Grossman translate English
174 parallel translation
Eğer öyle olmasaydı, Grossman veya Haarmann gibi katillerin gerçek karakterleriyle ilgili en ufak ipucu.. .. bırakmadan yıllarca insanların arasında yaşaması pek mümkün olmazdı.
Without the - let me put it this way - private normality that these murderers have, it would've been impossible for the likes of Grossman or Haarmann to have lived right next to their neighbours for years without revealing even a clue to their true character.
V. Grossman'ın "Berdiçev Şehri'nde" adlı öyküsünden uyarlanmıştır.
Based on the story by V. Grossman IN THE TOWN OF BERDICHEV
Müdürümüz Grossman'ı bekliyoruz.
We're expecting Grossman, our manager.
Biliyorsun Grossman gelecek. Konuşacağı bir şeyler varmış.
You know, Grossman's coming over, and he wants to talk about some things.
Grossman turneye çıkmamızı istiyorsa, çıkarız.
If Grossman wants us to do a tour, we'll do it.
Bu muhtemelen Grossman'dır.
That's probably Grossman.
Kelman kundakladı, Grossman daha dün kundakladı.
Kelman's burnt down, Grossman burnt down yesterday.
- Grossman.
- Grossman.
- Araziyi Stan Grossman'a göstereceğini sanıyordum.
I thought you were gonna show it to Stan Grossman.
- Stan Grossman teklifini inceledi.
Stan Grossman looked at your proposal.
Eğer hesapların doğruysa iyi olduğunu söyledi, biliyorsun Stan Grossman.
If your numbers are right, Stan says it's pretty sweet. Stan, you know, Grossman.
Stan Grossman'a sor, aynı şeyi söyleyecektir.
You ask Stan Grossman, he'll tell you the same thing.
Stan Grossman aradı.
Stan Grossman called.
Grossman Bit Pazarı'ndan aldım.
I picked it up at Grossman's Flea Market.
- Bay Grossman'ın bürosu...
Mr. Grossman's office.
- Carrie! Beni dinle.
( Grossman ) Carrie!
- Carrie! Bu kafeinsiz olacaktı!
( Grossman ) Carrie, this was supposed to be decaf!
Grossman'ın sekreteriyim.
I'm Grossman's secretary.
Adım Carrie Heffernan, Grossman'ın sekreteriyim.
Yeah, I didn't know anybody else from the firm was gonna be here. I'm Carrie Heffernan.
Ya da benim her zaman dediğim gibi "Bay Grossman" ın.
I'm Grossman's secretary. Or Mr. Grossman, as I always call him. Oh, yes.
Bay Grossman'in ofisi.
Mr. Grossman's office.
Grossman'dan bir kaç tane almalıyım.
I have to pick some up at Grossman's.
Hem yasada hem de kültürde anonim şirket [Richard Grossman ] kamu yararına hizmet için [ Şirketler, Hukuk ve Demokrasi Programı ] insanların bahşettiği [ Eşkurucusu] bir bağımlı kimlik olarak düşünülürdü.
In both law and the culture the corporation was considered a subordinate entity that was a gift from the people in order to serve the public good.
Grossman o sıralarda sahneye girdi.
Grossman came into the picture around there.
Al Grossman, şarkıcılarından para kazanmayı bilen... ilk başarılı folk müzik menajeriydi.
Al Grossman was the first successful folk manager... who knew how to make money out of his singers.
" Albert Grossman adında bir adam, kafelerde çalışan çocuklarla...
" A man named Albert Grossman has put me together...
Grossman beni aradı mı?
Did, uh, Stan Grossman call?
Merhaba, Richard Hoover ben, Stan Grossman'ı rica etsem.
Hi. Richard Hoover for Stan Grossman, please.
- Stan Grossman ile ne oldu?
- So what happened with Stan Grossman?
Sana, Stan Grossman ile konuşacağımı söyledim!
I told you I'm gonna talk to Stan Grossman!
Neyse orada oturmuşum karar verdim, bilirsin ya, " Bu Stan Grossman.
So finally I'm just sitting there... and I decide, you know, "This is Stan Grossman. What the hell?" And I start pitching him the nine steps.
Stan Grossman?
Stan Grossman?
Stan Grossman öyle dedi!
Stan Grossman said it was a done deal!
Stan Grossman ile evli değilim ki!
I'm not married to Stan Grossman!
Stan Grossman, lütfen.
Stan Grossman, please.
- Grossman izinli. Sen ilgilen.
- Grossman's on vacation.
Bay Grossman'la ben ilgileniyorum Bay Frazier.
The way this works, Mr Frazier, is I deal with Mr Grossman.
Dedektif Grossman izinli... o yüzden bu olaya Dedektif Frazier bakacak.
Detective Grossman is away on vacation, so Detective Frazier is the big dick today, all right?
Grossman'dan bu adamların... bizim işimize saygı duymadığını öğrendim.
That's the one thing I learnt from Grossman, is these guys don't have much respect for what we do.
- Ne? Max Grossman bugün beni öpmeye çalıştı.
Max grossman tried to kiss me today.
Bir bakalım, Cara Grossman'dı ve hanginizin daha önce kaşlarını aldırtacağını merak ettiğini söylüyordu.
Let me see, it was Cara Grossman and she wants to know if she should should get her eyebrows waxed first or if you should.
- Grossman.
Grossman...
Bu tavşan ayağı. Grossman!
It's a rabbit's foot, grossman!
- Hey, Grossman. - Evet.
Hey, grossman, Yeah?
Grossman, bu sekiz eldir ikinci Royal Flush.
Grossman, that's the second royal flush in eight hands.
Grossman?
Grossman?
Grossman, kalk.
Grossman, get up.
Hey Grossman, kalk.
Hey... Grossman, get up.
Hey.... Grossman?
Hey. Grossman?
Ben Jack Grossman.
I'm Jack Grossman.
Doktor Grossman.
Dr. Grossman.