English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Gillette

Gillette translate English

101 parallel translation
Gillette.
Gillette.
James K. Hackett, Richard Mansfield, William Gilette...
James K. Hackett, Richard Mansfield, William Gillette...
Bay Brice, Bay Gillette, Bay Freeman, Bay McCoy.
Mr. Brice, Mr. Gillette, Mr. Freeman, Mr. McCoy.
Rick'in can düşmanı Komiser Gillette oturur.
Inspector, erm, Gillette of the international police force.
Fazla çaktırmadan hemen arkana bakacak olursan, dünkü gazetenin ardında gizlenmeye çalışan, Komiser Gillette'i görebilirsin.
If you will look to the left, just behind you, as casually as possible, you will see, stupidly trying to hide behind yesterday's newspaper, our old friend Inspector Gillette.
Sevgili Gillette, yine karşılaştık.
My dear Gillette, our paths cross again.
Monsieur Gillette bir bakıma iş arkadaşımdır.
Monsieur Gillette is in a curious way a business associate of mine.
Gillette'e verdiğin peçete.
The napkin you gave Gillette.
O şeytan Gillette'in suçu.
It's that devil Gillette.
Gillette orada bekliyor, polis her yeri kuşatmıştır.
Gillette will be there and the place will be surrounded by police.
Gillette geçen yıl Tanca'daydı.
Gillette was in Tangier last year.
Fazla çaktırmadan hemen arkana bakarsan Gillette'i görebilirsin. Cellat kılığında gelmiş.
If you look left, just behind you, as casually as possible, you will see that idiot Gillette dressed appropriately enough as an executioner.
Hayır, Gillette.
Untrue, Gillette.
Teşekkürler, Gillette.
Thank you, my dear Gillette.
Ve şimdi, beni kollarınıza alıp dans ederek, öbür taraftaki erkekler salonuna götürebilir misiniz?
And now, Gillette, if you could quite casually dance me across the floor and over to the gentlemen's lounge.
Dans etmeye devam edin, Gillette.
Keep dancing, Gillette.
Gerçekten de öyle, sevgili Gillette.
He is, my dear Gillette.
Gillette'ten nefret etmiyorum, yalnızca acıyorum ona.
I don't really hate Inspector Gillette, I just feel sorry for him.
lnterpol'den Gillette, devriye arabalarına sesleniyorum.
Inspector Gillette of Interpol here. Calling all voitures.
Gillette Dövüşlerini izledikten sonraydı...
It was after the Gillette fights.
Gillette'i soruyorsaniz, o yakinlarda bile degildi.
And if it's Gillette you're talking about, he wasn't even around.
Mac, Miles Gillette ile tartiºmani istemiyorum.
Mac, I don't want you having a run-in with Miles Gillette.
Miles Gillette söyledi.
Miles Gillette.
Miles Gillette demek?
Miles Gillette, huh?
Baºlarinda Miles Gillette var.
That's Miles Gillette leading them.
Hadi, söylesene Gillette. Bunca yildir kiçinin üstünde oturdun da... neden birden bire kiçimin killari agarmiºken peºimden geldigini anlat.
Go on, tell them, Gillette, how you been setting on your rump for all these years... all of a sudden you start chasing me till I about turned into raw meat.
Bunu söylemeye hakkin yok Gillette.
Afraid you got no say in the matter, Gillette.
Yani siz, David ve Elliot, masum olduğuna inanıyorsunuz Gen. Conklin ve Bay Gillette suçlu olduğuna inanıyor.
So you, David and Elliot, believe he's innocent... ... General Conklin and Mr. Gillette believe he's guilty. What do we do?
Biz pazarlık yapmayız Bay Gillette.
We don't renegotiate, Mr. Gillette.
Gillette, öldür onu!
Gillette, kill him!
- O Gillette'di.
- That was Gillette.
Kadınlar için Gilette.
Lady Gillette?
Sana Gillete bütçesinin masanın üstünde olduğunu söyleyecektim.
I was going to tell you the Gillette budget's on your desk.
9 mayısta Wyoming, Gillette SAC üssü kapatıldı.
In May of'09 the SAC base at Gillette, Wyoming, was shut down.
9 mayısta Wyoming, Gillette SAC üssü kapatıIdı.
In May of'09 the SAC base at Gillette, Wyoming, was shut down.
2009 kışında, içlerinden 12'si Gillette, Wyoming'teki tesisten kaçtı.
In the winter of 2009, twelve of them escaped from a facility in Gillette, Wyoming.
Gillette, Wyoming'teki rehabilitasyona katıldım.
I did my rehab at a V.A. in Gillette, Wyoming.
Şimdi bu bıçak, buna verdiğimiz isim Jilet Kaması, delmekte işe yaramaz, ama doğrar.
Now this shank, which we call the Gillette bayonette, was not designed to pierce, but to slice.
Jiletle temizlemeye çalışıyorum bunları.
I'm just trying to get him clean like them Gillette commercials.
O bana ceket bense ona Lady Gillette hediye paketi verince nasıl görünecek?
How's it gonna look when she hands me a leather jacket and I hand her a Lady Gillette gift pack?
Artık jilet şirketlerinin bir kölesi değilim.
I'm no longer a slave to the Gillette corporation.
- Ya Gillette davası?
- And the Gillette case?
Gündeme yeniden alınacak.
The Gillette trial goes back on the move docket.
Gillette, pranga getir.
Gillette, fetch some irons.
Gillette, Bay Sparrow'un darağacıyla gecikmiş bir randevusu var.
Gillette, Mr. Sparrow has a dawn appointment with the gallows.
- Gillette.
- Gillette.
Leo Gillette.
Leo Gillette.
[Kevin] : Mr. Gillette...
Mr. Gillette...
Leo Gillette... o suç dünyasının en tanınan ismi.
Leo Gillette... he's known as the Midas touch of crime.
[Leo Gillette] : Patrice National Yatırımcılık, 22. kat.
Patrice National Investments, 22nd floor.
... kutudan deodorant püskürtemeyecek.
Gillette is the only company on earth that can spray deodorant out of a can.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]