English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Grayer

Grayer translate English

99 parallel translation
Daha büyüleyici griliklere doğru uçmalıyız!
And it's getting wilder and grayer by the minute!
Bir hafta sonra daha da kararmış olarak döndü.
He returned a week later, much grayer.
Erik boğulduğunda, şu gri film daha da grileşti.
When Erik drowned, that gray film got even grayer.
Biraz yaşlanmış ama aynı adama benziyordu.
He's older and grayer, but he looks like the same guy.
- Bence bu tartışılabilir.
Correct. I think it's a tad grayer than that.
Daha karanlık, daha soluk, daha gri...
Darker, more somber, grayer...
Belki, güneşe doğru bakan taraflarında tonlar biraz daha geçiş özelliğindedir, ve soğuk taraflarındaysa, tonların iyice grileştiği görülür, ama yine de hiç rengarenk değil.
There's maybe a little warmer tone in one direction, maybe towards the Sun, and cooler tones, grayer tones, looking in other directions, but not so colorful.
- Grayer!
Grayer!
Grayer!
Grayer!
Seni karşılamak için evde olamadığım için özür dilerim fakat Ebeveynler Birliği toplantımdan önce araya küçük bir alışveriş işini sıkıştırmaya çalışıyorum ve aklıma gelmişken lütfen çıkışta Grayer'i, Hıristiyan kreşinden alır mısın,...
Sorry I could not be there to meet you but I'm trying to squeeze in a little shopping before my Parents'Society meeting, which reminds me... please pick Grayer up from the Christian preschool...
- Grayer'in iyiliği için evimizde bir düzen bilincini oturtmanın önemli olduğuna inanıyoruz.
- We believe it's important to maintain some sense of structure in our home for Grayer's sake.
Grayer ve oyun arkadaşlarının, ebeveyn yatak odasına girmelerine...
Grayer and his playmates are never allowed
Grayer'in gündüz vakti uyumasına izin verilmez.
Grayer is never allowed to nap during the day.
Lütfen Grayer'in duvarlara sürtünmesine mani ol.
Please keep Grayer from rubbing up against them.
Central Park'tan veya Madison tren istasyonundan geçerken...
Grayer still must be in a stroller
-... Grayer pusetinde oturuyor olmalıdır.
- when crossing Park or Madison.
Grayer soya zengini organik diyetine her zaman bağlı kalmalıdır.
Grayer maintains a high-soy organic diet.
Grayer'a haftada en az üç kez Fransızca egzersizi yaptır.
practice French with Grayer at least three times a week.
- Notta Grayer'i okuldan saat 2 : 15'de almam gerektiği yazıyordu.
- The note said to pick up Grayer from school at 2 : 15.
Grayer?
Grayer?
- Grayer X?
- Grayer X?
- Grayer'ı.
- Grayer.
Ah, Grayer, işte buradasın.
Oh, Grayer, there you are.
Grayer, dur.
Grayer, stop.
- Grayer!
- Grayer!
Grayer.
Grayer.
Grayer, yerden kalk.
Grayer, get up off the floor.
Grayer, şaka yapmıyorum.
Grayer, I am not kidding.
Sanırım bu Grayer'a ait.
I think this belongs to Grayer.
Hey, Grayer, ben üst kattaki arkadaşın.
Hey, Grayer, it's your pal from upstairs.
O yüzden ben de, kalbimin sesini dinlemek yerine Grayer'in kalbini kazanmanın yolunu bulmaya odaklandım.
So, instead of following my heart, I focused on finding a way into Grayer's.
Grayer, dur artık.
Grayer, stop it.
Grayer'la arkadaşlık kurmak kesinlikle kolay bir iş değildi.
Befriending Grayer certainly wasn't easy.
Sonra da Grayer'in, Collegiate okuluna başvurusu için tavsiye mektuplarının fotokopilerini çektirmeni istiyorum.
Then I need you to Xerox the recommendation letters for Grayer's Collegiate application.
Hey, Grayer, sakın...
Hey, Grayer, don't...
- Grayer, hadi dostum.
- Grayer, come on, buddy.
Grayer'ın acilen tuvaleti kullanması gerekiyordu da.
Grayer just had to use the bathroom.
Merhaba, Grayer.
Hello, Grayer.
Grayer, acele et.
Grayer, hurry up.
Tatlım, Grayer bekleme listesi komitesinden haber almadı mı henüz?
Sweetie, did Grayer hear from the waiting-list committee yet?
Grayer ne alemde?
How is Grayer doing?
Grayer'mı?
Grayer?
Belki de Grayer'la,'Guggenheim'deki'Pissaro'sergisine gezmek gibi eğitici bir şeyler yapmak için uygun bir sabah olabilir.
Perhaps it might be a nice morning to do something educational with Grayer, like the Pissarro show at the Guggenheim.
- Hayır, gerek yok, Grayer.
- No, it's okay, Grayer.
Grayer, yapma... yapma!
Grayer, don't... don't!
Grayer, çıplaklık yok.
Grayer, no nudity.
Oh, Grayer!
Oh, Grayer!
Ben... bu gece büyükanneni hastanede ziyaret etmene izin verdiğimi biliyorum ama yarın Grayer'ın doğum günü olduğunu sana hatırlatmam gerektiğini hissettim
I... I know that I agreed to let you visit your grandmother in the hospital tonight, but I feel I need to remind you that tomorrow is Grayer's birthday.
Grayer daha iyi bir hediye isteyemezdi.
Grayer couldn't ask for a better gift.
Evet ama Grayer'ın polene karşı hassasiyetini biliyorsun.
Well, you know how Grayer is around pollen.
Grayer için Collegiate okuluna yaptığımız başvuru reddedilmiş gibi görünüyor.
It seems that Grayer was rejected for admission to Collegiate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]