated.
Geçmiyorum.
No, by heaven.
- Dalga geçmiyorum.
- l'm not.
- Dalga geçmiyorum.
- I'm not kidding.
- Dalga geçmiyorum yahu.
- You're makin'it up. - I shit you not, man.
Dalga geçmiyorum, öyle katıy...
It was thick...
- Gerçekten dalga geçmiyorum.
- Indeed I do not tease you.
- Dalga geçmiyorum.
- And it's exhausting to be one yourself.
- Dalga geçmiyorum.
That's not what I mean.
- Bana bak, ben burada dalga geçmiyorum!
- Now I'm done fooling'around now!
- Ona zarar verirsen, seni öldürürüm... ve t.şş.k geçmiyorum! - Ya onu vurursam?
- What if I shoot her?
O zaman, düz kontak yapmalıyız ve bu fikirden vaz geçmiyorum.
Then we're gonna have to hot-wire a car... and this idea I don't back down from.
Curly seninle dalga geçmiyorum.
I'm not fucking with you.
Dalga geçmiyorum! Müşterilerin hepsini elinden alırım.
Oh, all right!
- Hayır dalga geçmiyorum.
- No, I am not humouring you.
Dalga geçmiyorum.
- I'm not kiddin'you.
Şaka yapmıyorum. Dalga da geçmiyorum.
I'm not joking around, okay?
Geçmiyorum.
I'm not.
Dalga geçmiyorum.
I'm not kidding.
Dalga geçmiyorum.
I'm not teasing.
Dalga geçmiyorum burada!
I am bloody serious!
Bu tarihe geçecek bir hezimet ve üç bölgenin de baş komiserleri evsizlere katılıyor. Dalga geçmiyorum.
We had a fuck-up of historical proportions... and three Precinct Captains are joining the homeless, I kid you not.
Bu sadece iş, dalga geçmiyorum
This is work, not recreation.
Lütfen, dalga geçmiyorum, dayanamıyorum.
Please, I'm not kidding. I can't stand it.
- Hayır, geçmiyorum.
No, I'm not, see?
- Hayır, geçmiyorum.
- I'm not fucking with you.
- Hayır geçmiyorum.
- No, I'm not kidding you, Will.
- Geçmiyorum.
- I'm not kidding around, She...
Dalga geçmiyorum, gerçekten.
I'm not fuckin'with you. I'm for real!
- Hayır, geçmiyorum!
- No, I'm not!
Dalga geçmiyorum.
I'm not kidding around.
Ben seninle dalga geçmiyorum.
I'm not making fun of you.
Dalga geçmiyorum.
I'm not kiddir.
Dalga geçmiyorum.
- I'm not, Scully.
Dalga geçmiyorum.
I shit you not. Same guy.
Dalga geçmiyorum.
I kid you not.
- Dalga geçmiyorum.
I'm on Soap Right
- Dalga geçmiyorum, ciddiyim.
"I'm not jiving you, I swear"
Dalga geçmiyorum, adamım.
Don't fuck around, man.
Hey, Buana... Neden biraz ben öne geçmiyorum?
Hey, Bwana, why don't you let me lead for a while?
- Ben dalga geçmiyorum ama...
- I am not jodiendo, old.
Pat dalga geçmiyorum.
Pat, I'm not kidding.
Bu yüzden, biraz uyuyacağım. - Dalga geçmiyorum, Ally. Sana yardım etmemi istiyorsan, beni dinlemek zorundasın.
If you want me to help you, listen to me.
Bu konuda dalga geçmiyorum.
I'm not kidding about this.
- Geçmiyorum. - Ben tam kapıdan çıkarken...
- I'm halfway out the door...
Dalga geçmiyorum.
No kidding.
Sizi mağlup etmeye bukadar yaklaşmamıştım ve şimdi vaz geçmiyorum.
This is the closest I've ever come to beating you and I'm not giving up now.
Dalga geçmiyorum!
I am not fuckin'around here!
Dalga geçmiyorum.
I'm not fuckin'around.
Geçmiyorum.
No.
Schibetta, dalga geçmiyorum.
- Schibetta, I'm not fucking around.
geçmiş olsun 71
geçmiş 44
geçmişte 40
geçmişi 24
geçmişte kaldı 32
geçmişi unutalım 16
geçmişteki lider 19
geçmiş 44
geçmişte 40
geçmişi 24
geçmişte kaldı 32
geçmişi unutalım 16
geçmişteki lider 19