Girit translate English
214 parallel translation
Girit'te bir heykel gibi olacak!
It will be like a fresco from Crete...
Ben Girit'liyim, dolambaçlı konuşmayı sevmem.
I'm from Crete and I don't like mincing words.
Tüm konvoylarımız çeşitli bölgelere dağılmış ve... şu Girit olayı patlak vermişken... bundan daha kötü bir zamanda ortaya çıkamazdı.
They couldn't pick a better time to break out, could they? With this Crete business going on, and our convoys scattered all over.
" Girit'te durum kötüye gidiyor.
" Situation in Crete is deteriorating.
Cunningham ve donanması Girit'te şu an meşgul durumda.
Cunningham and his fleet busy down here in Crete.
Girit'teki çarpışmalar devam ederken... Batı Akdeniz'i zayıflatmak doğru olmaz.
We can't strip the Western Mediterranean with this Crete business going on.
Uçağımız Girit'e bir saat mesafede saldırıya uğradı.
Our plane was attacked an hour out of Crete.
Neyse, Girit'den bu yüzden çektirildin.
Anyway, this is why you were hauled out of Crete.
Girit'de işlerim olduğunu da biliyorum.
I also know I have work to do on Crete.
Girit yemeklerinden bıkmaya başlamıştım zaten.
I was getting tired of Crete food anyway.
O bir Girit'li.
He's from Crete.
Girit'e mi dönüyorsun?
And now you're going back to Crete?
Dört yıldır her yerde savaşıyorsunuz Habeş, Libya, Mısır, Girit.
You have been fighting everywhere for four years... ... in Abyssinia, Libya, Egypt, Crete....
Judea, Ürdün, Ermenistan, Phoenicia, Sina, Arabistan ve Kıbrıs ile Girit adaları.
Judea, Jordan, Armenia, Phoenicia, the provinces of Sinai and Arabia the islands of Cyprus and Crete.
Girit.
Crete.
Girit'e.
Crete.
Peki sen bayım, Girit'te ne yapacaksın?
And you, what are you go to do in Crete?
Girit misafirperverliğini hiç duymadın mı?
Have you never heard of Cretan hospitality?
Girit'e nasıI geldiğimi biliyor musun?
You know how I came to Crete?
Ve o sıralarda, Girit'te büyük sorunlar yaşanıyordu.
And in this time, in Crete it was big trouble.
Yüce Güçler Girit'e tekrar gelir inşallah.
May the Great Powers come back to Crete.
Girit'te kaliteli saten bulunmaz.
In Crete you don't find the real good satin.
Kuru temizleyicide çalışan adamla Girit'e gitti.
She's gone off to Crete with the man from the dyers and cleaners.
Girit Adası'ndan geldiklerini biliyorsunuz.
You know they were from... from Crete.
Ruslarla Girit'te buluşulacaktı.
The rendezvous with the Russians was to have been in Crete.
Projenin inşaatı Girit Adası'nın tamamen batmasına neden olacak.
The construction of the project will entail blasting in to the Isle of Crete.
Girit Adası'ndaki yarım milyon insanın boşaltılmasını nasıl teklif edersin?
How do you propose to move half a million people from the Isle of Crete?
Girit ve Yunan kıyılarını savunmak için Alman ordusuna ihtiyacımız var.
We'll need our German troops to reinforce Crete and the Greek coast... if Patton strikes from Egypt!
Merkez üssü Girit'in 230 km. kuzeybatısı "
Epicenter 130 miles northwest of Crete. "
Girit yakınındaki denizaltı depremi konuşunda son bilgileri alabilir miyim? Burası Atina.
Can you give me any further reading on that seaquake near Crete?
Merkez üssü Girit'in 230 km. kuzeybatısı.
This is Athens. Epicenter 130 miles northwest of Crete.
İngiltere, Girit adasını bir deniz üssü olarak tutmaya çabaladı.
The British had tried to keep Crete as naval base.
Almanlar, hava hakimiyetlerine dayanarak, 16.000 paraşütçünün katıldığı, savaş tarihi boyunca gerçekleştirilen ilk büyük hava indirme saldırısını Girit'e yaptı.
With complete aerial command, the Germans had attacked Crete with 16 a thousand parachutists. It was first the great assault aerial in the history of the war.
Churchill ne pahasına olursa olsun Girit'in elde tutulmasını düşünüyordu.
Churchill found important to defend Crete at any cost.
Girit'i kaybetmek demek Doğu Akdeniz'deki deniz ve hava üslerini kaybetmek demekti.
When losing Crete, we lost the base in the Mediterranean, the naval base and aerial.
Girit kaybedildi.
We lose Crete.
Yunanistan ve Girit'te uğradığı küçük düşürücü başarısızlık sonrası, zafere ihtiyacı vardı.
It needed a victory, over all after the humilhantes defeats in Greece and Crete.
Sonraki durağım Girit'ti, yavru eşeklere bindim orada.
I continued onto Crete, where I rode the little donkeys...
1941'de Girit Seferi'nde bulunmuş.
Albert Canal, Belgium, dropped into Crete,'41...
Girit'ten çok ani ayrıldın.
You left Crete so suddenly.
Tüm Girit savaşı boyunca, çift taraflı bir ajandı.
All through the fighting in Crete, he was a double agent.
- Idomeneo, Girit Kralı.
- Idomeneo, King of Crete.
Damat Girit Adasında çalışıyor, söylememiş miydim?
The bridegroom serves at Crete, didn't I tell you? - Would you like me to help you?
Bu bir Renault Mountaineer, Girit'in arazisi için özel olarak tasarlanmış.
It's a Renault Mountaineer, specially designed for the Cretan terrain.
Bu muhteşem küçük adamla Hanya'da tanıştım. Filmleri geleneksel Girit yoluyla banyo etti.
I discovered this marvellous little man in Hadia who developed film the traditional Cretan way.
Girit'te onun programını dinledim ve bu adam çok komik.
Look, I caught his show on the Isle of Crete, and this guy is funny.
Girit kamuflaj kıyafeti.
Cretan camouflage.
Şimdi Girit'ten aramıza katılan müthiş DJ, ipek sesli Havacı Adrian Cronauer'le birlikteyiz.
And now direct from Crete, welcome the silky smooth sound of Airman Adrian Cronauer.
Girit'ten ayrıldı ve Alaca Silahsız Kuşağı'na girdi.
He's left Crete. He's entered the demilitarised zone.
Buraya kadınların Zorba'ya benzediği Girit'ten geldim.
I have to admit something to you. I just came from Crete with women that look like Zorba.
Macaristan'da yoksa Girit'te miydi?
Or was it Crete?