Guidance translate English
2,135 parallel translation
Francois'nın önderliğinde kendimi hızlıca bir çocuk suçlu hâline getirdim.
With the guidance of Francois I quickly transformed myself into a textbook juvenile delinquent.
- Rehberlik istiyor.
- He is seeking guidance.
Bu yüzden çalışmalarının sonuçları yüzünden büyük bir ikilem yaşıyordu ve manevi bir rehbere ihtiyaç duydu.
As such, he was deeply conflicted about the implications of his work and in need of spiritual guidance.
Bir rehber, bir yol gösterici arayışındayım.
I'm in need of some guidance, some pointers...
Çünkü öğüde ve kraliçe rolüne hazırlanmak için de zamana ihtiyacı var.
Because she needs guidance and time to prepare for her role as Queen.
Sizin öğüdünüz olmadan kaybolmalıyım.
I should be lost without your guidance.
Hepimiz hata yaparız, çoğunlukla başkalarının rehberliğinde olduğumuzda.
We are all allowed to make mistakes, most especially when we have looked to others for guidance.
Banka neden bütün füze kılavuz aletlerini Calvini'den alıyor?
Why is the bank buying all this missile-guidance stuff from Calvini?
Bankanın 200 milyon dolarlık füze kılavuz sistemi aldığını söyledi.
He told me the bank's buying $ 200 million worth of missile-guidance systems.
Whitman, Clément'ın banka adına çok sayıda füze kılavuz ve kontrol sistemi almak için görüştüğünü buldu.
Whitman found out that Clément was negotiating for the IBBC to purchase a large number of missile guidance and control systems from Calvini Defence.
Bay Calvini, UİKB gibi bir bankanın neden sizin şirketinizden yüz milyonlarca dolar değerinde füze kılavuz ve kontrol sistemi almak istediğini merak ediyoruz.
Mr. Calvini, we'd like to know why the IBBC, a bank would be purchasing millions of dollars worth of missile guidance and control systems from your company.
Banka, Çin Halk Cumhuriyeti'nden milyarlarca dolar değerinde İpek böceği füzesi aldı. Füzeler Orta Doğu ülkelerine satıldı bile. Ancak füzelerde VOLCON kılavuz sistemi bulunması şartı yüzünden henüz teslim edilmedi.
The IBBC has purchased billions of dollars worth of Silkworm missiles from the People's Republic of China which they have presold to clients in the Middle East contingent upon the missiles being equipped with VOLCON guidance systems.
Bence size kılavuz sistemlerini satmak niyetinde çünkü İsraillilere rakiplerini alt edecek karşı saldırı sistemini çoktan sattı bile.
I believe he has every intention of selling you the guidance systems because he's already provided the Israelis with the countermeasures to defeat them.
Nasıl bir kılavuz sistemleri var?
What kind of guidance are they currently equipped...?
İsrail hükümetine karşı-saldırı sistemi sattığınızı biliyorum.
I know you provided the Israeli government with the countermeasures to this guidance system.
Bize yol göstermesi için dua ettim ve cevabımı aldım.
I prayed for guidance... and I was answered.
Göçleri sırasında durdular ve kılavuzluk için dua ettiler ve sonrasında Tanrı onlara Dünya'ya giden yolu gösterdi.
They stopped and prayed for guidance during their exodus, and then god showed them the way to earth.
Hıristiyanlığın esasları doğrultusunda Tanrı'yı arayacağına,.. ... tövbekâr olmak için uğraşacağına ve hayatını St. Benedikt'in kuralları doğrultusunda yaşayacağına yemin ediyor musun?
Do you swear, under the guidance of the Gospels, to seek God, to strive for repentance, and to lead your life according to St. Benedict's rules?
Rehber öğretmen testlerime göre ya tıp ya mekanik okumam gerektiğini söyledi
Guidance counselor told me my aptitude tests said either medical school or auto mechanic.
Daha yukarıdan akıl almam gerekiyordu.
I needed guidance from a higher source.
Önümüzeki yıl dört çeyrekte de düşük peformans gösterebilememiz için daha şişirilmiş bir bir güdüm istiyorsun.
