English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Gökkuşağı

Gökkuşağı translate English

1,568 parallel translation
Ve minik Matchie'nin gökkuşağından aşağı doğru büyülü yolculuğunda sıradaki durak korkunç çikolata bataklığı.
And next stop on Matchie the matchbook's magical journey down the rainbow path is... the dreaded chocolate swamp.
Düzüştük ama profesyonel fikrimi bilmek istersen o çocuk gökkuşağı dolu bir el çantası kadar eşcinsel.
Well, we did it, but if you want my professional opinion, that boy gayer than a handbag full of rainbows.
Öylece gökkuşağının üzerinden uçabilen ve kafasında dev bir çivi olan bir at resmi çizdim.
I just drew a picture of a horse that could fly over rainbows and had a huge spike in its head.
Bir gökkuşağı.
A rainbow.
- Gökkuşağı doğurmak!
- Passing a rainbow!
Gökkuşağının gizemini çözebilmemiz onu daha mı az mucizevi yaptı?
Has our ability to unravel the mysteries of rainbows made them any less miraculous?
Sanki bir kepçe gökkuşağı şerbeti gibi görünüyor.
It kinda looks like a scoop of... rainbow sherbet.
Bir gökkuşağı.
( PRINCESSES GASPING ) GINA : A rainbow.
Kalbim bir gökkuşağı
Have made a rainbow in the heart
Belki gökkuşağının içinden geçmişizdir.
Maybe we flew through a rainbow.
Gökkuşağı içiyormuşum gibi.
It's like I'm drinking a rainbow.
Çok fazla serpmesinler, sadece gökkuşağı renkleri.
Sprinkles, not too many, only rainbow color.
Pekala, pekala, Gökkuşağı Tırabzanına yaklaşın.
All right, come before the Rainbow Railing.
Gökkuşağı Gözler
Rainbow Eyes
Daha önceleri anlamsızdı. Sanki gökkuşağı gibi.
It wasn't meant for me from the beginning.
Neden gökkuşağı gibi yakından izlemek istiyordun?
And why
Sen gökkuşağı olmalısın.
You must be rainbow.
Gökkuşağının profesörü bu mesajların kopyasını berlin'in tepelerinden ve onların moskova'daki patronlarından gönderiyor.
Rainbow's professor sent us plain-text copies of messagesfrom east german higher ups and their soviet bossesin moscow.
Bu gökkuşağı kimdir, nerde yaşar ve de bu proföser kim.
Find out who rainbow is, where she lives and who this professor is.
gökkuşağının gerçek ismi helga agnesmittag de la fuente.
rainbow's real name is helga agnesmittag de la fuente.
Gökkuşağı renginde.
It comes in a rainbow of colors.
Zavallı jack uzun bacaklı balerini gökkuşağına geri dönemek zorunda.
Poor jack has to go back to hislong-legged ballet dancer / asset, the rainbow.
Gözetleme kasetleriyle gökkuşağının ipeğinden elde ettiğimiz bilgileri karşılaştırdım.
I comparedthe surveillance tapes with the informationwe got from rainbow's silk.
Bay Torriti adrian philby'nin Almanya'daki gökkuşağı ve keskin nişancı isimli kaynaklardan - - haberdar olduğunu raporunda belirtmedi.
What mr.Torriti failsto mention in his report is that adrian philby knew everything about his hottest sourcein germany- - code name rainbow, code name sniper.
Gökkuşağıyla ilgilenen adamımız.
He's the manhandling rainbow.
Ruslar operasyondan haberdarmış, ve gökkuşağını casus olarak kullanıyorlarmış, philby ruslara haber verince, keskin nişancı bu yüzden durdurulmadı.
The russians already knewabout the operation, and they turned rainbowinto their agent, which is why sniperwasn't shut down when philby passed it onto his handlers.
ama keskin nişancıyı ve gökkuşağını değil.
but not sniperand not rainbow.
Üç ortak kâğıt yedili, beşli, ikili, gökkuşağı.
The flop is seven, five, deuce, rainbow.
Fırtınanın ardından çıkan gökkuşağı. "
A rainbow after a storm.
Evet, yitti gitti daha dün ışıldayan gökkuşağı sanki
# Yeah, she's gone like the rainbow # # That was shinin'yesterday #
Gökkuşağı renklerinde bir midilli görüyorum.
I see a rainbow pony.
Gökkuşağı renkli bacak ısıtıcılarımı ilk o yaşta giymeye başlamıştım...
That's when I started wearing my rainbow-colored leg warmers every day.
Dennis'i okula... gökkuşağı renkli bacak ısıtıcılarıyla yollayacağım.
I'm gonna send him to school in the rainbow-colored leg warmers.
Gökyüzündeki gökkuşağına
A rainbow in the sky
Gökkuşağının öte tarafında.
The other side of the rainbow.
Ben özellikle gökkuşağı şeklinde şeker serpintili çikolatalıları beğeniyorum.
I particularly like the chocolate ones with the rainbow sprinkles.
Gökkuşağındaki renkler.
And in a rainbow of colors.
Haydi adamım, gökkuşağının tadına bak.
Come on, man, taste the rainbow.
Gökkuşağının sonu gibi, bilirsiniz, altından minik bir havuza benzer.
It's like the end of the rainbow, you know, the little pot of gold.
Parlak adamı harikalar diyarına mı yoksa gökkuşağı kavşağına kadar mı takip ettin?
Did you follow the shiny man to Lollipop Land or the Rainbow Junction?
Bu uzun gökkuşağı mıydı? gerçekten bunu yemek sıkıcı ama bu gerçekten.. gerçekten güzel?
Is that the tall rainbow one that's really embarrassing to eat, but it's really, really good?
Gökkuşağı vurucuları, ilk seri.
Rainbow Dash, first edition.
Bu arka duvarın üzerinde büyük bir gökkuşağı tabelamız olabilir.
On this back wall, we could have a big rainbow sign.
Gökkuşağı Yolu.
The Rainbow Way.
Bu yüzden Gökkuşağının onlara şans getirmesini diliyormuş.
So she hopes that Rainbow will bring her luck.
¶ Kırık bir gökkuşağının altında saklanıp ¶
# # We hide under a broken rainbow # #
# Tıpkı bir gökkuşağı gibi Beni özgür bırakıyorsun
♪ Just like a rainbow ♪ ♪ You know you set me free ♪
Siz yedi kişi, gökkuşağının yedi rengi gibisiniz.
You seven people are like the seven colours of the rainbow.
Gökkuşağı, keskin nişancı? Gökkuşağı? 50'lerde büyücüyle çalıştı,
I've known Leo since Yale.
Kod adı gökkuşağı, Diğerinin ki keskin nişancı. Tanrım, hayır. O benim en iyi arkadaşım.
?
- Tadı gökkuşağı gibi.
Tastes like a rainbow.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]