Gobble translate English
294 parallel translation
- Herkese yalayıp yutmak için var.
- Everyone has to gobble up!
Wilkes'lere gidip de domuz gibi tıkınmana göz yumacak değilim!
I ain't aiming for you to go to John Wilkes'and gobble like a hog!
Düşman edinmek gerçekten çok kolaydı.
How it could gobble up the opposition.
Here, gobble it, you cursed idol!
Here, gobble it, you cursed idol!
Onu sil süpür!
Gobble it!
Tatlıdan biraz yemeden onların tatlıyı bitirmesine izin verme.
And don't you let them gobble up that pate before you have any.
Başka yerde, bu şeyler hemen yiyebilirdim.
Anywhere else, I'd gobble up the stuff.
Ait olduğum yere dönmek için tek şansım var. Sizinki gibi küçük bir kasaba gazetesinde iş bulmak ve iki elle sarılabileceğim haber servislerinin daha fazlası için bağıracağı önemli bir olayın çıkması için bekleyip dua etmek.
I have only one chance to get back where I belong... to land a job on a small-town paper like yours... and wait and hope and pray for something big to break... something I can latch onto... something the wire services will gobble up and yell for more.
Sonra bir canavar geldi. Hobble, cackle, gobble
Then came an ogress, hobble, cackle, gobble
Hobble, cackle, gobble
Hobble, cackle, gobble
Söyle yoksa kurşunu yiyeceksin!
Tell me or you'll gobble up the bullet!
Beni öldürürsen eline hiçbir şey geçmez.
If you kill me... You'll gobble up nothing at all.
Şunun gibi : "Şen şakrak olmak istiyorsan hemen ağzına bir avuç Vitajex at ki, bataryan şarj olsun." İzleyin.
Like this : "If you wanna be bright-eyed and bushy-tailed why, just gobble up a handful of Vitajex, and your battery's charged." Watch.
İlerisini düşünmeden her şeyi yut gitsin.
Just gobble everything down without thinking ahead.
Sadece bir ruble için, hardal kavanozunu yalayıp yutar, ve bir horoz gibi bağırırlar.
Forjust one ruble an engineer will gobble up a jar of mustard and sing a cock-a-doodle-doo.
Silip supureceksiniz! dedim.
I said : you'll gobble it up!
Ne tür bir yaratık, ağaçtaki bir kuşu çabucak yer?
What kind of creature would gobble up a bird in a tree?
"Seni daha iyi yemek için!"
"So much the better to gobble you up with!"
Cario, hatırlıyor musun eskiden beni yiyip yutacağını söylerdin.
Carlo... Do you remember how you used to say you wanted to gobble me up?
Ben mi derdim?
I said "gobble you up"?
Kasabayı kaynatacak, ve yutacak, güle güle sizlere...
♪ Gobble up this town and swallow it down ♪ And goodbye to you
Laga luga vıcır vıcır vıdı vıdı oldu...
Gibble gabble gobble Went the rickety rackety roo, as the...
Bay Lang, niçin bir ilaç şirketini ele geçirmiyorsun?
Mr. Lang, why don't you just go gobble up a pill company?
Saçmalık, saçmalık, saçmalık.
Gobble, gobble, gobble.
Siz kırmızı et, biz peynir ekmek yeriz.
You gobble red meat and we get bread and cheese.
Glu, glu, glu.
Gobble, gobble, gobble.
Kirli yüzlülerin herşeyi silip süpürmesi an meselesi.
In no time the grubby-faced will gobble up everything.
Sen daha çok kızıp durdukça, biz hep daha çok çalacağız küçük aşağılık...
If you dare to be more furious, I'll gobble you up Little rascal...
Yüreğimi ve ruhumu koyarım içine, hem ruhumu hem yüreğimi telaşla yerler.
I would put my heart and soul in it, they gobble up both my heart and soul.
Pis ruhumu kurtarırım, onu da yerler.
I would relieve my soul of filth, they gobble it up too.
Tek bildikleri nasıl mideye indirileceği!
All they know is how to gobble!
Şimdi kilere baktım.
The boys gobble it up?
Belki uyuşturucu aldın,..
Some mushroom you gobble?
O yüzden bir an önce yemeyi öneriyorum.
So I suggest that we gobble it up.
Tam vaktidir. Bunu domuzlar yiyecek.
A ripe acorn - any pig will gobble up
Müdafaanın çocukları kovdular kralı ve işine gitmesi için pılını pırtını verdiler eline yabancı soyu ile patlayana kadar yesin.
The children of National Defense got rid of the king bid him farewell and off he goes elsewhere to gobble with his foreign kindred.
- Ne yuttun?
What did you gobble up?
Glu glu glu.
Gobble gobble.
Gel buraya, seni yalayıp yutayım.
Come, let me gobble you up.
İstersen bütün kutuyu yutabilirsin, umurumda değil.
You can gobble the whole box as far as I'm concerned.
Burgerleri yemediğinizi nerden bileyim peki?
And how do I know you didn't gobble up those burgers? Because I don't gobble and I don't lie.
Çünkü ilk tanıştığımızda, hiç yalan söylemediğini söylemiştin.
Because you told me the first time that I met you... that you didn't gobble and you didn't lie.
O zaman söyleme! Bir daha sakın!
I don't give a shit if you gobble, but don't you ever lie to me again.
Annem onların, bizi içimizden yiyip bitirmeye hazır kaplanlar olduğunu düşünüyordu.
My mother thought they were tigers ready to gobble us up from inside.
Ekmeğini yutar gibi yeme.
Don " t just gobble your bread.
Düdük çalıyor, oturuyorsun kalkıyorsun, yürüyorsun, koşuyorsun. Çıkıyorsun! Uyuyorsun!
He blows his whistle and you sit, you stand, you grab, gobble file out...
Çabucak yerim.
I gobble it up.
Seni yiyip yutacağım!
I want to destroy you, annihilate you, devour you and gobble you up.
Ne?
What? Gobble me up.
Kurabiye.
- who is twice removed. - Gobble. Cookie.
- Sana, Columbus.
- You, Columbus. - Gobble this, turkey.