You want more inflated guidance so we can underperform in all four quarters again next year? - 2011.
Anlaşılan, geleceği hakkında onu yönlendiren görüştüğü şu kadın duygusal açıdan ona epey güç vermiş.
Apparently, this woman she's been seeing, who gives her guidance about her future, has given her a lot of strength emotionally.
- Ben yol göstericiyi bekliyorum.
- I'm waiting for guidance.
Ama ben rehberlik danışmanıyım.
But I'm the guidance counselor.
Ben rehberlik danışmanıyım.
I'm the guidance counselor.
Şimdi, partinin sana öncekinden daha fazla ihtiyacı var.
Now, more than ever, the party needs your guidance.
Rehberliğine ihtiyacım var.
I need your guidance.
Yardıma ihtiyacın olduğunda, bana gelirsin ve dediklerimi dinlersin.
If you need guidance, you come to me, and listen to what I say.
- Bu adamın bir rehbere ihtiyacı var. - Aslında bir para cezasına.
- That guy needs some guidance.
- Hayır, rehbere.
- A fine. - No, guidance.
Gençler de onlardan pek bir rehberlik bekleyemiyor, değil mi?
The boys can hardly look to them for guidance, can they?
Bir de buraya şey hakkında yardım almak- - Evet.
And looking for guidance around things. So, yeah.
Senden hiç yardım ve destek görmeden seni tam sekiz ay, iki hafta, bir gün sevdim.
"Without any assistance Or guidance from you " l have loved you assiduously For eight months, tzo weeks and a day
Ve senden başka bir yardım ve destek görmeden bu ilişkiyi bitiriyorum!
"So, without any further assistance Or guidance from you " l am ending this affair
Yol gösterme.
Guidance.
Bizlere doğru yolu gösterdiğin ve sevgin için şükrediyoruz.
We thank you for your guidance and your love.
John ile birlikte Hassas Kılavuz Algılayıcı'yı değiştiriyorlar.
He and John are replacing a Fine Guidance Sensor.
Yüce Tanrım lütfen sevgili kızıma gittiği yolu, gitmek zorunda olduğu yolu anlaması için rehberlik et.
Dear Heavenly Father please grant my loving daughter guidance to understand the path that she is on, the path that she must take.
Yol gösterilmesine ihtiyaçları var.
They need guidance.
O halde dua -
Then let us pray for God's guidance...
Korkuyoruz, ve yol göstermene ihtiyacımız var.
We're scared, and we need your guidance.
Andre Luiz, Spiritüel Dünyada Yaşam Üzerine, Medyum Chico Xavier rehberliğinde, 16 kitap yazmıştır. TÜRKÇE ÇEVİRİ :
He has written 16 books with the guidance of the medium Chico Xavier about life in the spiritual world.
Tabi ki, hedefleme sistemi olmadan uçamayacak.
Of course, it's going to be awfully hard to fly it without... the guidance system.
- Bence, durup dua etmeliyiz Tanrının yol göstermesi için.
I think we should stop and pray for guidance.
Yasal yetkiye sahip bir vekilin yönlendirmesiyle mahkemeyi, çalışmaya devam etmesine izin vermeye ikna ettik.
We were able to convince the courts to keep it running under the guidance of a legally-appointed administrator.
Yön belirleme sistemi devre dışı.
Guidance system off-line.
Bay Rakestraw'ı hatırlarsın. Lisenin rehber öğretmeni.
You remember Mr. Rakestraw, guidance counselor over to the high school.
Hedeften manyetik parzitlenme gelmesi sebebiyle pilot hedef kitlenme sisteminin bozulduğunu rapor etti.
The pilot reported losing precision guidance... due to magnetic interference from the target.
Bir de Tanrı'ya yol göstermesi için dua etmek var, efendim.
And pray to the god of your choice for guidance, sir.
Güvenlik sistemimizde şimdiye dek eşi görülmemiş bir gedik açıldı.
Some kind of a malfunction in our guidance system.
- İyi de, bu imkansız. - Tüm sistemler yüzde yüz korumaya sahipti.
All our missile guidance and communication systems are 100 % hack-proof.