Gods translate English
7,991 parallel translation
Yoksa sen de içten içe, tanrılarımızı terk edip Hristiyanların tanrısını mı kabul ettin?
Or have you, in your heart, already renounced our gods and turned to the Christ-God?
O zaman, biz de tanrılara duacıyız.
Then we, too, thank the gods.
Bakın, tanrılar aşkına ne yakaladığıma bakın.
Look, by all the gods, look what I caught in my nets.
Sahte tanrılarını ve dinsizliklerini terk etmedikleri sürece burada kalmalarına daha fazla müsaade etmemeliyiz.
Unless they renounce their false gods and heathen ways, we should not allow them to stay any longer.
Tanrılar size ne söyledi?
What have the gods told you?
Tanrılar hiçbir şey söylemedi, hiçbir şey vakıf etmediler.
The gods have vouchsafed me nothing, told me nothing.
Tıpkı tanrıların arasında olduğu gibi ortada dayanışma, müttefiklik olmalı.
There must be cooperation, alliances just as there are among the gods.
Floki, bir Hristiyan kralıyla tanrısına hizmet etmek için tanrılarımıza ihanet ettiğimizi söylüyor.
Floki says we have betrayed our gods to serve a Christian king and a Christian god.
Floki'nin aksine, tanrılar adına konuşabileceğimi sanmıyorum.
Unlike Floki, I do not think I can speak for the gods.
Tanrılarla konuşmaya geldim.
I came to talk to the gods.
Tanrılar yanılıyor.
The gods are mistaken.
Hayır, tanrılar asla yanılmaz.
No, the gods are never mistaken.
Tanrıların isteği buysa öyle olsun.
If it's what the gods wish, then so be it, huh?
Tanrılara emanet olun.
May the gods keep you.
Tanrılar böyledir.
That is the way with the gods.
Tanrıların sana neler hazırladığını hakikaten bilseydin kumsala gidip, çıplak dans ederdin.
Rollo, if you truly knew what the gods have in store for you, you would go down now and dance naked on the beach.
Tanrılar seni gözetip, korusun tatlı kızım.
May the gods watch and protect you, my sweet daughter.
Fakat tanrılar reddetti.
but the gods refused.
Tanrıların uyarılarını görmezden geldik.
We ignored the warnings of the gods.
Aethewulf ve babası tanrıların gazabını hissedecekler.
Aethelwulf and his father will feel the wrath of the gods and my revenge.
Tanrıların bize ne anlatmaya çalıştığına bak.
Look at what the gods are trying to tell us!
Tanrılar seni seviyor.
You are beloved by the gods.
Bundan böyle sizin tanrılarınızı benimseyemem.
I can no longer acknowledge your gods.
* Because he hates our gods.
Because he hates our gods.
* I know he is with the gods.
I know he is with the gods.
Ama benim tek arzum tanrıları memnun etmektir.
But I only lust to please the gods.
Umalım da tanrılar bu emeğini kutsasınlar.
Let's hope the gods bless your efforts.
Bize merhametsizce davranıldığında bile unutma ki, kaderin ağlarını Tanrılar örer.
And even when we are dealt with harshly, remember, it is the gods who have woven our destinies.
Zavallı ellerimi kullanan Tanrılar yapıyor.
It's the gods using my poor hands.
Tanrıların tasarladıklarını bize
" what the gods plan for you and me.
Kendilerince sebeplerden tanrılar beni cezalandırmaya karar verdi.
For their own reasons, the gods have decided to punish me.
Sanki tanrılar beni koruyormuş gibi.
As if the gods are protecting me.
Onun yerinde olsam, tanrılardan daha az sabırlı bir adamın gazabından daha çok korkardım.
If I was him, I would worry less about the gods and more about the fury of a patient man.
Pazaryerinde tanrılarımızın aleyhinde konuşuyordu.
He has been in the marketplace denouncing our gods.
İnsanlara sahte tanrılara tapmaktan ve şeytana hizmet etmekten vazgeçmeleri için yalvardığım doğrudur.
It's true that I begged the people here to desist from worshipping false gods and serving the devil.
Sizin tanrılarınız insan yapımı sağır, dilsiz ve körler.
Your gods are made with human hands and are deaf, dumb and blind.
Ama öyle bile olsa bizim tanrılarımız daha yüce alametleri ve mucizeleri daha kudretli.
But even so, our gods are greater, their signs and wonders mightier.
Bu küstah iddialarını tanrıların hükmüne bırakır mısın?
And will you subject your bold assertions to the judgment of the gods?
Tanrılar beni Hristiyan büyüsünden korudular.
The gods protected me from the Christian magic.
Halkımıza ve tanrılarımıza hakarettir.
An insult to our gods and our people.
Tanrıların senin için planladıklarını gerçekten görebilseydin şimdi sahile inip kumsalda çıplak şekilde dans ederdin.
If you would truly see what the gods have in store for you, you would go down now and dance naked on the beach.
Tanrıların bizim için hazırladıklarını kim bilir Ragnar.
Who knows, Ragnar, what the gods have in store for us.
Tanrıların önce seni almış olmaları şaka gibi sadece.
It's just funny that the gods took you first.
- It antik süslenmiş kuklalar çağrıştırır. Yelkenli gemiler, çoğunlukla kadınların ahşap oymalar. Ya da efsanevi tanrılar.
It calls to mind the figureheads that adorned ancient sailing ships, most often wooden carvings of women or mythical gods.
Sizi hakir gördüm, ihanet ettim, başka putlar peşine düştüm yanlış tanrılara taptım.
I have scorned you, betrayed you. I have sought false idols, worshiped false gods.
Tanrılarına dua mı ediyorlar, hayvanlarını mı beceriyorlar beni bağlamaz.
I do not much care whether they're praying to their gods or bedding their beasts of burden.
Yunan Tanrıları bir nevi yeryüzüne inmiş melektir.
Greek gods are kind of like fallen angels.
Evet, ama onlar Tanrı!
Yes, but they are Gods!
Tanrıların havai fişekleri veya hep dediğimiz gibi gökler şarkı söylüyordu.
"the fireworks of the gods," as we called it. The heavens singing.
- Tanrılar şimşekler yağdırsın diyelim.
May the gods bring us storms.
Eski Tanrıların dünyada kol gezdiği zamanlar.
When the old gods walked the Earth.