Grouper translate English

İçinde, karides, orfoz balığı parçaları ve sıcak soslu daha birçok şey olacak.

With prawns, grouper, and king shrimp in a spicy sauce.

Deniz Operasyonu!

Operation Grouper.

Deniz Operasyon'u gerçekten iyi fikirlerinden biriydi.

Operation Grouper was a great idea of yours.

- Hani balığı buğulama.

- Steamed grouper.

- Maalesef, efendim.

- Sorry, sir. No grouper.

Ekmeğe bulanmış ve kızarana kadar sote edilmiş taze hani balığı. Tereyağı, arpa soğan karşı konulamaz Dijon hardalıyla.

It's fresh grouper, slightly breaded, sauteed to a golden brown, and lemon butter, shallots with a teasing hint of Dijon.

Daha önce doldurulmuş bir balık sertçe vurmuştu.

I got slugged by a stuffed grouper once.

- Bayan Grouper toplantı odasındayız.

- We're in the conference room.

Bu davadan vazgeçmeyeceğiz Bayan Grouper.

Oh, we will go forward with this lawsuit, Ms. Grouper.

Diğeri ise dev orfoz.

The other one is the giant grouper.

Bu bir dev orfoz.

This is a giant grouper.

Ve kendimizi kumlara bıraktık. Etrafta sadece deniz ve tuhaf bir grup insan vardı.

We shed our garments and surrendered ourselves to the sand, the sea and one rather curious grouper.

Bu balıklar, orfoz için cazip bir av olurlar.

Glassfish make tempting prey for the redmouth grouper.

Aslan balığının zehirli dikenlerine göğüs geren orfoz rakibini çıkartmaya çalışır.

The grouper, braving the lionfish's poisonous spines, tries to evict its rival.

Bu orfoz, avlandığı araziyi savunmak için saatler harcamıştır.

This grouper spent many hours simply defending his hunting patch.

"Bak, bir balık."

"Look, that's a grouper."

"Kes sesini! O bir balık dedim, o kadar!"

"Shut up. I say it's a grouper!"

"O bir balık".

"lt's a grouper."

Orfoz yedi.

It was grouper.

Orfoz ve mercan balığı arasındaki fark ne?

What's the difference between grouper and snapper?

Bir resifte görülebilecek en önemli yırtıcılardan işte bir tanesi, hani balığı.

Here is one of the most important predators to be found on a reef, the potato grouper.

Evet, zavallı Quincy günün sonunda bir hani balığına yem olmuştu.

Yes, poor Quincy ended his days as a rather unhappy meal for a potato grouper.

Pekâlâ ahbap şimdi aşağı indiğinde, 50 adım altında grubu gördüğünde unutma, derinliği kontrol et.

All right, buddy. Now when you get down there, and you see that trophy grouper 50 feet below you, don't forget to check your depth.

Ve... 75 adım derinde bir grubu takip ettik.

And, uh... we chased a grouper about 75 feet down.

45 kilogramlık siyah hani balığı.

He's a 100-pound black grouper.

Çıkıntılı kayada duran siyah Hani balığı bir tane yakalamayı umuyor.

That black grouper on the ledge is hoping to catch one.

Hani balığının tek bir tane galyon Balığı bile yakalaması zordur.

It's very hard for the grouper to isolate a single minnow.

Balık sandviç istemiştim, sonrasında vazgeçmiştim...

I ordered the blackened grouper sandwich then I canceled.

Onu hatırlamamın nedeni, o da senin sandviçten ısmarlamıştı ama korkarım servisi karıştırmışız ve sanırım senden önce ayrıldı buradan.

You know the reason I remember is he'd had that grouper sand too and I was afraid we'd mess the orders up. I think he left before you.

Bana şu balıklı sandviçten ver.

Give me the grouper sandwich.

Burada olması gereken sardalya, ton balığı ve lagos gibi açık deniz balıklarından eser yok.

There's no sign of the open water fish like sardines, tuna and grouper that should be here.

Ah, bu kocaman bir orfoz!

Oh, that's a Big grouper!

G. Ghost pipefish, grill fish, goaler fish grouper fish, greenback...

G. Ghost pipefish, grill fish, goaler fish grouper fish, greenback...

Sürü normalde köpekbalıkları için çok hızlıdır... ama bir dikkati dağılmış bir sürü üyesi köpekbalığı yemi olabilir.

Groupers are normally too quick for sharks but a distracted grouper is shark bait.

Köpekbalıkları, birkaç yetişkini kapabilir ama milyonlarca döllenmiş balık yumurtasını da toplar.

The sharks may snatch a few adults, but millions upon millions of fertilised grouper eggs are picked up by the current.

Sana beyaz lagos pişirdim!

I have barbecued white grouper for you!

Bunu bir de şu balığın ağzından çıkan adama söylesene?

Tell that to the guy who got, you know, coughed up by a grouper.

Bir nesle bayağı ve aşağılık gelen şeyler yıllarla beraber bir sonraki nesil ile basit ve bir büyülü bir zamana dönüşüyorlardı.

What was prosaic and up vulgar for a generation... It has been transmuted by the step age grouper... in a status to the simple and magical time.

♪ Balık ağızlı ♪

♪ Grouper mouth, ♪

Soslu tavuk sote mi?

Sous-vide grouper with a yuzu-mint gelée?

Körili orfoz kroketleri ve nane yaprağında marine edilmiş hint pilavı üzerinde Blue Mountain kum kertenkelesi püresi.

Curried Malabar grouper croquettes. Mm-hmm. And pureed blue mountain water skink on a bed of mint-infused basmati rice.

Grup dışı.

Non-grouper.

Bu devasa balık, kendisinden binlerce kez daha büyük ve resifteki en büyük ağızlılardan biri olan saldırgan ve vahşi bir hayvandır.

This gigantic grouper is many thousands of times her size and an aggressive territorial predator with one of the largest mouths on the reef.

Ağzındaki minik, kan emici parazitleri yediği için balık bunu yapmasına izin veriyor.

She's feeding on tiny bloodsucking parasites, which is why the grouper allows this.

Bu arındırma işlemi olmazsa balık çabucak parazitlerle kaplanır.

Without this decontamination the grouper would quickly become infested.

Bu hizmet o kadar değerlidir ki balık günde birkaç kez ziyaret edilen bir müşteri gibidir.

This service is so valuable that the grouper is a regular client, visiting several times a day.

Sadece bir santimetre boyutundaki bu yavru balık bir gün iki metrelik uzunluğa erişecek.

A baby grouper, only a centimetre long, that will one day grow into a giant, over two metres long.

Bu yavru Queensland orfozu şu anda bir kaç santimetre olabilir ama bir gün yarım ton ağırlığında olacak.

This baby Queensland grouper may just be a few centimetres long now, but one day he'll weigh half a tonne.

baş belası... bir tür büyük balık galiba..

I saw you. Some kind of big grouper or something?

Güle güle, Rod.

Thanks Rod, have your n? grouper.

Ya da onu güzel bi şekilde...

I mean, I've never even thought about playing hiding the halibut with her, or fondle the flounder, or grinding the grouper on her -