Gwen translate English
2,820 parallel translation
Galler'de de durum aynı, Gwen.
- The same thing in Wales too, Gwen. - Mm-hmm.
Gwen?
Gwen?
- Gwen.
- Gwen.
- Bana böyle hitap etme, Gwen.
- Don't call me that, Gwen.
Ama o yeteri kadar güvende, Gwen.
But he's safe enough, Gwen.
Gwen.
Gwen.
Gwen!
Gwen!
Bunu kim yaptı, Gwen?
Who did this, Gwen?
Gwen... Çok geç.
Gwen, it's too late.
Gwen Cooper olmalısınız.
You must be Gwen Cooper.
Mary nerede, Gwen?
So where's Mary, Gwen?
Senin ismine sağlam para ödedim, Gwen Cooper.
Now I paid good money for your name, Gwen Cooper.
Senin de kendi sırların var Gwen.
You're keeping a few secrets yourself, Gwen.
Bu da Gwen'di.
Okay, so that's Gwen.
- Selam, Gwen.
- Hello there, Gwen.
Bu senin sorunun Gwen, değil mi?
And that's your problem, isn't it, Gwen?
Yoruldum, Gwen.
I'm tired, Gwen.
- Gwen, dönmüşsün.
- Gwen, you're back.
Bugün gitsek iyi olacak, Jack.
Gwen : Yeah, today would be good, Jack.
Kötü bir gün mü, Gwen?
Bad day, Gwen?
Gwen, Ben... Bunu bile söylememi gerektiren sebepler var. Bu sırları.
Gwen, I shouldn't - there are reasons I shouldn't even say this - secrets - but we could find Anwen.
Sadece bir saniyeliğine tek bir el, tamam mı, Gwen?
One hand for just a second, all right, Gwen?
"Her zaman yalan söyler."
Gwen : Oh, mm-hmm.
Benim Gwen'im yapmaz.
Not my Gwen.
Hayır, Gwen bana zarar vermez.
No, Gwen, she can't hurt me.
Gwen beni sever.
Gwen loves me.
Seni seviyorum, Gwen Cooper ama eğer bunu benden almaya kalkarsan ondan önce ben derini kafandan sökerim.
I love you, Gwen Cooper, but I will rip your skin from your skull before I let you take this away from me.
Öyle çok ömür yaşadım ki, Gwen.
I've lived a lot of lifetimes, Gwen.
Gwen.
Oh, Gwen.
Gwen nerede?
Where's Gwen?
Andy, Gwen'e ne oldu?
Andy, what's happened to Gwen?
Hastaları, canlı canlı yakıyorlar.
Gwen : The patients, they're burning them alive.
Gwen Cooper lütfen telefona.
Gwen Cooper to the white courtesy phone.
Gwen Cooper telefonunuz var.
Gwen Cooper, you have a call.
Gwen Cooper beyaz telefona.
Gwen Cooper to the white courtesy phone.
Ben Gwen Cooper.
This is Gwen Cooper.
Merhaba, ben Gwen Cooper.
Hello, this is Gwen Cooper.
O kanı güvende tutun.
Gwen : You keep that blood safe.
İzleyeceğim.
Gwen : I'm gonna follow.
Ona söylememi istediğin bir şey var mı, Gwen?
Is there anything you want me to say to him, Gwen? I mean -
- Gwen arıyor.
- It's Gwen.
Gwen sevgilerini yolladı.
Gwen sends her love.
- Bizden bahsediyor.
- He means us. - Gwen :
Bu şey de nedir?
Gwen : What the hell is that thing?
İşte bunu yaptım.
Gwen's voice : And that's what I did.
İnsanlar bunun bir nefes gibi olduğunu söyledi bütün dünyayı dolaşan bir nefes gibi.
Gwen : They said it was like a breath - the breath that went around the whole wide world.
Son nefes.
Gwen : The last breath.
- Daha fazlası olabilir!
- There might be more! - Gwen :
Üzgünüm, Gwen.
I'm sorry, Gwen.
Gwen, kuzeyden gelen bir araç var.
Gwen, one car from the north.
- Yancı da ne demek?
- Gwen : What's ancillary?