Gruyére translate English
32 parallel translation
Soğuk tavuk, paté d'alouettes, salade de langoustine, gateau de carottes et Gruyére...
Cold chicken, paté d'alouettes, salade de langoustine, gâteau de carottes et Gruyére... You.
Çay ister misin? Gerçek Gruyére ile çilekli pasta yaptım.
I've made cheese straws with real Gruyere.
Ve gravyer peynir.
And gruyére
Gravyer peynirimi rendelenmiş severim.
Ι Ιike my gruyere grated.
- Üzgünüm. - Gruyère?
Gruyere, emmental?
Daha sonra Gruyère Corral'da Düello Ilchester'73 ve Liberty Valance'ı Vuran Peynir geldi.
To be later followed by gunfight at gruyere corral Ilchester'73 And the cheese who shot liberty valance.
Gravyer peynirli sandviç lütfen.
A Gruyere cheese sandwich, please.
Biraz peynir, erik brendisi?
A piece of Gruyere, some plum brandy...?
- Biraz mayonez koymuştum.
I taste nothing. - It is the gruyere.
Hayır, bir uçağın düşmesi gravyer peyniri teorisine bağlıdır.
But no, a plane crash depends on the theory of Gruyere cheese.
Uçak kazası olasılığı... gravyer peynirinden bir dilim keserken tüm deliklere... temas edebilme olasılığına eşittir.
the probability of a plane crash is equal to... the probability of cutting all the holes, while taking a slice of Gruyere cheese.
Gravyer peyniri bu.
It's the Gruyere cheese
Ben İsviçre peynirini sevmiyorum baba.
I don't like Gruyere, Daddy.
İnan bana bunun içinde İsviçre peyniri yok.
There's no Gruyere in it, sweetie ; I promise.
Pardon peynir referansız için ama çürümüş peynirin bacakta ne işi var?
Pardon the fromage reference, but what's with the moldy gruyere in that leg?
Kabuğunda gravyer var.
- There's Gruyere baked into the crust.
- Charlotte gravyere bayılırdı.
Charlotte loved Gruyere.
Aynı anda, Lily ve Vivian Charles, kabuğunda gravyer ile pişmiş sıkıştırılmış mutluluğun tadını çıkarıyorlardı.
At that same moment Lily and Vivian Charles were enjoying a wedge of happiness with Gruyere baked into the crust.
Gruyere peyniri ve / veya hindi kıymalı tariflerini eklemeyi de unutma.
and don't forget one-dish recipes featuring Gruyère cheese and / or ground turkey.
İki kişiye daha yetecek erzakımız yok.
Which is why we brought our own gruyere.
İşin püf noktası, Gruyere'i bebek kaşığıyla karıştırmada.
The secret is to melt the Gruyère with a little baby torch.
Ve Brad'e senin spesiyalini yapacağımızı söyledim. Gravyer peynirli makarna.
And so I told Brad we'd do your special gruyere mac and cheese.
Tıpkı 9 ay boyunca, yolun kenarındaki, üzerinde peynir erimiş tilki leşi gibi...
As the corpse of a coyote left side of the road for nine months topped with melted Gruyere cheese.
Tıpkı 9 ay boyunca, yolun kenarındaki, üzerinde peynir erimiş tilki leşi gibi.
Oh, it stinks so badly that the corpse of coyote with melted Gruyere cheese Which was abandoned side of the road for nine months.
Holly'nin sevdiği her şeyi yaptık gravyerli fusilli, tatlı çöreğin üstünde yer fıstığı püresi ve böğürtlen.
We have all Holly's favorites- - fusilli with gruyere, peanut puree and BlackBerry preserves on brioche.
Gravyer peyniri... Çünkü beni gram gram sen büyüttün.
Gruyere cheese because you helped me to gruyere up.
Belki de biraz yağlı gravyer peyniri?
Maybe some buttery Gruyere?
- "Gruyere" Danny dayı.
It's "Gruyere," Uncle Danny.
- Gruyere, Gryer, her neyse işte.
Gruyere, Gryer, whatever.
- Gravyer peynir mi?
[Sniffs] - Gruyere cheese?
Ben gravyer peynirli omlet, hindi pastırması ve sade kahve istiyorum.
I would like a gruyere omelet, uh, turkey bacon, coffee black.
- Yüzlerce ve yüzlerce milyon Gravyer, çikolata ve güzel şaraplarla çevrili.
- Hundreds and hundreds of millions, surrounded by all that Gruyere, chocolate, and fine wines.