English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Grumpy

Grumpy translate English

982 parallel translation
Huysuz.
Grumpy.
Öfkeli, Utangaç ve Uykucu.
Grumpy, Bashful and Sleepy.
Sen Öfkeli olmalısın.
You must be Grumpy.
Lütfen Öfkeli beni sevsin.
And please make Grumpy like me.
Öfkeli, benim için kaygılanıyorsun.
Why, Grumpy, you do care.
Güle güle Öfkeli!
Good-bye, Grumpy!
Hoşça kal Öfkeli.
Good-bye, Grumpy.
Neden bu kadar somurtkansınız?
Why are you so grumpy?
Her zaman benim somurtkan olduğumu söylüyorsunuz.
You always say I'm grumpy.
Örneğin Colin, ilk bakışta başta biraz somurtkan sanırsınız bu erkekler için krem...
Colin, for instance, may seem a little grumpy at first but he's top drawer.
Ve güler yüzlü ol, suratsızlık yapayım deme.
And try to be pleasant, not your usual grumpy self.
- İyice huysuzlaştınız ama.
- Now you're really grumpy.
- Tanımlanamayan travma mı? Bunu kazalarda görürsün.
I put your whites on earlier, even though you were bloody grumpy.
Yağmurlu ve soğuk bir günde huysuz oluyorlar, ama güzel bir günde...
If it's rainy and cold, they're grumpy, but on a nice day...
Bu kadar somurtma hayatım.
Don't be so grumpy, dear.
Tekrar gecikirsek, Bay Aksi her zamanki gibi iyi davranmaz.
If we're late again, Grumpy won't be as precious as usual.
Ne kadarda kötü, aksi bir dadınız var sizin.
Oh, what a hateful, what a grumpy old governess you have.
Hiçte aksi değilsin.
You're not grumpy at all.
- Hayır, Baron biraz huysuzdur.
Oh, no, the Baron is grumpy.
Bütün gece boyunca dışarıda kaldığında ertesi sabah hep huysuz olur.
When he stays out all night he's always grumpy the next morning.
Ama çok somurtkansın.Seni rahatsız eden birşey mi var?
My, but you're grumpy. Is something bothering you?
daha gece yeni başlıyor sadece çok içip sızmanı istemem... yoksa yapacak bir şey kalmaz
All I'm saying is, I don't want you to be drunk... and get grumpy
Neye kızdın?
What you so grumpy about?
Hırçınlığı üzerindeydi, ben de nedenini sordum.
She was acting really grumpy, so I asked why.
Çok huysuzlandı.
She's gotten so grumpy.
- Bu kadar terslenme, Johan.
- Don't look so grumpy.
- Terslenmiyorum.
- I'm not grumpy.
Aah, huysuz çiftçi hikayesini anlatayım size.
Oh yeah, I've got one about a grumpy farmer.
Huysuz bir çiftçi her sabah güneş doğmadan işe gidermiş.
See this grumpy farmer used to get up every morning before sunrise and stomp off to work.
Bana radyodan bahsettiğinden beri... neden bu kadar huysuzsun?
Why are you so grumpy since you told me about the radio?
Huysuzluk etme, şişko.
Fatty, don't be grumpy.
Biliyorsun, yaşla birlikte huysuzlaştım.
You know, it comes with the age. I became grumpy.
Ne yaptığınızın- - Avatar, kaba olma istersen.
- Oh, Avatar, stop being so grumpy. Oh...
Canım sıkkın değil.
I'm not grumpy.
İnsanlar söylüyor ki, O huysuz biri çünkü o evli değil.
People say he's grumpy because he's not married.
ben huysuz biriyim çünkü evli değil miyim? ...
Am I grumpy because not married...?
Sanırım bu yüzden bazen huysuzdun dede
I guess that's why you were grumpy sometimes, grandpa.
Yeni gelmiş birine karşı bu kadar ters olmamalısınız.
You shouldnt be so grumpy to someone whos new in the neighbourhood.
Galiba barda çalışmak insanı hırçınlaştırıyor.
I guess working in a bar makes you grumpy.
Karısı için denizi terk edip... ekip dikmeye başlayan denizci hikayesini bilirsin.
A sailor without a sea is always grumpy.
Bizim "huysuz" un istediğinden.
I ´ ll have the same as "grumpy".
Masum cüceIer mi?
Grumpy and Sneezy?
- Nasıl böyle hırçın bakabiliyorsun?
- How come you look so grumpy?
'Huysuz İhtiyar'ı unutmayın.
Ignore old Mister Grumpy.
Eğer, dikkatli olmazsan, bütün çocuklar pencerenin etrafında "Mızmız" ve "Meymenetsiz" şarkılarını söylerler, bunu istemezsin, değil mi?
Look, if you're not careful, all the children will dance about outside your window singing "sourpuss" and "grumpy face", and you wouldn't want that, would you?
Ehliyet ofisindeki şu aksi adam.
That grumpy guy from the driver's license store.
Sabahları çok aksi oluyorsun.
Boy, you are grumpy in the morning.
Ben her zaman aksiyim.
I'm grumpy all the time.
Yoksa yarın huysuz olur ve ameliyattan zevk alamam.
Or I'll be grumpy tomorrow and I won't enjoy the operation.
- Ve huysuz!
- And grumpy!
"günaydın" demeden kalkan insanlardı.
I don't want to know. Always with a grumpy face, always quarrelling.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]