Güya translate English
1,743 parallel translation
Güya, ender bulunan bir yerel "kaplumbağa" türünü öldürüyormuşuz.
Apparently we're killing off a rare breed of local "turtle".
Neymiş efendim, gerçek güya kişiden kişiye göre değişirmiş.
As if truth is relative to individual.
Güya bir saat önce babasıyla buluşacakmış.
Supposed to meet his dad an hour ago.
- Güya dün alışverişe gidecektik.
We were supposed to go shopping yesterday.
Ve pek çok septik bu hayalet nesnelerin boşluğu güya doldurmasının aslında gerçek olmadığını söyleyebilir.
And many sceptics might say these ghostly objects that allegedly fill the vacuum aren't actually real.
Ve bu da, güya bizi telde beklemesi gereken özel asistanımız, Billy.
And this is our personal assistant, Billy who is supposed to wait up on the wire.
Güya uzun bir yol olacaktı.
The road was supposed to have been longer.
Güya bugünkü görüşmelerimi ayarlayacaktı.
She's supposed to be organizing interviews for me today.
Buraya gelirken de güya başka isim kullandım.
I'm trying to be incognito, it's weird.
Güya toplamış.
That's his idea of making it up, I guess.
Güya arkadaşımsın.
Some friend you are...
Güya duygusal sorunları çıkarıyor.
Supposed to jolt out the emotional problems.
Büyük jüri sürpriz olacaktı güya.
Grand jury's supposed to be secret.
Güya uçaklar Pittsburgh'dan kalkıyor, ama yarın geceye kadar bizi oraya götüremiyorlar bile.
Supposedly, planes are flying out of Pittsburgh, but they can't even get us there till tomorrow night.
Güya ödül olacaktı kendisi, skorun bir parçası değil.
I mean, she's supposed to be the prize, not part of the final score.
Babam bazen günlerce ortalarda olmuyor güya iş seyahatlerine gidiyor.
My dad keeps going away for days at a time going on business trips.
Güya Sid'i kurtaracaktık ama şimdi hepimiz öleceğiz.
We're trying to save Sid and now we're all gonna die!
Güya hiç umrunuzda değil dimi?
That you don't need to pay attention out there?
Bunun güya kafanı delikten uzaklaştıracaktı.
This was supposed to help you separate yourself about the hole.
Güya sevdiğin adam olan oğlum öldükten üç gün sonra senin huzurlu bir biçimde vergi kaçırdığına inanmamı mı bekliyorsun?
You want me to believe you had the presence of mind... to commit tax fraud three days after my son died? The man you supposedly loved.
Cinler Tanrı tarafından dumansız ateşten yaratılmış güya.
Djinn were supposedly made by God from smokeless flame.
Kuzin, güya Amerika'da bağımsız Rus elmasları merkezi kurdu.
Kuzin set up a supposedly independent Russian diamond centre in America.
Güya bu sabah Paris'e gidecektik. Bana evlenme teklifi etmeyi planlıyor olabilirdi.
We were supposed to go to Paris this morning, where he, may or may not have been planning to ask me to marry him.
Güya doktor ve ebe, ilişkileri ortaya çıkmasın diye çocuğu anne karnındayken düşürttürmeye çalışmışlar ve o da bu yüzden özürlü olmuştu.
He and the midwife had tried to abort the child so their relationship wouldn't be found out, and that's how the child was disabled.
Güya teşekkür etmem gereken.
Who I'm supposed to thank for being in your life.
Bill, 88 yılının sonlarında, bir gösteri için geri döndüğü zaman, benimle ve güya o gece onunla birlikte olan Jimmy'le neredeyse hiç konuşmadı.
By the time he came back in late'88 for a show, he almost didn't talk to me or Jimmy, who was with him on the bill that night.
- Dört saattir gelecek güya.
He'll be here any second. You've been saying that for the past four hours.
Gelecek yıl alacaktık güya.
We were supposed to get it next year.
Mızmızlanmayı bırak artık! Çekyatta altı ay yatacaktım güya!
I was only supposed to be on that pull-out couch for six months!
Güya sonra değişecektik!
And we were supposed to trade!
Beni kandıracak güya.
Tryingto fool me.
Bu kolay olacaktı güya.
This was supposed to have been easy.
Güya mezarı temizlesinler diye para veriyoruz.
We pay them to clean the grave.
Jeff güya dün gelecekti, ama çocuklarla ilgili bir sorun çıktı.
Jeff was supposed to come by yesterday, and then something with his kid or something...
Summers parayı sözde danışmanlıkla ve... Larry Summers Amerikan Hazine Bakanı, 1999-2001... bazı durumlarda güya her biri yüz binlerce dolar olan... Larry Summers 2008'de Konuşmalardan Kazandığı Para :
Summers made his money as a supposed consultant and in giving speeches at apparently, in some cases, over $ 100,000 a pop.
Güya zihnini istediği yere gönderebiliyordu.
That he could travel with just his mind anywhere he wanted.
- Güya hiç ıstakoz kalmadı demişlerdi.
- And they say there's no lobster left.
Lanet olası, güya özel ihtiyaçlar için!
Special needs, my arse.
Şu minik elfler gibi. Elinde sihirli bir planı var güya.
He's like some little elf, you know, with some magical plan that...
Güya iş için yolculuğa çıkmıştı.
She was supposed to be traveling away on business.
"Bir C.E.O." sözü güya her şeyi açıklıyor.
"You're a CEO", as if that explains everything.
Güya işi için yurtdışına çıkmıştı.
He was supposed to be abroad for his work.
Yemek yiyecektik güya.
We were supposed to have lunch.
Renny'nin güya parayı hortumladığı bilgisayar üste olduğundan- -
Since the computer Renny supposedly did the embezzling with was on base...
- Sizinleymiş güya.
Like she'd be with you
Bu sabah Siravo'nun iki adamı inşaatta güya birbirini vurdu.
So, this morning, two of Siravo's men supposedly gun each other down at the construction site.
Güya Sarkozy kötü öpüşüyormuş.
Supposedly sarkozy was a bad kisser.
Güya bizi koruyup hizmet edeceksiniz.
To protect and serve, my ass.
Bir de güya onun bakıcı, koruyucu annesi olacağım, direk gitmesine izin verdim.
I'm supposed to be her foster-mother-guardian person, and I just - - I let her go.
Bölüm "'de ben aslında sahte bir Jason'ı oynadım. Jason'ın kendisinin hayaletini oynadığım birkaç dakikam vardı. Bunlar güya farklı Jason karakterleriydi.
In "5," I actually played an impostor of Jason, and I did have a couple moments where I did play the apparition of Jason himself, where those were supposedly different Jason characters.
Biz güya sanayi devrimi mi yaptık yani?
I mean, are we in the industrial revolution?