Gidecek bir yerim yok translate English
222 parallel translation
Gidecek bir yerim yok.
I got no place to go.
- Gidecek bir yerim yok.
- I've nowhere to go.
Gidecek bir yerim yok.
I have nowhere to go.
Ama gidecek bir yerim yok.
But I have no place to go.
Meteliksizim, işsizim ve gidecek bir yerim yok!
I'm penniless, jobless, and got nowhere to turn!
Gidecek bir yerim yok çünkü.
Because I have nowhere to go.
Gidecek bir yerim yok.
I've got no place to go.
- Gidecek bir yerim yok!
- Nowhere to go!
Gidecek bir yerim yok.
I ain't got no place to go.
- Gidecek bir yerim yok.
- I have nowhere to go.
Amca, gidecek bir yerim yok! Evim bombalandı!
Uncle, I've got nowhere to go, my home was bombed.
Hey arabacı, durdur atlarını, artık gidecek bir yerim yok, artık sevdiğim kimsem yok.
Hey, coachman, hold your horses, It's nowhere I have now to go, It's no one I love anymore.
Gidecek bir yerim yok.
Where would I go?
Gidecek bir yerim yok.
Got no place to go.
Gidecek bir yerim yok.
I have no place to go.
Bana gelince, gidecek bir yerim yok.
Me, I got nowhere to go.
Gidecek bir yerim yok.
I don't have any place to go.
Gidecek bir yerim yok ki.
No place to go!
Gidecek bir yerim yok. Yani?
I don't have anywhere to go.
Gidecek bir yerim yok.
I got nowhere to go.
Uykum gelmedi ve gidecek bir yerim yok.
I'm not sleepy and there is no place I'm going to "
İşim yok, gidecek bir yerim yok.
I don't have a job, I have no place to go.
Gidecek bir yerim yok.
I got nowhere else to go.
Gidecek bir yerim yok.
I've no'got anywhere to go.
Gidecek bir yerim yok.
I've got nowhere to go.
Gidecek bir yerim yok. Bu yüzden...
I got no place to go, so...
Evim, alışkanlıklarım olmadan gidecek bir yerim yok.
Without my house, my things, I have no place to go.
Burdan çıksam bile gidecek bir yerim yok.
Even if I get out I have no place to go
Gidecek başka bir yerim yok.
I have nowhere else to go
Gidecek bir yerim de yok.
I have no place to go.
Gidecek bir yerim yok!
I have no place to go.
Gidecek hiç bir yerim yok.
I have nowhere to go.
Gidecek daha iyi bir yerim yok.
I got nothing better on.
"Fena fikir sayılmaz" "hem gidecek bir yerim de yok"
Not a bad idea besides I have no where to go
Gidecek hiç bir yerim yok!
I'll leave everything in your hands.
Gidecek hiç bir yerim yok!
I don't know either.
Gidecek başka bir yerim yok.
I got nowhere to go.
Gidecek emin bir yerim yok ki.
I have no safe place to go.
Gidecek hiç bir yerim yok.
I have nowhere else to turn.
Gidecek yerim yok, Pipim bir karış toz.
They got my back against the wall And my dick is in the dust
Lütfen gidecek başka bir yerim yok.
Please, I've got nowhere else to go.
Benim gidecek bir yerim bile yok.
And me, I have no ride at all.
- Gidecek başka bir yerim yok bayan Niedelmeyer!
- Go away! - I don't have anywhere else to go, Mrs. Niedelmeyer!
Gidecek başka bir yerim yok.
I got no place else to go.
Buradayım çünkü gidecek başka bir yerim yok.
I'm just here because I don't have any other place to go.
Evden yeni çıktım ve gidecek başka bir yerim yok.
I had no place else to go.
Gidecek başka bir yerim yok.
I HAVEN'T GOT ANYWHERE ELSE TO GO!
Yardım için yalvarmak benim için kolay değil, ama gidecek başka bir yerim yok.
It is not easy for me to beg you for help but I have nowhere else to turn.
Gidecek hic bir yerim yok, Buddy.
I've got nowhere to go, Buddy.
Gidecek başka bir yerim yok.
I don't have anywhere else to go.
Bir arkadaşa ihtiyacım var ve gidecek bir yerim de yok.
I need company and I got nowhere to go