Görüyor musunuz translate English
2,991 parallel translation
Pekala, kendinizi bir takım oyuncusu olarak görüyor musunuz?
Okay, well, would you consider yourself a team player?
Tavandaki kırmızı lekeyi görüyor musunuz?
You see the red spray on the roof?
Bu yüzden belli belirsiz aksıyor. Görüyor musunuz?
That's what causes his slight limp.
Arabamın halini görüyor musunuz?
Do you see my car?
Bakın görüyor musunuz?
There, see?
Siz de benim gördüğümü görüyor musunuz?
Do you see what I see?
Bu kitabı görüyor musunuz?
See this book?
Görüyor musunuz?
That's it.
Bu iğneler doğruca delip geçmişler. Görüyor musunuz?
Those needles are thrust through and through- - see that?
Adımı listede görüyor musunuz?
Do you see my name on the list?
Ne olduğunu görüyor musunuz?
You see what's happening?
Bunu görüyor musunuz?
You see this?
Kiliseme yaptıklarını görüyor musunuz?
You see what they doing to my church!
Görüyor musunuz?
You see?
- Siz ikiniz Nyko'yu görüyor musunuz?
You two have eyes on the Nyko?
Renk değişimini görüyor musunuz?
You see the discoloration?
Görüyor musunuz? "Şampanya" kokain "yoldayım" birinin başı dertte.
"Champagne" is cocaine, uh, "on her way" is someone's in trouble.
Buradaki sorunumuzu görüyor musunuz?
You see our problem here?
Hâlâ görüyor musunuz?
Still getting this?
Sağ gözünün oradaki parmak morluğunu görüyor musunuz?
See the marks under her right eye- - fingerprint bruising.
Hiç çifte gökkuşağı görüyor musunuz?
Yeah, you see any double rainbows?
Bunu görüyor musunuz, Bay Fox?
Are you looking at this, Mr. Fox?
Sokaktaki şu göçüğü görüyor musunuz?
See that dent in the street?
Çünkü bu yolla kafa çalışıyor, görüyor musunuz?
Because that's the way the mind works, you see?
Bu gözü görüyor musunuz, Albay?
Do you see this eye, Colonel?
Arkanızdaki tabureleri görüyor musunuz?
See those stools behind you?
- Onu görüyor musunuz? Daha bir saniye önce buradaydı.
He... was here but a moment ago.
Bunu görüyor musunuz?
Are you seeing this?
Bakın burada Patlamadan önce, siyah noktayı görüyor musunuz?
See all near here Before the explosion, do you see the black point?
Bir yüz görüyor musunuz?
Can you see a face?
Şu iki gölgeyi görüyor musunuz?
You see those two shadows?
- Bunu görüyor musunuz?
- You seeing this?
İlginç bir şey görüyor musunuz?
Do you see anything interesting?
Şu kaya resimlerini görüyor musunuz?
You see the carvings?
Şu dumanı görüyor musunuz?
You guys see that smoke?
- Çok rengi var, görüyor musunuz?
Many colors, you see?
İlerdeki şu iki savaş gemisini görüyor musunuz?
So, you see those two war ships up ahead?
İşte tam burada, gözbebeğinin tekrar nasıl normal olduğunu görüyor musunuz?
Right there, right there, you see how her pupil is normal again?
Şunu görüyor musunuz?
Fuck! You see that?
Hey, bunu görüyor musunuz? Görüyor musunuz?
You see that?
Bunu görüyor musunuz?
You see that?
Bunu görüyor musunuz? Nick Cassidy, her zaman masum olduğunu belirtti.
Nick Cassidy has always maintained his innocence.
Uyurken rüya görüyor musunuz?
Do you dream while you're under?
Görüyor musunuz?
Do you see?
Görüyor musunuz?
Gosh, you didn't see it?
Lütfen, şu çocuğu görüyor musunuz?
See that boy?
Görüyor musunuz?
Can you see it?
Oradaki bayanı görüyor musunuz?
You see this lady over here?
Tamam, bunu görüyor musunuz?
Okay, so, see this one here?
Nasıl kırıldıklarını görüyor musunuz?
See how they're broken?
İşte görüyor musunuz?
Here, you see?
görüyorum 679
görüyorsun 561
görüyor musun 747
görüyorsunuz 374
görüyorsun ya 140
görüyormusun 34
görüyoruz 16
görüyorsunuz ya 100
görüyorsun işte 24
görüyorum ki 81
görüyorsun 561
görüyor musun 747
görüyorsunuz 374
görüyorsun ya 140
görüyormusun 34
görüyoruz 16
görüyorsunuz ya 100
görüyorsun işte 24
görüyorum ki 81